tag:blogger.com,1999:blog-5295804260871432902024-02-22T19:03:19.710+03:00YönProf. Dr. Birgül AYMAN GÜLERbirgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.comBlogger426125tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-41122390586045762892022-02-25T19:25:00.003+03:002022-02-25T22:19:05.143+03:00Millet Milliyet Cehalet<p>MUZAFFER İLHAN ERDOST, 22 Mayıs 2013, Cumhuriyet Gazetesi</p><p>https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/millet-milliyet-cehalet-423182</p><div> <b><i><span style="border: 1pt none windowtext; color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-border-alt: none windowtext 0cm; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR; padding: 0cm;">“Geçen on yıl içinde, ABD emperyalizminin
“büyük sopası” altında, Türkiye, değil komşularına, arkadaşlarına,
kardeşlerine, kendine de düşmanlaştırıldı; ulus ve ulusallık paspas yapılmaya
çalışıldı.”</span></i></b></div>
<p class="MsoNormal" style="background: rgb(188, 197, 193); line-height: 21.6pt; margin-bottom: 21.6pt; vertical-align: baseline;"><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Prof. Dr. <b>Birgül Ayman Güler</b>’in, <b>“Türk
ulusu ile Kürt milliyeti eşit değildir” </b>sözünün tartışma konusu
yapıldığı bugün de belleklerde olmalı. Prof. Güler, bir kısım medyada
ırkçılıkla karalanmak istenmiş, Başbakan<b> Erdoğan,</b> Güler’in, <b>“ulus
ile millet kavramını birbirine karıştırdığını”, “ülkemizdeki Türk için millet,
Kürt için ulus” </b>dediğini, <b>“millet”</b>in Arapça, <b>“ulus”</b>un
öztürkçe olduğunu söyleyerek, üniversite kürsüsünden, bilim adamlarını,<b> “imam” </b>olarak
irşad eylemişti.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="background: rgb(188, 197, 193); line-height: 21.6pt; margin-bottom: 21.6pt; vertical-align: baseline;"><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Oysa Prof. Dr. Güler, <b>“Türk
milleti” </b>ile <b>“Kürt ulusu” </b>karşılaştırması
yapmamış, <b>“Türk <i>ulusu</i> ile Kürt <i>milliyeti</i> eşit
değildir” </b>demiş, bir başka deyişle, <b>“ulus” </b>ile <b>“milliyet”</b>in
nicel ve nitel olarak eşit olmadığını söylemişti. Erdoğan’ın söylemiyle <b>“ülkemizdeki
Türk için millet, Kürt için ulus” </b>denmemiş, böyle cahillikler
yapılmamıştı.<br />
Ne demek <b>“ülkemizdeki Türk milleti” </b>ve ne demekti <b>“ülkemizdeki
Kürt ulusu”? </b>Türkiye Cumhuriyeti, Türk milletinden ve Kürt ulusundan
oluşuyorsa, bu, nasıl bir ulus ve bu nasıl bir milletti!<br />
İkincisi, Prof. Güler’in söyleminden ırkçılık türetilebilir miydi ve bu, Nazi
ırkçılığıyla özdeşleştirilir, Güler Ayman, faşist olarak nitelendirilebilir
miydi? Fahri doktora unvanını aldığı kürsüden, Erdoğan, <b>“kendisini
güçlü olarak görenin ırkını yüceltmesi ne kadar tehlikeliyse, kendisini mağdur
olarak görenin de ırkını yüceltmesinin, ırkını bir ayrımcılık unsuru olarak
kullanmasının o kadar tehlikeli olduğunu” </b>söylemiş, <b>“Türk
ulusu ile Kürt milliyeti eşit değildir” </b>sözünden, Türk ırkının
yüceltilmesi sonucunu çıkarmış, yeni <b>“Babıâli esnafı”</b>,<b> </b>bu
yorumun üzerine, <b>Hitler’</b>in <b>“üstün ırk” </b>tabelasını
çakmıştı.<br />
Zavallı ülkem! Başbakanı,<b> “millet” </b>ile <b>“milliyet”</b>i
aynı şey sayıyor. Kendi sözleriyle söyleyelim <b>“içerikten haberi yok”.
“Millet”</b>in Arapça kökenli olduğunu biliyor ama, <b>“milliyet”</b>in <b>“millet” </b>olmadığını
bilmiyor. Hatta <b>“milliyet”</b>in ayırdında bile değil. Üstelik, ulusu
ırk ile özdeşliyor.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="background: rgb(188, 197, 193); line-height: 21.6pt; margin-bottom: 21.6pt; vertical-align: baseline;"><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Türk ulusu, ulus olarak kendi
bünyesindeki etnik topluluklardan doğası gereği nicel olarak büyüktür. Ulus,
nitel olarak tarihin derinliğinden gelen ve ırksal özellik, dil, inanç
bakımından farklılaşan milliyetten, tarihsel bir kategori olması açısından
farklıdır.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="background: rgb(188, 197, 193); line-height: 21.6pt; margin-bottom: 21.6pt; vertical-align: baseline;"><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Bir ulus birimi olarak Türk ulusunun
bünyesinde, Kürt etnik topluluğu, ulustan (Türk ulusundan) sayıca, yani nicel
olarak küçüktür söyleminden, Kürtleri, <b>“mağdur” </b>bir ırk olarak
ve sayıca çok olması açısından, Türkleri ırk olarak yüceltmek anlamı çıkarılabilir
mi? Ulus, bir ırk topluluğu mudur? Irkların birliğinden mi oluşur? Ulus,
birbirinden farklı uluslardan mı oluşur? Yoksa Türk <i>milliyeti</i> ile
Kürt <i>milliyetinden</i> mi oluşur, yani milliyetlerin ortak birliği
midir?<br />
Ulus’un tarihsel bir kategori olduğu bilinir. <b>Stalin</b>,<i> Marksizm
ve Ulusal Sorun</i>’da, ulus’un, toplumların gelişmesinin belirli dönemlerinde,
özellikle kapitalizmin şafak vaktinde oluşmaya başladığını belirtir ve <b>“Ulus,
tarihsel olarak oluşmuş, kararlı bir dil, toprak, iktisadi yaşam ve kendini
kültür ortaklığında dile getiren ruhsal biçimlenme birliği” </b>olarak
tanımlar.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="background: rgb(188, 197, 193); line-height: 21.6pt; margin-bottom: 21.6pt; vertical-align: baseline;"><b><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Ulusun oluşum süreci</span></b><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="background: rgb(188, 197, 193); line-height: 21.6pt; margin-bottom: 21.6pt; vertical-align: baseline;"><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Ben, <i>Ulus, Uluslaşma,
Demokratikleşme</i>’de, ülkemize uyarlayarak, ulusun oluşum sürecini ve
niteliğini açımlamaya çalışmıştım:<br />
<b>“Ulus, bireylerin, belirli sınırlar içersinde, boy gibi, kabile ve aşiret
gibi birliğe kan bağıyla bağlı olmaktan; köleci ve feodal birliğe bedensel
bağlılıktan (bağımlılıktan), tarikat, mezhep, din gibi bir birliğe inançsal
bağlarla bağımlı bulunmaktan, toplumsal ölçekte kurtulmalarının, yani <i>özgür
bireyler</i> haline gelmelerinin maddi temelini oluşturan ekonomik
bütünleşme üzerinde, siyasal olarak örgütlendiği birliktir.”</b><br />
Kısacası ulus, boy, soy, kabile ya da aşiretlerin, feodal ve yarı-feodal
birimlerin, tarikat, cemaat, mezhep ve dinlerin birliği değil, geleneksel
bağlardan ve bağımlılıklardan kurtulmuş özgür bireylerden oluşan, ekonomik
temel üzerinde, siyasal örgütlenme biçimidir. Ulus, eşit ve özgür yurttaşların
birliğidir. Toplumların gelişme düzeyine, tarihsel ve toplumsal konumuna göre farklı
biçimler alır, insanlığın gelişme sürecinde temel öğeler kalmakla birlikte,
sürekli değişir. Bu değişme, ileriye doğrudur.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="background: rgb(188, 197, 193); line-height: 21.6pt; margin-bottom: 21.6pt; vertical-align: baseline;"><b><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Rahatsızlık neden?</span></b><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="background: rgb(188, 197, 193); line-height: 21.6pt; margin-bottom: 21.6pt; vertical-align: baseline;"><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Ulusun oluşmasında, tarihsel süreç
açısından bir ya da birkaç kavim öncü rol oynayabilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin
kurulmasında, bin yıla yaklaşan süreçte devlet kurmuş, imparatorluk olarak
etnik bakımdan olduğu kadar, din ve mezhep bakımından birbirlerinden farklı,
hatta birbirlerine hasım toplulukları bir arada yönetmiş bir imparatorluğun
bünyesinde oluşan ve gelişen kadrolarının, işgal edilmiş öz yurdunu kurtaran
Türklerin, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş olmaları ve onların bu devlete <b>“Türk
Devleti” </b>adını vermiş olmaları, kimi, niçin rahatsız ediyor! Kuşkusuz,
Türkiye Cumhuriyeti, yalnız Türk kavminden gelenlerin değil, bazı
araştırmacıların ellinin üstüne çıkardığı birbirinden farklı kavimlerin
birliğinden oluşur. Ama soy, kavim, etnik topluluk, aşiret, kabile, beylik
olarak değil, toprak sahibine, aşiretine, tarikatına bağlı ve bağımlı olsa da
varsayımsal olarak, yani yasa açısından özgür ve bu anlamda eşit yurttaşlar
olarak ulus birliğini oluştururlar.<br />
Etnik adlandırma, çok dikkat edilsin, Türk etnisitesinin Türkiye Cumhuriyeti
sınırları içersinde kalacak olan öteki etnik toplulukları ya da bireyleri
baskılama anlamında değil, bütün üyelerinin eşitlendiği, etnik adlarını
koruyarak, ama bir etnik topluluğun değil <i>ulusun üyesi</i> Türk
olarak adlandırılırlar. Kimliklerinde, etnik kimlikleri değil, ulusun üyesi
kimliğini taşırlar.<br />
Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze, örnek alınan Batı Avrupa’da, uluslar, ulusu
kuran öncü kavmin adıyla adlandırıldılar. Fransız, İngiliz, Alman, İtalyan
ulusu gibi. Ama hiçbiri saf ve tek bir ırktan, etnisiteden oluşmuyordu. Birinci
Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan, emperyalist paylaşımdan pay almak şöyle dursun
bu emperyalist devletler tarafından paylaştırılan Almanya, Nazi Almanyası
olarak, üstün ırk kuramını, faşizmin ve faşist yayılmacılığın kaidesine
oturttuğu zaman, Türkiye’de, aynı anlamda, ırk üstünlüğünü esas alan eğilimler
kitleselleşmeye başlamıştı. Türk Ocakları, <b>Mussolini’</b>yi kılavuz
olarak bayraklaştırmak istedi. <b>Kemal Atatürk</b>, kurduğu Türk
Ocakları’nı kapattı, ulus kültürünün kadrolarını, köyde, kasabada, kentte
oluşturacak Halkevleri’ni kurdu.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="background: rgb(188, 197, 193); line-height: 21.6pt; margin-bottom: 21.6pt; vertical-align: baseline;"><b><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Atatürk’ün sözleri</span></b><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="background: rgb(188, 197, 193); line-height: 21.6pt; margin-bottom: 21.6pt; vertical-align: baseline;"><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Irk ayrımcılığı söz konusu olduğunda,
özellikle üstün ırk kuramına dayalı olarak Hitler ve Mussolini’nin Kuzey
Afrika’daki vahşetlerini gördüğü zaman, <b>“Bu hayvanların dünyasında
yaşamış olmaktan utanç duyuyorum!” </b>diyen Kemal Atatürk, Diyarbakır’da
yayımlanan <i>Diyarbekir</i> gazetesinin sahibine Dolmabahçe
Sarayı’nda verdiği demeçte, <b>“Diyarbekirli, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu,
İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evletleri, hep aynı cevherin
damarlarıdır.” </b>(<i>Cumhuriyet</i>, 5.10.1932) söylemiyle, yalnızca
ırkçılığı değil, ırk ayrımcılığını da yadsımıştı. Irkları coğrafya ile
adlandırarak, hepsini, aynı ırkın, aynı cevherin parçaları olarak nitelemiş,
yalnızca ırkçılığı değil, <b>“üstün ırk” </b>kuramını da tarihin
hurdalığına atmıştı.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="background: rgb(188, 197, 193); line-height: 21.6pt; margin-bottom: 21.6pt; vertical-align: baseline;"><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Ulusa gelince, ulusun üyelerini, Türkiye
Cumhuriyeti’ne yurttaşlık bağıyla bağlı olanları Türk olarak nitelerken, etnik
kökeni Türk olanlar Türktür demedi. Çünkü ulus, etnik toplulukların etnik
özelliklerinin birliği değil, özgür bireylerin yurttaşlık bağıyla bağlı olduğu
ulusun üyeleridir. Ulus, ne tek bir etnik topluluğun ulus adını almasıdır, ne
de etnik toplulukların koalisyonudur. Ulus, etnik özelliklerin silindiği, yeni,
siyasal, toplumsal ve ekonomik açıdan modern bir birimdir.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="background: rgb(188, 197, 193); line-height: 21.6pt; margin-bottom: 21.6pt; vertical-align: baseline;"><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">1990’da, İnsan Hakları Derneği Ankara
Şube Başkanı olduğum dönemde yazdığım <i>Ulus, Uluslaşma,
Demokratikleşme(1) </i>de, ulusun ileriye ve geriye doğru birbirine karşıt
iki yönelimine değinmiş, şunları yazmıştım:<br />
<i>Bugün, “ulus” birliği (birimi) içinde etnik gibi, dil, din, mezhep gibi
farklılıkları, geriye doğru derinleştirerek karşıtlığa ve dolayısıyla
düşmanlığa dönüştürmek de, bu farklılıkları geçmişten gelen özellikler ve
zenginlikler olarak algılayarak insanlığın gelişmesinin dinemiğine dönüştürmek
de olanaklı</i>.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="background: rgb(188, 197, 193); line-height: 21.6pt; margin-bottom: 21.6pt; vertical-align: baseline;"><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Geçen on yıl içinde, ABD emperyalizminin<b> “büyük
sopası” </b>altında, Türkiye, değil komşularına, arkadaşlarına,
kardeşlerine, kendine de düşmanlaştırıldı; ulus ve ulusallık paspas yapılmaya
çalışıldı.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="background: rgb(188, 197, 193); line-height: 21.6pt; margin-bottom: 21.6pt; vertical-align: baseline;"><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Emperyalist kuşatmaya ve köleleştirmeye
karşı, ulus olarak varlığını ve bağımsızlığını korumanın büyük duvarı <b>“ulusal”</b>lığı
paspas yapmaya kalkışanlar, ABD’nin <b>“büyük sopası” </b>sırtlarında,
ulusu paspas yapanlar, ulusu ulus olarak çiğnemeye yeltenenler, unutulmasın,
ulusun paspası olmaya er ya da geç yargılıdırlar.<o:p></o:p></span></p>
<b><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-bidi-language: AR-SA; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;">Muzaffer İlhan ERDOST</span></b><span style="color: #333333; font-family: "inherit",serif; font-size: 9pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-font-family: Tahoma; mso-bidi-language: AR-SA; mso-fareast-font-family: "Times New Roman"; mso-fareast-language: TR;"><br />
TİHAK / Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanı<br />
Cumhuriyet 22.05.2013</span>birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-76683577243923066932019-02-10T18:09:00.000+03:002019-02-10T18:09:00.242+03:00BOLTON’LARA KARŞI BİZ<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">1980’den
beri neo-liberal siyasetin çökertip yok ettiklerini, hem zihniyet hem de
kurumlar bakımından tutup ayağa kaldırma zamanı geldi. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Dünyada “serbest ticaret”</span></b><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">
denen yağmacılığa karşı çıktığımızda <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“bunlar
kapalı ekonomi isteyenler!”</i> diye saldırdılar. Görüldü ki bunlar kendilerine
<i style="mso-bidi-font-style: normal;">“açık toplumcu”</i> diyen insanlık
yıkıcılarıdır. Artık, dünyanın genel yararı serbest ticarette değil, adil
ticarettedir, demek ve başka ülkelerle ilişkilerimizi bu esasa göre düzenlemek
zamanıdır. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Merkez Bankası’nın bağımsızlığı </span></b><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">diye
bir iş olmaz. Bu, ülkenin en temel kurumunu Vaşington ile Londra’daki beş-on
yabancı bankanın emri altına vermek demektir. Seksen milyonun kaderini,
açgözlülükleriyle tarihe geçmiş bu tekellere bırakamayız. Merkez Bankası,
para-kredi işlerine başkalarının değil, Türkiye’nin yararına bakmakla yükümlüdür,
deme zamanıdır. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Tarım ve toprak</span></b><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">
sözde serbest denen piyasa için beş-on tohum, gübre, ilaç tekeline bırakılamaz.
1980’den beri bu işi yaptık, sonuçlarını gördük. Tarım insan sağlığına zararlı
ürünler dünyası oldu, toprak kirlenip zehirlendi, üretim yapamaz hale geldik. Tarım
ve toprak planlamasına başlıyoruz, tam donanımlı zirai donatım kurumunu yeniden
inşa ediyoruz, deme zamanıdır. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İleri teknolojiye dayalı, kendini
üretebilen sınai üretimde</span></b><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"> ‘karşılaştırmalı üstünlüğümüz yok’
lafının yalan olduğu tecrübeyle sabit oldu. Dördüncü sanayi devrimi denen yeni teknolojik
süreci, montaja ve en kirli eski sanayilere sıkışıp kalmış bir halde
karşılıyoruz. Bu sonuncu sıkışmayı aşmak için devleti bu işin başına
geçiriyoruz, deme zamanıdır.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Kentsel altyapı, </span></b><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">toprağa
ve teknolojiye dayalı sanayiler için başlıca talep yaratıcılardandır. Kentsel altyapının
planlanmasında, finansmanında, inşaatında, işletilmesinde belediyeleri daha
fazla yalnız bırakamayız. Neo-liberal siyasetlerin ortadan kaldırılsın diye
etmediklerini bırakmadıkları İller Bankası örneği üzerinde duracağız, yerel işleri
ulusal üretim ve hizmetlerle birleştireceğiz, deme zamanıdır. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Üniversitelerimiz, </span></b><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">neo-liberal
siyasetin baskısı altında, bilgi üreten değil ara-işgücü-yetiştiren meslek
yüksekokullarına döndü. Üniversiteler, küreselcilerin yerelcilik yüceltmesine
koşut biçimde özelleştirilip yerelleştirildi. Üniversiteleri meslek okulu ayarına
sabitleyen mevcut uygulamalara son vermenin zamanıdır. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Topyekûn
ayağa kalkmak, besbelli ki tüm toplumun özlemi. Bu özlemi, yaşamı yönlendirecek
gerçek bir inanca çevirmek için olmazsa olmaz bir koşul var: Artık vicdan
yaralar hale gelmiş olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">gelir
adaletsizliği sorununun üstüne gitmek.</b> <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bunun
için çok araç var. Öncelikle başlıca kamu hizmetlerini şirketlere iş alanı açma
aracı olarak değil, gelirdeki adaletsizliği düzeltici bir araç olarak görmekle
işe başlamak gerek. İşte önümüzde yerel seçimler var; bakalım hangi aday bundan
dem vuracak? <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Sonra
devlete, merkezi idareye düşen işler var: Üretici gelirine adeta el koyan
ticaret ağlarına çeki düzen vermek… Vergilendirme sistemini üretkenlik ve gelir
adaleti ölçütlerine göre tasarlamak… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Elbette
bütün toplumsal ve siyasal kurumların azami özeniyle ücretler ve huzur haklarından
kira, kâr, faiz, servet gelirlerine haklı-adil kazanç düzeneği üzerine eğilmek…
<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bu
işlerde daha fazla zaman yitirmek, tvitleyerek tehditler savuran adeta kendini
kaybetmiş Amerikan ulusal güvenlikçisi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Boltongiller
</b>karşısında zaaflarımızı beslemekten başka bir anlama gelmiyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Neo-liberal
yıkıntıyı ortadan kaldırma görevi geldi, kapımıza dayandı. <o:p></o:p></span></div>
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-12211977953345826372019-02-06T15:25:00.000+03:002019-02-09T18:15:25.279+03:00KÖTÜ’LERLE İYİ’LER<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Kötü yönetime karşı iyi yönetim </span></b><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">sloganı,
sömürgeciliğin, 19. yüzyılda Hristiyan inancından transfer ettiği bir koddur. Günümüzde
emperyalizmin dünya ülkelerine uygulamaya giriştiği her türlü yaptırımın, açık askeri
işgallerin <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“ahlaki”</i> gerekçesidir. Bir
zihniyet kodu.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Sömürgecilerin
dünya üzerinde estirdikleri fırtınaların çeşitli unsurları var. İşgal için
kullandıkları asıl ya da vekil askerlerle silahlar… Eğlendirerek çürüten holiwudlar…
Uygun buldukları kadim inançlardan ve dinlerden derlenmiş ahlaki ilkeler… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Sözkonusu
slogan, bu sonuncu grupta yer alan araçlardan biridir. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Anlamı
<i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Venezuella’da, Türkiye’de, Macaristan’da,
Çin’de, Rusya’da, İran’da… kötü yönetimler var;<span style="mso-spacerun: yes;">
</span>ABD ve ortakları onları ‘iyi yönetim’e kavuşturma hak ve misyonuna [görevine]
sahiptir”</i> fikrinden ibarettir. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Ülkesinde
B.liar [yalancı] denen <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Tony Blair, </b>Bir
Yolculuk adlı kitabında yazıyor: <i style="mso-bidi-font-style: normal;">Biz, uluslararası
toplum, kendi ulusal çıkarları tehdit edildiğinde değil, asıl <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">herhangi bir uzak ülkede yaşayan rejimin
kötü doğası nedeniyle de</b> küresel müdahale hakkına sahibiz.</i> (s. 276)<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Haklarını
kullandılar. Daha dün Irak’ı işgal ettiler, Arap Baharı işgaliyle kuzey Afrika
ülkelerini perişan ettiler, ‘renkli devrim’ girişimleriyle gençleri paralı
askere dönüştürdüler. Şimdi aynı şey Venezuella için yapılmak isteniyor. Maduro
kötü yönettiğine göre…. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bu
‘fikir’deki arsızlığı başka bir yerde bulmak gerçekten güç. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Mantığı
basit: Eğer bazı ülkelerdeki yönetimler ‘iyi’ olabilseler, ‘iyiler’e böyle bir
görev düşmezdi. Dolayısıyla ‘iyiler’in iyilik için harekatları ne kadar çok
insana hem de canlar pahasına kanlı zararlar verirse versin, maliyet ne olursa
olsun, bunun sorumlusu ‘iyiler’ olmayacaktır. ‘İyilik’, mutlak zaferi
kendiliğinden hak etmiş bir şey. Bu misyon yerine getirilirken doğacak
zararların sorumluluğu da ‘iyi olmayı başaramamış kötüler’dir.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Geçmişi
ve bugünü yargılayıp infaz sehpaları kurmakla yetinmeyen, gelecekte işleyeceği
suçları da üstünden atan acayip bir arsızlık. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Dikkat
etmemiz gereken şey, insanlığın yıkımından başka bir hedefe yürümeyen bu kuvvetin
sözlerini seçtiği yerdir. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Birincisi,
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“doğru – yanlış”tan söz etmiyor;</b>
mantık alanının bu iki kategorisi tartışmaya açıktır, kanıt gerektirir.
İkincisi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“güzel – çirkin”den söz
etmiyor;</b> estetik alanının bu ikilisi de <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘bakanın
gözündedir’</i>, göreceliğiyle karakterizedir. Sömürgeci, üçüncü alanı seçiyor;
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">ahlak alanının “iyi – kötü” kategorileriyle
konuşuyor.</b> İnsanın varoluşuyla ilgili alandan ses veriyor; konuya ‘inanç’lardan
yani damardan giriyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Zaten
dünyaya nizam verme misyonunu da bu ahlaki kategoriyi kullandığı için
üretebiliyor. Ahlaki duruşun tartışılmazlığını kalkan edinmiş, ‘misyon’unu ilahi
bir esreklikten –‘vizyon’dan [vahiyden] türetmiş yürüyor. Bunun karşısında ne
mantık işe koşulabilir ne de estetik. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Büyük
cüretkarlık!<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Egemen
sömürgeciler bunu hep yapıyorlar. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İnsanlığın
genel-ortak zihin kodlarını kendi çıkarlarına ve amaçlarına uygun içerikle
doldurup kullanıyorlar. Bir terimi bir kez ellerine geçirip tanımladıklarında,
devasa propaganda makineleriyle zihinleri yakıp geçiyorlar. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">“E n’apalım, temel ahlaki
kategorilerden bile vaz mı geçeceğiz!’</span></i><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"> diyenlerimiz ilk yalazla
renk değiştirenlerimiz. Vazgeçmeyeceğiz, ilahi katlardan konuşurmuş gibi
yapanların ipoteğine geçit vermeyeceğiz. <o:p></o:p></span></div>
<b><i>[BAG, Aydınlık, 6 Şubat 2019]</i></b><br />
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-46687881359302014992019-02-03T15:30:00.000+03:002019-02-09T18:12:38.520+03:00BELARUS’TAKİ CESARET ANITI<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Belarus’un Brest kentinde,</span></b><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">
İkinci Dünya Savaşı’nın hemen başında 1941 yılında, Nazi ordularının
saldırısına karşı hüzün veren destansı bir direniş gösterdiği için
anıtlaştırılmış eski bir kale var. Burada büyük bölümünün adı belirlenemeyen
binin üzerinde askerin anısı yaşatılıyor. Üzerlerine durmaksızın yağmur gibi
yağan kuşatma kurşunlarının yanısıra, hemen yanı başlarında akan suya
erişemedikleri için susuzluktan kırılan askerlerin öyküsü, birine <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Cesaret</b> öbürüne <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Susuzluk</b> adı verilen iki etkileyici heykelde canlandırılmış
bulunuyor.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Cesaret </span></i><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">adlı
heykel, dev bir yapım. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">2014
yılında CNN adlı televizyonun saldırısına uğramıştı. Bu TV, heykeli <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘dünyanın en kötü heykeli olarak ortadan
kaldırılması gereken şey’</i> diye karalamaya ve yıkılmasını sağlamaya kalkışmıştı.
Hemen ardından, yalnızca Belarus’tan değil, dünyanın pekçok yerinden aldığı
tepkilerle özür dileyip geri çekildi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Cesaret Heykeli,</span></b><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">
2019 yılının Ocak ayında, Türkiye’deki sözde internet gazetelerinden birinde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“Erkeklik Krizi”</b> başlıklı bir yazının
görseli olarak kullanıldı. Yazı ‘erkeklik krizi’ ile <i style="mso-bidi-font-style: normal;">ulus-devletlerin krizini</i> özdeşleştiriyordu. Site editörü de seçtiği
fotoğrafla bunları anti-faşist direnişle özdeş hale getirdi. Cari günde CNN
ile, tarihten ise Nazi saldırganlığıyla kol kola girişin örneğini sergilediler.
<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bu
kafalar, SSCB’nin Gorbaçov’uyla birlikte yetişmeye başlamış görünüyor. Gorbaçov’un
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">perestroyka’sı</b> küreselci piyasanın, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">glasnost’u </b>ise<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"> </b>Soroscu ‘açık toplum’un kurucuları oldu. Kendilerine daha 1980’li
yıllarda <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘solcu-ilerici’</i> demişlerdi;
karşı çıkanlara da <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘sağcı -tutucu,
muhafazakar, gerici’.</i> Sonra küreselcilerin ve açık toplumcuların yanında
yerlerini aldılar. Renkli devrimlerle, Arap Baharlarıyla, ‘nükleer silahı var’
yalanlarına dayalı tanklı toplu işgallerle modern-ötesi dünyanın üyeleri
oldular. Bütün bu olanları, küresel sömürgeciliğin acımasız saldırılarını, emperyalizmin
değil de ulus-devletin krizi diye yaftaladılar. Böylece küreselci sömürgeciliğin
bayraktarları haline geldiler. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Günümüzde
bu saldırgan hatta değişen hiçbir şey yok. Bayraktarlar, şimdi de <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Venezuella’ya</b> yönelmiş emperyalist
şiddeti kutsamakta birbirleriyle yarış içindeler. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Tuhaflık
şurada ki, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Trump’ta </b>gördükleri ‘erkeklik
krizi’ni, Trump’ın Venezuella’ya saldırma kararı karşısında unutuverme gibi bir
erdemleri var. Amerikan meclisinin Venezuella başkanı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Madura’yı</b> reddedip muhalefetteki kendi adamlarından birini başkan
saymasını <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘diktatörlüğe karşı demokrasi
baskısı’</i> diye selamlayabiliyorlar. İngiltere’nin Venezuella altınlarına el
koymasını uygun görüp, yıllardır devam eden <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">ABD yaptırımları</b>ndan hiç ama hiç söz etmeden emperyalist saldırganlık
aklamasına girişebiliyorlar. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İşbirlikçilerin
savunmaları, Şener Şen’in banker konulu bir filmindeki repliği hatırlatıyor: <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">-<i style="mso-bidi-font-style: normal;">ABD saldırıyor saldırmasına da, sor bir bakalım
neden saldırıyor?<o:p></o:p></i></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">-“Oradaki yönetim kötü de ondan
saldırıyor; iyi yönetim olsa neden saldırsın!”<o:p></o:p></span></i></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Derim
ki bu repliği es geçmeyelim. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Kötü yönetime karşı iyi yönetim </span></b><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">sloganı,
sömürgeciliğin, 19. yüzyılda Hristiyan inancından transfer ettiği bir koddur.
Günümüzde emperyalizmin dünya ülkelerine uygulamaya giriştiği her türlü
yaptırımın, açık askeri işgallerin <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“ahlaki”</i>
gerekçesidir. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bu
bir zihniyet kodudur. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İkinci
Dünya Savaşındaki büyük savunmanın Cesaret Anıtı’nı ‘erkeklik’ sanan tarih
yoksunu zihinler, bu kodla biçimlendirilmektedirler. <o:p></o:p></span></div>
<b><i>[BAG, Aydınlık, 3 Şubat 2019]</i></b><br />
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-41158498519974524882019-01-30T15:27:00.000+03:002019-02-09T18:12:06.987+03:00BÜYÜK MUHALEFETİN DURUMU ÜSTÜNE<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Parlamentoda
yer alan partilerin çevresindeki çok az kişi doğru ‘etiket’ ile geziyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">CHP’liyim diyen biri </span></b><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">gerçekte
HDP’li, şu ya da bu cemaat üyesi, eski ANAP-DYP’li, hatta gençliğinde ihvanı
müslim tedrisatlı olabilir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İYİP’liyim
diyen biri</b> için bu zincirden HDP’yi çıkarıp MHP’yi koyun aynı özellikleri
taşıyabilir. Ama İYİP, CHP ile ittifakta olduğuna göre, HDP’yi İYİP’ten fazla da
çıkarmamak gerekir. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Davutoğlu
– Gül ve ortakları yönetimdeyken <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">AKP </b>de
böyleydi; şimdi içindeki renkler biraz sadeleşti. Daha düşük derecede aynı
özellikler <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">MHP </b>için de geçerli. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İçinde
farklı siyasal renklere yer vermeyen tek-biçimci tek parti HDP. PKK/YPG geri
planıyla etnik bölücülük odaklı işler görmeye çalışıyor.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Saadet Partisi’nin</span></b><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"> ise
bir aracı kurum, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Gül’ün resmi taşıyıcısı</b>
olduğunu geçen seçimlerde öğrenmiştik. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Muhalefet
cephesinin CHP-İYİP-HDP-SP adlı dört ortağı, tek bir hedefe kilitlenmiş
bulunuyorlar: <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“AKP düşsün!”.</b>
Bunların içinde en hiddetlilerin <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Tayyip”,
“hırsız”, “diktatör”, “firavun”</i> sıfatları temelinde bağrışan FETÖ merkezli
gruplar oldukları görülüyor. AKP’nin eski destekçisi yetmez-ama-evet
liberalleri de HDP çevresi de bu hiddetten memnun. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Seçmenin
yüzde 35 gibi büyük bir bölümüne sahip CHP ile İYİP, önceden cumhurbaşkanlığı
seçiminde yaptıkları gibi, şimdi yerel seçimde birkaç belediye almak hesabıyla
bu kesimlerin öfkelerinden ve ellerindeki olanaklardan medet umuyorlar. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Hedefini
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘ilkeleri boşver, yeter ki o gitsin
stratejisi’</b>ne oturtmuş akıl, yarıya %15 kaldı hesabıyla, <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“akıllı ol, kendini feda et’</i> diyerek,
çoğunluğu azınlıklara teslim etmenin bir örneğini daha sergiliyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">CHP
ile İYİP’in bu süreci <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘tavanda değil
tabanda ittifak’</b> diye başlattıklarını hiç unutmamalı. Bu söz, seçmenlerine <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘zorunluyuz’</i> ruhunu şırınga etmek içindi;
yoksa söyledikleri şey işin doğasına tersti. Nitekim yeterince zaman geçince <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘tavanda ittifak’a</b> oturdular. İlleri
ilçeleri aralarında paylaştılar. Ardından sahneye gizli ortak HDP çıktı; Adana,
İstanbul ve İzmir’de aday çıkarmayıp bunları destekleyeceğini ilan ederek boy
verdi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İttifak
dediğin laftan ibaret değil. Başkanlık ve meclis koltuklarının paylaşımında ete
kemiğe bürünen bir iş. Bugünlerde kopan vaveyla, kısır <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“AKP gitsin”</i> stratejisinin yarattığı bataklıktan kimsenin kaçmayı
başaramamasından kaynaklanıyor. Bu bataklıkta artık tutunulabilecek iki dal
var: <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Rant grupları ve kişisel ikbal
hırsı. </b>İlkeler ve memleket için hiçbir anlamı olmayan, yakınındakini de
uzağındakini de çürüten koyu bir gaz kütlesi. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Kendi
başına ya da öbürünün sırtına binerek parlamentoya taşınmış olan mevcut
muhalefet partileri, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">AB-D eksenindeki
dönüşlerini tamamladılar</b>. Türkiye’nin ana bağımsızlık damarlarından bir
olan Merkez Bankası’nın küresel mali merkezlere bağımlılığını isteyen, NATO’dan
ayrılmanın felaket olacağı inançlarını ilan eden kadrolarıyla, ulusal – üniter
devlete karşı eşit/etnik vatandaşlıkçı ve yerel özerklikçi seçim
bildirgeleriyle yerlerine sabitlendiler. Seçmenlerine <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">rant paylaşımı – kişisel çıkar ekseninden başka</b> tutunacak hiçbir
dal bırakmadılar. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bunlarla
birlikte alınacak bir adım mesafe kalmadı. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Tarihsel
ilkelerini askıya almış, Türkiye’yi Atlantik köleliğine demirleme niyetlerini
açıkça ilan etmiş bir kesimin <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“o zaman
AKP-MHP’ye ver oyunu!”</b> diye ünlemesi, kendini bilmezliğin son güldürüsüdür.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İddiaya
giriyorum, biz değil ama, bu kara güldürüde yer alıp siyasal rant – kişisel
çıkar yolunun tıkandığını görenler öyle yapacaklar. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Yerel
seçim bu. Çevrenizi izleyin, sonra konuşalım. <o:p></o:p></span></div>
<b><i>[BAG, Aydınlık, 30 Ocak 2019]</i></b><br />
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-41507958272714947222019-01-23T15:32:00.000+03:002019-02-09T18:11:19.877+03:00KÜRESEL ŞİRKETLERLE MUTABAKAT MI!<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Küreselleşme
ideolojisi, iddia ve umutlarının bittiğini 2008’de ilan etmişti.
Küreselleşmenin bayraktarı olsun diye kurdukları Dünya Ticaret Örgütü, o yıl
askıya alınmıştı. Üzerinden on yıl geçti. DTÖ askıdan indirilemediği gibi,
orada kurumaya terk edildi. Dünya tekellerinin <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“gelecek, geliyor, geldi, mecbursun boyun eğeceksin”</i> diye
salladıkları kılıç kırıldı. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Askı
ilamı üzerinden on yıl geçti. Bu süre içinde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“peki şimdi nereye?”</b> sorusu üzerinde etraflıca durulamadı. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Neden
öyle oldu? <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Muhtemelen
çoğu insan, bu ideolojinin üzerinde yükseldiği <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“kaçınılmaz bir şey”</b> iddiasına takılmıştı; kaçınılmazlığın buhar
oluşuna inanmak kolay mı? Ya da belki öncüler öyle parlak, öyle akıllı, öyle
zengin idiler ki, bu yeni tip dünya insanlarının yanılabileceklerini de yalan
söylemiş olabileceklerini de düşünmek istemediler. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Öte
yandan, hükümetler de bıçkın muhalifleri de çöküp giden küreselciliğin hesabını
görmek yerine, eski laflardan dem vurarak iş görme gayretine düştüler. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Küreselcilikle
hesaplaşmak, herşeyden önce, özelleştirmelerin hesabını görmek demek. Sonra,
devleti şirket gibi yönetme zihniyetini ortadan kaldırmak… Uluslararası hukuk
adı altında tekelci şirket hukukunun üstünlüğünü tanıyan anayasa – yasa değişikliklerini
geri almak demek. AB’yi, NATO’yu, BM’yi gözden geçirmek demek… Büyük iş. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Aslına
bakarsanız, günümüzde bütün bu konuların etrafında dolaşıp duruyoruz. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İktidar
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“yerli ve milli”</b> diye bağırıp <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“dünya beşten büyüktür”</b> diyor, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Merkez Bankası</b> bağımsız olur muymuş
falan diyor ve orada duruyor. Parlamenter muhalefet ise bundan daha geride,
bıkıp usanmadan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“bizim yönümüz Batı’dır”</b>
andı okuyup ‘NATO’dan çıkmak felaket olur’ diye bağırıyor. Yıkılan AB-D
sisteminden kurtulmak lazım diyen bizimki gibi görüşlere, daha şimdiden,
ellerinde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“Rusyacı, Çinci, İrancı,
Hindistancı!”</b> etiketleri bulunan keskin sirkeler hazırlanmış bulunuyor. Özünü
söylersek, bütün bir toplum, bizde olduğu gibi dünya da, bu sarsak görünen
günde geleceği hazırlıyor.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Eğer
sarsak siyasetle hazır kıta keskin sirkelerden çekinirsek, düşüncelerimizi
derleyip toplamakta daha da gecikirsek, yaşama yön veren kuvvetlerin ardında
sürükleneceğiz. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Gün,
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">şimdi ne yapmalı?</b> sorusunu aydınlığa
kavuşturma günü. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Buna
verilen yanıtlardan biri, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">John Ralston
Saul</b> adlı Kanadalı yazarın <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Küreselleşmenin
Çöküşü</b> adlı kitabını temsilci seçersek, şu: Çözüm <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“son 30 yılın [küreselciliğin] eski varsayımlarına dayanan eski
yapıları yeniden inşa etmek değildir. Küreselleşme öncesi yapıları yeniden inşa
etmekse hiç değildir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Toplumsal ve
çevresel ihtiyaçlarla, pazarın gereksinmelerini dengelemeye dayanan,</b> daha
sofistike bir zenginlik oluşturabilmek için gerekli imkanlara sahibiz.”</i> <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Benim
anladığıma göre diyor ki <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">toplum [devlet]
+ doğa + ulusötesi tekeller arasında yeni bir mutabakat yapalım.</b> <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Küreselleştirme
operasyonları boyunca insanı ve doğayı tarumar eden açgözlü şımarıklığı, bu
kadar nesnel ve canlı gösteren bir yazarın <i style="mso-bidi-font-style: normal;">tekellerle
mutabakat</i> çağrısını ok endişe verici buldum. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Küresel
tekeller yıllarca suda, çöpte, okulda, hastanede, elektrikte, hatta hapisanede
ve mezarlıkta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“Tüm İktidar Sermayeye!” </b>dediler<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">. </b>Dünyanın hem toplum hem doğa
bakımından yönetimini almak istediklerini gözümüze soktular, Bunlarla
mutabakat, küreselci zorlamanın yapamadığını gönüllü olarak yapmaya kalkışmaktan
başka ne anlama gelir ki?<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bu
sözde çözüm, Kanada’dan bakınca uygun görünüyor olabilir. Bizim buralardan bakınca
ekşimiş görünüyor. <o:p></o:p></span></div>
<b><i>[BAG, Aydınlık, 23 Ocak 2019]</i></b><br />
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-908686292380080322019-01-20T15:39:00.000+03:002019-02-09T18:13:22.550+03:00YENİ BİR ÇAĞIN HABERCİLERİ<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">En
yakın çevremizdekilerin bize uzak görünmeleri, hatta bazılarımızın sınırdaş
ülkeler için <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘egzotik yer!’</b> gibi
süper-Avrupalı sıfatlar kullanmaları en tuhaf durumlardan biri. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bunun
iki nedeni var denebilir. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Birincisi,
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">yollar çok uzun süre kapalı kaldı.</b> <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Günümüzde
bu durum kısmen de olsa değişti. En geniş seçenek havayolu kuşkusuz, ama adı
üstünde, bu yol bir noktadan kalkıp bir başka noktaya havadan konmaktan ibaret.
Yerin üstünden havayı çizgi boyu soluma olanağı vermiyor. Trenle gitmek
isterseniz yalnızca iki hat var: batıya doğru doğru <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Sofya – Bükreş’e</b>, doğuya doğru <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Tebriz’e
</b>kadar. Otobüsle gitmek isterseniz Balkanlara ve Avrupa’ya ulaşmak mümkün; doğuda
Bakü’ye de uzanabilirsiniz. Toprak ya da deniz üstünden taşımalar olmasa da, artık
kendi arabasına atlayıp örneğin yolu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Moskova’dan
İzmir’e</b> kat ederek gelip gidenler var. Yollardaki kesintiler ve
tıkanıklıklar açıldıkça, burnumuzun dibindeki ülkelere ilişkin cehalet,
temelsiz hisler, önyargılar, hayranlıklar ve korkular buharlaşıyor. Bunların
yerini görüp bilmenin verdiği gerçeğe uygun duygu ve düşünceler alıyor. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İkincisi,
en yakın çevremizi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Fransızca/İngilizce’den
çevirilerle</b> öğrendik. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Batı
entelektüelleriyle yönetimleri, doğu dedikleri bizim buraları ve
ardımızdakileri ‘kaba barbar’ diye kodlamışlardı. Aralarından buralara gelip de
tanıyanlar genel olarak hayranlık duyduklarında, tanık oldukları farklılıkları,
aslında yabancılığı daha da artırmaktan başka işe yaramayan ‘egzotik’lik diye
tanımlamışlardı. Yani <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">ıraksı, yabancıl,
tuhaf, başka bir iklimin otu … </b>Bizim kendi kendimize ve bize ençok
benzeyenlere <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘egzotik’</i> sıfatı
yapıştırmamız, yaptığımız en acayip işlerden biri oldu. Şimdilerde, aynı ulaşım
ağlarında olduğu gibi, bu durum da değişiyor. Hala ağırlıklı olarak
İngilizce’den çeviri fikirlerin aracılığıyla öğreniyoruz; ama en yakınımızdakileri
doğrudan kendimiz öğrenmeye başladık. Bu, tarihsel önemde, büyük bir
kırılmadır. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Evin
ikinci çocuğu minik köpeği <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘Köpük’ü</i>
yanına alıp Moskova’dan arabasına atlayan ve on gün için İzmir’e düşen adam,
böyle yolcularla yolculuklar, batı-merkezli düşünce dünyamızın üzerindeki
ipotekleri hızla yüke dönüştürüyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bize
de, şimdiye kadar baktığı yerde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">barbarlık</b>
ya da gördüğü yerde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">egzotizm</b> bulan
çıkarına ölümüne bağlı ve benliğine budalaca hayran batılı süzgeçten
öğrendiklerimizi sıkı bir eleştiriden geçirmek gibi şenlikli bir görev düşüyor.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Az
iş değil.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Batı-merkezli
yazılı kaynaklarımız içinde çok bilgi var. Değerli bilgiler var. Bunları bir
yana atmak akıllıca değil. Ama bu bilgilerin hem seçiminde hem işlenişinde hem
de çıkarılan sonuçlarda gömülü <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘zihniyet’
</b>büyük bir sorun oluşturuyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Örneğin
Rusya’nın ulusal varoluş kodlarını, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Belge
yayınevi</b> eliyle, Rusya’dan göçme sonradan Fransız vatandaşı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Alexander Koyre’den </b>öğrenmeye mahkum
edilmiş gölgeli fikir dünyamızdan ders alarak, kuşkucu okuma şart. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Nasıl
şart olmasın? Söz konusu yazar bu kitapta <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Ruslar
tarih felsefesinin temelini nasıl attılar?”</i> gibi büyük bir soruyu
araştırıyor. Ve kazısını şöyle bir duyguyla başlatıyor: <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Alman felsefesiyle tanışmak, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bu
düşünce girmemiş zihinlerde</b> nasıl bir etki yapmıştı?”</i> Thomas Kuhn’un
paradigma teorisine ortak koşulan ‘yüksek bilimci’den Rusya/doğu söz konusu
olunca öyle bir söz ki! İçbakışı öyle aşağılayıcı ki, bu söz kavgada söylenmez!
<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Ama
zihin temizliğini başarmak çok zor da değil. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Çünkü
zamanı geldi. Artık Avrasya bölgesinde yaşam kuran yeni bir kuşak ve batı-aracısı
olmayan genç entelektüellerimiz var. <o:p></o:p></span></div>
<b><i>[BAG, Aydınlık, 20 Ocak 2019]</i></b><br />
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-22011992001611684572019-01-13T15:40:00.000+03:002019-02-09T18:14:32.450+03:00BU LAMBALARDA MUM YOK<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Şimdi
yerel yönetim seçimlerine giderken, bir kez daha etrafa ağızlardan karmakarışık
sözler dökülüyor. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Cumhuriyet
ve Sözcü gazetelerinde, CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’na atfen kara manşete
çekilen <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“Ankara Yönetemez”</b> lafı
hepimizi irkiltti. Sözün İstanbul’dan, durmadan üç imparatorluğun başkenti
olduğu söylenen bir yerden üfürülmesi, tarihi az da bilsek çok da bilsek
hepimize <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘ne demekmiş o?’</b> dedirtmeye
yetti. Bazılarımız, tarihin yanı sıra Boğazlar sahibi bir yerin Ankara’dan
yönetilememesi ne demekmiş! diye sordu. Birkaç gamsız <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘konu bunlar değil, söz bizim işlerimize RTE karışamaz demekten ibaret’</i>
diye çeviri yapsa da, adayın “RTE”ye ziyareti karşısında gözlerini yere
indirdi.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Parlayıp
sönen bu tartışmanın ağzını bağlayacak söz, yüzyıldan daha fazla bir zaman
önce, Rusya ‘da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Gogol’ün</b> Petersburg
– Moskova üzerine yaptığı değerlendirmeden ibaret. Gogol <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Rusya’nın Moskova’ya ihtiyacı var, Petersburg’un ise Rusya’ya”</i>
demişti. Hem de ülkenin başkenti Moskova değil, Petersburg iken… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bizim
başkentimiz Ankara. Hem de kendisi işgalcilere teslim olmuş ve tüm ülkeyi
teslim etmek için çalışan eski başkentle mücadele ederek ülkenin tümünü var
etmiş olan Ankara. İşte o zamanlardan bu yana, keyfe keder değil tarihin
emriyle, hiç kuşku yok ki büyük gerçek belli: <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Türkiye’nin Ankara’ya ihtiyacı var,</b> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İstanbul’un ise Türkiye’ye.</b> <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Ortalıkta
gezinen bir laf daha var… Farklı partilerden meşru ya da gayrımeşru
temsilciler, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kent anayasası</b>
yapmaktan söz ediyorlar. Kimileri neo-liberallerin bir zamanlar okullarda okul
– veli – öğrenci arasında imzalanması için seferberlik düzenledikleri komik
“sözleşmeler”i hatırlatan sözde irade beyanlarına, kimileri yerleşmelerin nazım
planlarına ‘anayasa’ etiketi yapıştırmaya kalkışıyorlar. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bunu neden yapıyorsun</span></b><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">
diye sorduğunuzda <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘ama bu evrensel bir
şey!’</b> diyenler de var. <i style="mso-bidi-font-style: normal;">Nerede o
evrensel</i> diye sorduğunuzda, sorgusu suali gerekmeyen ilahi bir kabul gibi
sahiplendiği şeyin gerçekte kulaktan dolma bir laf olduğunu görüyorsunuz. Kendisi
de zihnini arıyor tarıyor, sonunda bunu nereden bildiğini bilmediğini fark
ediyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Avrupa’nın ortaçağında, </span></b><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">belki
ençok da Doğu Avrupa kentlerinde, hatta belki de nokta olarak <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Magdeburg</b> kentinde, kentlerin zengin
etnik/dinsel azınlıklarının kent ticaret ve yönetimini kendi tekellerinde
tutabilmek için, yörenin egemen prensliklerinden kopardıkları <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘ayrıcalık beratları’</b> hatırasından
başka anlamı olmayan, üzerinden geçen bin yıllık merkezileşme süreçleriyle
ezilip gitmiş ortaçağ kentleri, ‘kent anayasacısı’nın evrenseli olmuş. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Gerçekte
kulağındaki şey, küreselciliğin Avrupa’daki ortaçağ kentlerinden dermeye gayret
ettiği ve ‘evrensel’lik diye satmaya kalkıştığı ayrıcalık beratlarından başka bir
şey değil. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Yine Gogol’den</span></b><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">
bir söz ile son verelim. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Hemen
aşağıdaki sözü ona, kendine rehber edindiği bir peder 1851’de söylemiş. Bu
eleştiri Gogol’e öyle ağır gelmiş, üzerinde öyle yıkıcı etkiler yaratmış ki,
kendini aç bırakarak ölmeye yatmış. 1852’de bitmemiş romanını da yakıp 43
yaşında yaşama veda etmiş. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">“Eğer bir lamba parlayacaksa, camın
tertemiz yıkanması yeterli değildir: İçinde mum da yanmalıdır.” <o:p></o:p></span></b></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İlgililerin
üzerinde Gogol’de olduğu gibi yıkıcı bir etki yaratacağını hiç sanmıyorum. Ama
mim koymalıyız ve çaresini aramalıyız ki gerçek şu: Şimdi yürüdüğümüz yerel
seçimlerde camı parlatılmış lambaların özelliği, içlerinde mum olmaması. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">***
Gogol alıntıları Orlando Figes, <i style="mso-bidi-font-style: normal;">Nataşa’nın
Dansı</i>, YKY, 2002, s. 163 ve 297 adlı kitaptandır. <o:p></o:p></span></div>
<b><i>[BAG, Aydınlık, 13 Ocak 2019]</i></b><br />
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-41915143339724389392019-01-09T22:30:00.000+03:002019-01-11T22:30:41.911+03:00AVRASYA’DA “BÜYÜK OYUN”<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Büyük Oyun,</span></b><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">
Avrasya’nın 19. Yüzyıl olaylarına verilen ad. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">1830’lara
doğru zamanın İngiliz istihbaratçılarından <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yüzbaşı
Conolly</b>, oralarda neler yaptığını bir arkadaşına yazdığı mektupta
anlatırken olup biteni böyle <i style="mso-bidi-font-style: normal;">[Great Game]</i>
nitelendirmiş. Ama sözün popülerleşmesin çok daha sonra, 1907’de <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kipling’e</b> Nobel ödülü getiren ve
Hollywood’da değişik yıllarda filme çekilen <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Kim”</i>
adlı romanı (1901) olmuş. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Joseph Rudyard Kipling</span></b><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">
ilginç biri. “1984” adlı romanın yazarı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">George
Orwell</b> tarafından <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“İngiliz
emperyalizminin peygamberi”</i> diye sıfatlanan, bizde ise çocuk-macera
öyküleri yazarı diye epeyce öyküsü basılmış olan bir yazar. Bizde bir de,
.çevirisini <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bülent Ecevit’in</b> yaptığı
<i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Adam Olmak”</i> adlı şiiriyle meşhur. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Prof. Dr. Mehmet Saray,</span></b><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">
Türk Tarih Kurumu’nca yayımlanmış olan <i style="mso-bidi-font-style: normal;">Osmanlı
Devleti ile Türkistan Hanlıklarının İlişkileri</i> başlıklı kitabında (s.51) bu
yüzbaşının <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“hakiki bir Türk dostu”</b>
olduğunu yazıyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İngilizler
Arthur Colonny’yi 840 sonbaharında Hive ve Hokand hanlarına göndermişler. Devletine
yazdığı resmi raporunda belirttiğine göre, hanlara <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Türkistan’daki Özbek devletlerinin kendilerini yabancı işgalinden
korumak için bir tek çıkış yolu vardır. O da birbirleriyle iyi geçinmek ve
birbirlerini desteklemektir… “</i> demiş. Kendisi Hindistan işgalcisi değilmiş
gibi, yüzbaşının bu konuşması Hive Hanı Allah-Kulu Han’ı son derece etkilemiş
ve kendisine birlik için elinden geleni yapacağına söz vermiş. Tam Hokand’a
giderken, haberciler aynı işi görmek için Buhara Hanı’na gitmiş olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Albay Charles Stoddart’ın</b> Han
tarafından tutuklandığı haberini alınca Buhara’ya varmış. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Nasrullah Han’ı</span></b><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">
ikna edemediği gibi, Han onu da tutuklamış. İngilizler diğer hanları araya
sokmuşlar. Olmayınca Osmanlı’ya başvurmuşlar. Osmanlı iki mektup yazıp
İngiltere’nin dost bir ülke olduğunu, bu işin uluslararası hukuka uygun
olmadığını, subayların salınmasını istemiş. Gelin görün ki Buhara Hanı iki
yılın sonunda, 1842’de iki subayı da idam etmiş. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">M.Saray
kitabında, Nasrullah Han’a demediğini bırakmıyor; sert mizaçlı, dengesiz, tahta
kardeşiyle taraftarlarını ortadan kaldırarak çıkmış, şüpheci, vb… Belki
öyledir. Ama yine kendisinin verdiği başka bir bilgi daha önemli görünüyor.
Nasrullah Han, İngiliz Hükümeti’nden <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“kendisine
dostluğunu belirten bir mektup gönderilmesini</b> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">istemiş</b>”, bunun için iki yıl beklemiş. İngiltere hiç ses etmemiş! <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Nasrullah
Han’a karşı bu öfke pek adil değil... Han’ın yerel kılıklara bürünmüş çoğu
İngilizler adına ortalıkta dolaşan casuslardan illallah getirdiğini gösteren
çok yazı var. ‘Veteriner’ <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Moorcroft</b>,
‘papaz’ <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Joseph Wolff</b>, ‘seyyah’ <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Alexander Burnes</b>, ‘hekim’ <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Johann M. Honigberger… </b>Her birinin hikâyesi
ayrı zengin. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">“Büyük
Oyun”u İngilizlerin kendi anlatışlarına gelince, burada <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“hakiki Türk dostluğu”ndan</b> hiçbir esinti yok. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">O
tarihlerde İngilizlerin derdi Fransa. Onlara göre Napolyon, Hindistan’ın
İngiltere’yi nasıl güçlendirdiğini görmüş, bunun için 1898’de Mısır’dan İran’a,
oradan Hindistan’a uzanmaya kalkışmıştı. Nil’de yenilince, 1807’de Hindistan’ı
birlikte işgal etmek için kendi 50.000 askerine Kazak desteği verecek Rusya ile
anlaşmaya çalışmış, olmayınca aynı amaç için İran ile anlaşmaya gayret etmişti.
Napolyon 1812’de Rusya’ya saldırıp boyunun ölçüsünü aldığında, İngilizler,
özellikle de <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hindistan Genel Valisi Lord
Minto,</b> derslerini çıkarmışlardı.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Ders
şuydu: <i style="mso-bidi-font-style: normal;">Batı Hindistan’ı güvence altına
almak şarttır.</i> Politikalarını <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘masterly
inactivity’,</i> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">usta-işi hareketsizlik’</b>
diye belirlemişler, kabileleri, hanlıkları, etrafta kim varsa kalkan yapmaya
karar vermişlerdi. İşte o Yüzbaşıyla Albay’ı Türkistan hanlıklarına bu nedenle
göndermişlerdi. Yani kimsenin <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘hakiki
Türk dostluğu’ </i>gibi bir ruh hali yoktu. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Elimizin
altındaki tarih bilgisinde pek çok terslik var. 21. Yüzyılda, Avrasya çağında,
bu yük araba devirir. Bir hayırlı tarafı var; o da nasıl yapmamak gerektiğini
göstermesi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">[BAG,
Aydınlık, 9 Ocak 2018]<o:p></o:p></span></i></b></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-85450033371592064182018-12-30T00:30:00.000+03:002018-12-30T00:30:12.407+03:00NERE NERDEN YÖNETİLİR?<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman", serif; font-size: 12pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman", serif; font-size: 12pt;">Küreselleşme
çökünce, küreselcilerin zihin haritaları da çöktü. 1980’li yıllardan başlayarak
kibirle ilan ettikleri </span><b style="font-family: "Times New Roman", serif; font-size: 12pt;">‘küresel düşün
yerel davran’</b><span style="font-family: "Times New Roman", serif; font-size: 12pt;"> ideali, çeyrek yüzyılın sonunda dağıldı, tuzla buz oldu.</span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Kent hakları,</span></b><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">
başka bir deyişle <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">yerel haklar</b> üzerine
döşendikleri manifestolarda <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘yarışan
kentler’</b> rüyası kuruyorlardı. <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘Kent
ve kasabalar devletini aşıp küresele bağlansın’</i> diyorlardı. <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘Dünya kentleri (Londra, New York, İstanbul,
Rio gibi) devletlerini aştılar, devletler artık bu kentleri yönetemezler, bunlar
kendi networklerini kursunlar’</i> diye buyuruyorlardı. Ulusların anayasaları artık
yetmezdi, kent ve kasabalar kendi anayasalarını yazmaya koyulsunlar ve küresel’e
bağlansınlardı. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">1992’de
Avrupa Konseyi bu yolda <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kentsel Şart</b>
ilan etmişti. Bu şartı üye devletlerin değil, devletlerdeki kent ve kasabaların
imzasına açmıştı. On yıl sonra, Şart’ın tutmadığı görülmüş olsa gerek ki,
üzerinde tartışmaya başlayanlar kendileri oldu. Onbeş yılın sonunda da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘işler çok değişti’ </b>gerekçesiyle ikinci
bir manifesto yazıldı. 2008 tarihli <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kentsel
Şart-2, Yeni Bir Kentlilik İçin Manifesto</b> ortaya çıktı. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">1992
tarihli ilk şart <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘Avrupa’nın değerleri’</i>
diyordu; 2008 tarihli ikincisinde ise <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘değerler
tamam da bir de gerçekler var’</i> diyen bir ruh öne çıkmıştı. Avrupalılığın kendi
yıkımını seyreden bir ruh desek de olur. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Küreselleştirme
kurumlarının kartondan evler gibi yıkılmaya başladığı 2008 yılında <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘küreselleşmeye inancımız tamdır’</i> diyen
bu metin, Katolik Kilisesinden devşirilmiş “<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">subsidiarite</b>” denen yerelcilik ilkesine halâ bağlı olduğunu söylüyordu.
Yerleşmelerde bizim için <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘iyi kentsel
yönetim ilkeleri’</b> (yerli-yabancı ayırımı olmadan özel sektör üzerinde
yükselen diye okuyunuz) yine geçerlidir, diyordu. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yönetişimci</b> zihniyetleri esastı. vb… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Esaslardan
vazgeçmedik diyordu demesine de, küreselci ideolojiyle her yerden kovdukları
devlet, Kentsel Şart-2’nin 40. Paragraf’ında kendini kabul ettirmişti. Buraya <i style="mso-bidi-font-style: normal;">bazı konular sadece yerel yönetim kapsamına
girmez, bunlardaki yerel politika konularının bölgesel, ulusal ve Avrupa
düzeyinde ortaklaşa düzenlenmesi gerekir</i> diye yazdılar. 42. Paragraf daha
da ilginçtir. Burada <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“kentlerin ve
kasabaların artan bağımsızlığı, yerel bölgeler arasında acımasız ve denetimden
tümü ile uzak bir rekabete yol açmamalıdır”</i> uyarısı var. Yani daha dün <i style="mso-bidi-font-style: normal;">devletsiz ol, küresel düşün, yerel davran</i>
emri verdiklerinde <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘aman ne diyorsunuz, bu
emir bir tür yeni-feodalizme yol açacak’</i> diyen <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘dinazorlar’ın haklı olduğunu</b> kabul ettiler. Aynı paragrafta <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“…. devlet denetiminin zayıflaması ve bunun
sonucunda kent ve kasabaların daha da güçlenmesi, yerel alanlar arasında çok
ihtiyaç duyulan dayanışmanın aleyhine işlememesi gerekir”</i> <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>diye dahi yazdılar. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Kısacası,
1992’den 2008’e, Avrupalı küreselci yerelcilik (<i style="mso-bidi-font-style: normal;">subsidiaritecilik)</i>, devletin geri çağırılmasıyla etkisizleşmiş. Dahası,
‘<i style="mso-bidi-font-style: normal;">kentler yayılmamalı, yoğun kentler
yaklaşımı benimsenmeli’</i> diyen Kentsel Şart-2, çevre duyarlığı kasmayı da
ihmal etmeden, kentsel inşaatta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“tower’cılık
- avm’cilik”</b> bayraktarlığını eline almış. İnşaat sektörü ile belediyenin
değil, ancak devletin elele vermesiyle becerilecek işlerden biri… Kentsel ‘ekonomi’,
kentsel – yerel ‘toplum’un önüne geçmiş, Avrupalı kentlerimiz ve kasabalarımız
şiiri yerini kulelerden evler ve işyerleri fütürolojisine çoktan bırakmış. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bu
gelişmeler ortada durup dururken, şimdi, 2019 yılının arefesinde, İstanbul’da
CHP il başkanlığını işgal eden küreselcilerin ‘sivil toplum örgütleriyle
beraber’ <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İstanbul Anayasası </b>yazdıklarını
görünce… <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Cumhuriyet ve Sözcü</b> gazetelerinin,
büyükşehir belediye başkanı adaylarının sözlerinden <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“Ankara Yönetemez”</b> kısmını görmeyen göz de görsün babından kara
manşete çektiklerini görünce… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Birileri
bunlara kent anayasaları devrinin kapandığını, fikrin sahiplerinin iflaslarını
ilan ettiklerini, bir mesaj iletmek istedikleri yerler varsa o dükkânların kapandığını
söylese de, düştükleri komik hali sürdürmeseler. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">***Ve
sizlere nice nice yıllar dilerim. <o:p></o:p></span></div>
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-23732128870429262482018-12-11T13:02:00.005+03:002018-12-11T13:02:47.890+03:00TÜSİAD’ın Saati Durmuş<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">TÜSİAD
Ankara’da toplantı yaptı. Derneğin başkanı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Erol
Bilecik</b>, yumuşak ses tonuna ve yüzünden düşmeyen gülümsemesine tümüyle zıtlık
içinde, kaskatı bir konuşma yaptı. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Dünya
analizi angaje olduğu AB-D dünyasından ibaret olan, ekonomi analizi sözde
serbest/küresel piyasanın emirleriyle bağlanmış, içinde toplumun yer almadığı
siyaset anlayışı “demokratik açılım”a gömülmüş, dedikleri yapılmazsa <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘kıyamet beklensin’</i> tehditlerinin her
yandan sızdığı bir konuşma… İdeolojik bakımdan katı olduğu gibi, zamanın
gerisinde kalmış olması bakımından da kaskatı, donmuş bir konuşma. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Başkana
göre ekonomimizin çıpaya ihtiyacı var; belli ki “demokrasi” için de çıpa
gerekiyor. İstediği şey, çok sık söylediklerini hatırlattığı iki kelimelik bir
şey: <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yapısal Reformlar… </b>‘Ekonomi
konuşsun, siyaset onun emrine girsin’ diyen yapısal reformların, toplumun diğer
tüm unsurlarını dışlayan tarzıyla <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“tüm iktidar
sermayeye”</i> düsturu olduğunu, daha <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kemal
Derviş</b> zamanında, 20 yıl önce öğrenmiştik. Yirmi yıldır yaşadığımız
bunaltının sebebi olan bitip tükenmiş lime lime dökülmüş “yapısal reformlar”
ezberinin, TÜSİAD başkanı tarafından adeta imanla hedef diye tekrarlanabilmesi
insanı hayrete düşürüyor.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İstediği
ikinci şey, yapısal reformlara mutlaka <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Demokratik
Açılımlar’ın</b> eşlik etmesi. Artık şifreli olmaktan çıkmış olan bu kapalı
kutunun en süslüsü, çözüm süreci ve onun eşliğindeki Türksüz Anayasa idi. Yani Türkiye’ye
hendek faciasını yaşatan çözüm süreci. Yani Türkiye’yi ulusal birlikten etnik-toplum
çıkmazına gömecek yeni-anayasa. Soros’un renkli devrim denemelerinde, Arap
baharlarında, Libya ve Irak facialarında, Suriye iç savaşında ne menem bir iş
olduğu büyük acılarla yaşanıp görülmüş kötülüklerin hiçbiri yaşanmamış gibi… <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bilecik
konuşmasında içeride bunları isterken, ekonominin dış ilişkilerle çok sıkı
bağları olduğu bilgeliğini dile getirerek, uluslararası pozisyon tercihini de
dünyada değişen hiçbirşey yokmuş gibi bir kez daha dile getirdi. ABD’nin
Türkiye’yi İran yaptırımlarından muaf tutmasını iyiye işaret sayıp <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">ABD ile ilişkilerin sıkılaştırılmasını</b> istedi.
Amerikan tarzı yaşamın, özentilerimizin zirvesinde olduğu eski zamanlardaymışız
gibi. ABD PKK/PYD kartıyla Türkiye’yi BOP unsuru haline getirme denemeleri
yapmıyormuş, FETÖ organizasyonunda hiçbir rolü yokmuş, Türkiye’yi ileri karakol
olarak kullanma stratejisiyle kendi güvenlik hesabında ateş hattında
tutmuyormuş gibi. Dernek başkanı, yalnızca ABD ile sıkı ilişkiler kurulmasını
değil, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">AB ile entegrasyon sürecinin hızlandırılmasını</b>
istediklerini de söyledi. AB’de Brexit sarsıntısı yokmuş gibi. AB İspanya,
İtalya, Yunanistan’da büyük iflasın zemini değilmiş gibi. AB, Avrupa’nın batısı
ile doğusunda çifte standartların ve büyük hayal kırıklıklarının mekânı
değilmiş gibi.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">TÜSİAD
ve daha başka kesimler, dünyada gerçekte <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">küreselleşme
olgusu değil</b> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">küreselleştirme siyaseti</b>
uçuşurken, o niyeti/politikayı “kaçınılmaz olgu” sayıp/saydırıp, olup bitmiş
gibi “yeni dünya düzeni” kutlamaları yapmışlardı. Yaşadık, gördük, öyle bir “olgu”
yoktu. Küreselleştirme siyaseti de çöktü gitti. Tarihin sonu gelmedi; ulusal
devletler bitmedi; piyasalarda iyilik hormonu yoktu; dünya neredeyse yeni bir
dünya savaşının eşiğine bırakıldı. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Şimdi,
2008’den bu yana, dünya genelinde yeni bir <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">olgusal
durum</b> var. Uluslararası düzen, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Batı’nın
batışında yeniden inşa</b> oluyor. Gelin görün ki geçmişte olmayan küresellik
olgusunu varmış sayanlar, şimdi olan yeni uluslararası düzen inşasını yok sayıyorlar.
<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bu
cenahta saatler durmuş. Sesleri boşluğa düşüyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: Times New Roman, serif;"><b><i>[BAG, Aydınlık, 9 Aralık 2018]</i></b></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: Times New Roman, serif;"><br /></span></div>
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-10029587623002280162018-12-02T11:52:00.000+03:002018-12-04T11:52:45.461+03:00KARA PROJELERİN YÜRÜYÜŞÜ<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İki
karanlık proje sürer görünüyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Malum,
bunlardan biri PKK’nın demokratik anayasa, demokratik cumhuriyet, demokratik
millet nidalarıyla piyasaya sürdüğü <b>“Türksüz
Anayasa” projesi.</b> Türkiye’de egemenlik yetkisinin Türk Milletinden alınıp bazılarının
“Türkiye Milleti” adını verdikleri, bazılarının ise isimsiz bıraktıkları bir etnikler
devleti yaratma hayali. Hayal çok yol aldı, yayıldı. Andımız ırkçı ilan edildi;
<i>“dinimiz kavmiyetçilik sevmez”</i> diyen
yetkililerle “evrensel barış millet istemez” diyen solcular uzun süre beraber yol
aldılar. Bu hayal <b>“eşit vatandaşlık”</b>
kılığında AKP’den CHP’ ve yeni kurulan İYİP’e kadar resmi belgelerde burnunu
çıkardı. Projenin vuslata ermesi için tek yol var; o da Yeni Anayasa yapımını
becerebilmeleri. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İkinci
proje yine PKK tescilli olsa da, başka kanatlardan tescil iddiasında olanların
pek çok ve çeşitli olduğu <b>federasyon
hayali.</b> Bu hayalin bir ucunda <i>“yerel
yönetim demokrasinin beşiğidir”</i> diyen sağlı sollu liberaller var. “<i>Çağımızda en güçlüler federal ülkeler”</i>
diyen sözde karşılaştırmacı ve desteksiz atan bilgiçlerce destekleniyorlar. Hayalin
diğer ucunda ise kudretli siyasetler var. Irak-Suriye’de gördüğümüz gibi, millet
ve ülke parçalama mühendisi Batı dünyasından yerel demokrasici Avrupa Konseyi’ne
uzanan güçler ve bunların himayesinde değişik renklerden yerli kudretliler iş
başındalar. 12 Eylül rejiminin <b>sekiz
bölgeli Türkiye</b> hayalcileri, Avrupa’nın <b>bölgesel kalkınma ajansı</b> yanlıları, <b>Yerel Yönetim Özerklik Şartı</b> fanları, tüm illeri beledileştirme
yolunda halihazırda yüzde 37’lik [81 ilin 30’u büyükşehir belediyesi yaptılar] zafer
elde etmiş <b>bütünşehirciler… <o:p></o:p></b></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Projelerin
bugünkü manzarasına gelince… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<i><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">“Dışlayıcı Türk Milleti yerine
kapsayıcı Türkiye Milleti”</span></i><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"> inşacısı olduğunu, bunun bir hukuk
reformu gerektirdiğini söyleyen <b>Mehmet Uçum,</b>
Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili olarak misyonuna uygun bir makama
yerleşti. Bu arada çözüm sürecinin eski “akil”lerinden birkaçının yine <b>Oslo’da </b>toplandıklarını duyduk. <b>Arslan Bulut,</b> Yeniçağ Gazetesi’nde <b>Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu</b>
tarafından 1 milyon avronun üstünde 18 ay süreli bir açılım-diyalog projesinin
yürüdüğünü yazdı. ABD bu uca, <b>PKK’nın
başlarına takip</b> ilan edip bunun Suriye kolu YPG’ye devletleşme yolunu
açarak destek atmaya kalkıştı. AKP milletvekillerinin Almanya’da <b>federasyon konusunda bilgiler</b>
edindikleri toplantılar yaptıkları<s> </s>kendilerince açıklandı. Son
zamanlarda sözde sivil toplum kurumu vakıflardan <i>“ABD devlet personel sistemi nasıl bir şey”</i> konulu “bilimsel”
raporlarla aydınlanıyor, federalizmin nimetlerini öğreniyoruz. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Ve
bu arada… Aydınlık Gazetesi’nde <b>Zihni
Erdem,</b> TBMM Başkanı <b>Binali Yıldırım</b>
İstanbul Belediyesi’ne başkan adayı olacaksa “durum”da bazı değişiklikler
yapılması gerektiği üzerinde tartışmalar yapıldığı haberini veriyor. Dendiğine
göre <i>“memlekete başbakanlık ve TBMM Başkanlığı
yapmış birinin belediye başkanı olarak valinin arkasında yer alması, onun idari
vesayetinde iş görmesi olmazmış.”</i> Bu haberin söylediği şey önemli. Karşımıza
ya İstanbul için <i>“özel düzenleme”</i> gündeme
getirilebilir ya da fırsattan istifade, büyükşehir olan her yerde <b>başkan-vali ilişkilerini</b> belediye
başkanı lehine değiştirecek bir kararname çıkarılabilir. Yani Türkiye’nin mülki
– mahalli sistemi üzerinde, devlet örgütlenmesinin üniter kuruluşunu yaratan
mülki sistemi geriye itme amaçlı müdahaleler… <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-language: AR-SA; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin;">Görünen o ki, 1980’lerden
bugüne küreselciliğin en güçlü zamanlarında sonuca varamayan bu iki proje şimdi,
Suriye odaklı yürütülen parçalama siyasetinin bir parçası olarak pragmatizmin
dolambaçlı yollarından yürütülmeye çalışıyor. </span><br />
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-language: AR-SA; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin;"><br /></span>
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-language: AR-SA; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin;"><b><i>[BAG, Aydınlık, 2 Aralık 2018]</i></b></span><br />
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-language: AR-SA; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin;"><br /></span>birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-84982642715127114442018-11-25T10:03:00.000+03:002018-11-25T10:03:04.074+03:00MODERN SEYAHATNAME -avrasya<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Yazının
başlığı bir kitaba ait. ‘Modern Seyahatname’ <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Osman OKTAY</b> imzalı, Avrasya Yazarlar Birliği kuruluşu olan Bengü yayınları
arasından Nisan 2017’de çıkmış bir kitabın büyük harfle yazılan kısmı. Tam
başlık şöyle: <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Adriyatikten Çin Seddine
Türk Dünyası. Hayaller Hatıralar Gerçekler…</b> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Modern Seyahatname</b>. Samimiyetle kaleme alınmış, okunuşu keyif
verici, seyyahın kendi çektiği ve kimilerinde kendisiyle dostlarının da içinde
yer aldığı fotoğraflarla güçlendirilmiş 334 sayfalık bir çalışma.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Osman
Oktay 325. sayfada “Adriyatikten Çin Seddine sözü için <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“klasik tabir”</i> diyor. Benim saptayabildiğim kadarıyla bu sözün
doğumu 1991, SSCB’nin dağılış zamanı. Bunda yanılmıyorsam, 2017 yılında yazılan
bir yazıda bu söze “klasik tabir” değil de, olsa olsa <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“yaygın tabir”</i> denebilir. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Yazar
acaba sözün ortaya çıkışı konusunda başka bir başlangıç mı saptamış diye
baktım; böyle bir sorunun üstünde hiç durmuyor. Sözü benimsemiş, içini ise <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“Türk Dünyası, Türkistan”</b> diye
dolduruyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Yani
bu kitap, günümüzün yükselen coğrafyası olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Avrasya’yı anlatıyor.</b> Dünyanın küreselleşme sonrası yeni denge
arayışlarının en önemli değişkeni Avrasya’yı değil, ülkemizde iyi bilinen Turan
düşüncesinin coğrafyası olarak Avrasya’yı… <span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Yazar
Türk Ocakları yöneticilerinden biri. Gençlik övüncü <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslüman olmak”</b> üzerine
yükselen ülküsünün, ancak altmış yaşından sonra gezip görme olanağı yakaladığı
mekânlarını anlatıyor. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hayal ile
Gerçekler</b> arasındaki makası gizleme derdine düşmeden… Çok genç yaşlarda oraları
görmeden adeta görmüş gibi yazdığı Budapeşte şiirini Budapeşte’yi seyrederken
anması gibi. Orta yerine inşa edilmiş katedralin adeta örtüp sildiği <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Estergon Kalesi’nde,</b> devasa Büyük
İskender heykelleriyle dağ tepelerine kondurulmuş dev haçların gölgesinde
kalmış <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yahya Kemal’in Üsküb’ünde</b>, ve
elbette <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Urumçi</b> havaalanında on saat
bekletilip sınırdışına çıkarılışlarında canı sıkkın. Yazarın satırlarında gençliğin
coşkusu halâ gölgesiz. Görüp dokunduğu gerçekler ise buz gibi, soğuk.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Osman
Oktay seyahatnamesinin sonunda bugünü değerlendiriyor. Diyor ki <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“şimdi bazı bölümleri başka ellerde
kalmasına rağmen klasik tabiriyle Adriyatikten Çin Seddine kadar uzanan Türk
Dünyası’nı, Türkistan’ı biz [yazarın kitap boyunca gerçekten başarıyla dile
getirdiği üzere] işte böyle mukaddes düşüncelerle severiz. Bu geniş coğrafyada
ecdadımızın hatıraları bulunmakta ve orada yaşayan kardeşlerimiz vardır. Bu
paramparçalık elbette bizi üzmekte…. “<o:p></o:p></i></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Adriyatikten Çin Seddine Türkistan
olarak Avrasya…</span></b><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"> Slav -Ortodoks, Fars -Şia, Moğol –Buda,
Çin, vb. bir sürü egemen ülke ve dinsel kültür ortaklarını görmezden gelerek,
bütün bu tarihsel güçlerle tarihin derinliklerinden bugüne kesintisiz etkileşim
içinde bulunan toplumların tek başına ele alınabileceği zannıyla Avrasya… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Osman
Oktay’ın kitabı -onu üzdüğü besbelli, kabul etmek istemediği de-, gerçeklikte öyle
bir Avrasya dünyasının olmadığını gösteriyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Peki
ama, bu coğrafyada şimdi, gelecekte ne olacak? Yazarın bu soruya yanıt sayabileceğimiz
sözleri şöyle: <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Şimdi dünyada 7 bağımsız
Türk Devleti var. Biz elbette yeni devlet kurmayacak, Osmanlı atamızın “devlet-i
ebed müddet” anlayışı ve Atatürk’ün “Cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır”
düsturu ile hareket ederek varlığımızı sürdüreceğiz ama alabildiğine geniş Türk
coğrafyasında bir gün mutlaka başka bağımsız Türk devletleri de oluşacak.”</i> <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Yazarınki
öngörüden çok bir ümit, bir beklenti.<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><o:p></o:p></i></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*</span></i><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Zor
bir durum… Çünkü 21. Yüzyılın gerçekleri, Avrasya’da kimseye tek başına
egemenlik armağan etmiyor. Gelecekte var olmak isteyen herkesten, bir diğeriyle
uzun erimli ortaklık ve işbirliği istiyor. <o:p></o:p></span></div>
<b><i>[BAG, Aydınlık, 25 Kasım 2018]</i></b><br />
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-5853440496016129762018-11-21T16:14:00.000+03:002018-11-24T16:27:33.682+03:00SONUNCU TRANSFER: POLİTİKA KURULLARI<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Tarihi Çankaya Köşkü,</span></b><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">
artık Cumhurbaşkanlığı Politika Oluşturma Kurullarına ait. Gazeteler, 16 Nisan
2018’de anayasa değişikliğiyle ortaya çıkan 9 kurulun orada çalışacaklarını
yazdılar. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Kurul
üyeleri var. Kurulların her birinde en az 3 üye olabilecekti. Atamalar yapıldı,
her kurulda farklı sayıda üye yer aldı. Bilim-Teknoloji Kuruluna 5,
Eğitim-Öğretim Kuruluna 9, Ekonomi Kuruluna 10, Güvenlik-Dış Politikaya 12,
Kültür-Sanat Kuruluna 9, Sağlık-Gıda’ya 7, Sosyal Politikalara 7, Yerel Yönetim
Kuruluna 10 üye atandı. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Her
kurulun büro personeli var. Bunların işlemleri Cumhurbaşkanlığı İdari İşler
bürosundan yürütülecek. Bütçeleri cumhurbaşkanlığı bütçesi içinde yer alacak;
adeta bir idari birimmiş gibi. İşlemleri, kararları, bütçelerini açık biçimde
görme olanağı olmadan… <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bunlar
öneri geliştirecekler. Yani <b>danışman</b>
organlar. </span><br />
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Sonra Cumhurbaşkanının benimsediği önerilerle ilgili olarak “gerekli
çalışmaları yapacaklar”, belli ki kararname metinlerini ve belki de
yönetmelikleri hazırlayacaklar. Yani cumhurbaşkanı uhdesindeki yasama işlerinde
mutfağı oluşturacaklar, <b>yasama</b> <b>parçaları</b> olmuşlar. </span><br />
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bu kadar da değil.
Devlet kurumlarınca yapılan uygulamaları izleyip değerlendirecek ve
cumhurbaşkanına raporlayacaklar. Yani <b>denetim</b>
yetkisiyle de donanmış bulunuyorlar. </span><br />
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Danışma, yasama, denetim işlevlerinin
tümünü kucaklayan bir yetkileri daha var. Görev alanları için talep, ihtiyaç,
etki analizi [karar öncesi değerlendirmeler] yapacaklar.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Kurullar,
bütün bu işleri yapabilmek için, politikaların uygulayıcısı bakanlıklardan,
valiliklerden, kaymakamlıklardan, özel idare ve belediyelerden her türlü bilgi
ve belge isteyebilecekler. Böyle bir istekle karşılaşan kurumların mazereti
yok; ne isteniyorsa “öncelikle” karşılayacaklar. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Elini
taşa sürmeden sırtı ve eli kolu taşla dolu devletin üstünde seyreden kurullar…
<b>Danışman, yasaman, yürütmen, denetlemen…</b> Tüm asal yönetim işlevlerini
bünyelerinde toplamış yüce yapılar… Gelin görün ki üyeleri ne siyasi ne
bürokratik niteliğe sahipler ve sorumsuzlar. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Yeni
köşk sakinleri, çalışmalarını bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, sivil
toplum –dernek, vakıf, platform, vb, özel sektör, akademisyenler, yerli –
yabancı uzmanlar davet ederek yürütecek. Toplantılar birer atımlık olabilecek. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Ama
kurullar bu unsurlarla tek atımlıktan daha farklı olarak <b>Çalışma Grupları</b> da oluşturabilecekler. Epeyce esnek görünen bu
usulle, ne siyasal ne de bürokratik, birer geçici uzmanlık yapısı gibi görünen sayısı
ve süresi belirsiz alt parçalar yaratılacak. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Kurullar
üzerinde halkın genel denetimi yok. Ama hiç olmazsa atama kararnameleri
sayesinde üyelerinin kimler olduğunu öğrenmek mümkün. Çalışma Grupları hakkında
bilgi edinmek ise olanaksız.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Halkın,
kurulların çalışmalarını nasıl izleyip denetleyeceğini gösteren hiçbir
düzenleme yok. Yıllık faaliyet raporu, kurul itibariyle bütçe, bülten, rapor ve
önerilerinin ilanı, vb hiçbir bilgilendirme aracı düzenlenmiş değil. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Devlet
ya da devletin üstünde seyreden bu gibi kurullar, Türk Milletinin egemenlik
yetkisini kullanırlar. Türk Milletinin İstiklal Savaşıyla elde ettiği yetkisinin
kurullarda kimler tarafından ve nasıl kullanıldığı hakkında bilgisi olmayacak. Bu
önemli. Çünkü bilgilenme yoksa halk denetimi olmaz.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Halkın
denetimi olmadan kullanılan kamu gücü, meşruiyet bakımından kusurlu olur.
Politika kurullarında meşruiyet kusuru, büyük siyasi bunalımları besleyebilir. <b>Baskıcı-dışlayıcı Türk Milleti yerine
özgürlükçü-kapsayıcı Türkiye Milleti oluşturacak bir Yeni Anayasa</b> peşindeki
yüce üyeleri gördükten sonra “besleyebilir” ne demek, kaçınılmaz olarak besler
demek gerekecek.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">Amerikan ders
kitaplarındaki <b>“public policy
formulation”</b> şemalarından büyülenmiş birkaç çift gözün devlet yapımıza
transfer ettiği “politika oluşturma kurulları”, devlet yönetimimizin son yabancısıdır.
Gözümüz üzerinde olsun. Besbelli o saklanacak, biz ebeleyelim.</span><br />
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><br /></span>
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><br /></span>birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-78135643406304057572018-11-18T16:16:00.000+03:002018-11-24T16:18:16.358+03:00TÜRK MİLLETİNİ “REFORM” ETMEK<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Cumhurbaşkanlığında
politika kurulları kuruldu. Üyeleri atandı. Çalışmaları nelerdir neler
değildir, bilgimiz yok. Eski danışmanlar şimdi çoğunlukla kurul üyesi olduklarına
göre, bunların yaptıklarına ve söylediklerine bakarak, nereye koştuklarını
öngörebiliriz. Örneğin, Prof. Dr. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Burhan
Kuzu’nun</b> başkanlığını yaptığı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Hukuk
Politika Oluşturma Kurulu</b>’nun üyesi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Mehmet
Uçum’un</b> Cumhurbaşkanlığı başdanışmanıyken dile getirdiği hedefe koşmakta
olduğunu tahmin edebiliriz. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bu
kişi demişti ki, bir hukuk reform süreci zorunlu; Türkiye Milletinin inşa
sürecini ancak bu reformla güvence altına alabiliriz. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“Yani ‘dışlayıcı ve baskıcı Türk Milletinden kapsayıcı ve
özgürleştirici Türkiye Milletine geçiş süreci”.</b> Ona göre Kürt sorununa
kalıcı çözüm gerçekleştirmenin yolu bu… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Sözleri
yoruma gerek bırakmayacak kadar açık. Hukuk reformu dediği şey, yeni anayasa
yapılması. Yeni anayasada Türk Milleti sözünün silinmesi, böylece Türkiye
Cumhuriyetinde egemenlik hak ve yetkisinin Türk Milletinden alınması. Yerine
Türkiye milleti denmesi; böylece ulusal devlet yerine etnikçi devlet sisteminin
güvence altına alınması. Kısacası Kürt sorununu Türk sorunu haline getirerek
sözde çözmeye odaklanmış, PKK’sından FETÖ’süne Türkiye’nin acılı bir mücadele
yürüttüğü kesimlerce uygulamaya konmuş olan şu bildiğimiz saldırgan zihniyetin işleri…<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Cumhurbaşkanlığı
Hukuk Politika Kurulu üyesi Mehmet Uçum, bu zihniyetin varlık sebebi olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Türk Sorunu’nu yaratıp bunu çözmeye adanmış</b>
görüşlerini bir kitapta toplamış. Kendi kitabında kendisi hakkında verilen
bilgilerde, aslında anayasa hukuku uzmanı olmadığı yazılı. Bir serbest avukat
olarak iş hukuku ve sosyal güvenlik hukuku alanında çalışmış biri. Uzmanlık
açığı ortada. Ama belki daha önemlisi “reform”a gelirken geçtiği yollar. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Alfa
Yayını olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“Türkiye’nin Demokratik
Birliği Mücadelesinde Yeni Aşama 16 Nisan”</b> adlı Temmuz 2018 tarihli
kitabında; <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">2009
yılında <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Demokratik Açılıma Yurttaş
Katkısı Platformunu</b> kurup sözcülüğünü yaptığı;<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">2010’da
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yetmez Ama Evet</b> kampanyasında
çalıştığı; <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">2010-2012’de
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yeni Anayasa Platformu’nda</b> çalışıp
sözcülüğünü yaptığı;<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">2013’te
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Grubu
üyesi</b> olarak çalıştığı;<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">2010-2014’te
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">TESEV </b>bünyesinde Anayasa İzleme
Raporları yazarları arasında olduğu; TESEV’in Demokratikleşme Programında
danışmanlık ve hakemlik yaptığı;<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">2015
yılında <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Kamusal Politika ve Demokrasi
Çalışmaları Derneği</b> (PODEM)’in kurucu başkanlığını yaptığı belirtiliyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">2015
yılında görevi dört ay süren TBMM 25. Dönem <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">AKP milletvekili</b>; ardından<span style="mso-spacerun: yes;"> </span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı</b> olan
Mehmet Uçum, 2018 yılında yukarıda belirttiğimiz Hukuk Politika Oluşturma
Kurulu üyeliğiyle şereflendirilmiş bulunuyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Adı
geçen platformlarla vakıfların, küreselci siyaset zemininde ulusal yapıyı çözme
amacıyla hareket eden yapılar olduğu bilinir. Bugünlerde etkileri bitmiş,
itibarları sıfırlanmıştır. Ama öyle anlaşılıyor ki, etkilerini devletin en üst
mekanizmalarına nöbete bırakmayı başarmışlar. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Twitter
adlı sosyal medya sitesinde kendisini izlememi engellediği için sorduğum soruyu
doğrudan kendisine iletme şansım olmadı. Bunun üzerine soruyu
Cumhurbaşkanlığı’nın strateji başkanlığına, cumhurbaşkanına, TBMM Başkanı’na,
Prof. Dr. Burhan Kuzu’ya sordum. Tahmin edebileceğiniz gibi hiçbir makamdan
yanıt gelmedi.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Sorum
şuydu: <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Üyeniz
Uçum “yeni siyasal perspektif yeni anayasa ile başlayacak bir hukuk reformu
sürecini zorunlu kılıyor. Ancak bu reform süreciyle Türkiye milletinin inşa
süreci tamamlanıp güvence altına alınabilir. Yani dışlayıcı ve baskıcı Türk
milletinden kapsayıcı ve özgürleştirici Türkiye milletine geçiş sürecinde Kürt
sorununun kalıcı çözümünün gerçekleşeceği bir siyasal realite söz konusudur.” şeklinde
bir açıklama yapmıştı. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Böyle bir “hukuk
reformu” hazırlığınız var mıdır?<o:p></o:p></b></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Buradan
bir kez daha yinelemek şart oldu: <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Sayın
Kurul Üyeleri, Sayın Kurul Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, Sayın Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan, Hukuk Politika Oluşturma Kurulu’nda ya da başka bir
yetkili organınızda, Anayasadan Türk Milletini silmeye odaklanmış bir hukuk
reformu hazırlığı var mıdır? <o:p></o:p></span></div>
<b><i>[BAG, Aydınlık, 21 Kasım 2018]</i></b><br />
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-51273119630427331712018-11-14T16:12:00.000+03:002018-11-24T16:12:50.386+03:00ERBAŞ İLE YILMAZ VAK’ALARI<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Diyanet
İşleri Başkanı Prof. Dr. <b>Ali Erbaş</b>, <i>“keşke Yunan galip gelseydi. Ne şeriat
yıkılırdı. Ne medreseler lağvedilirdi. Ne hocalar asılırdı. Hiçbiri olmazdı”</i>
diyen <b>Kadir Mısırlıoğlu</b> adlı kişiyi
ziyaret etti. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Ziyaret
9 Kasım 2018 Cuma günü yapıldı. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Basına
fotoğraflar verildi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Prof.
Erbaş <b>resmi giysisiyleydi.</b> Demek ki
ziyarete makam arabası, makam şoförü, korumalarıyla falan gitmişti.
Mısırlıoğlu’nu ziyaret eden <b>vatandaş
Erbaş değildi, Diyanet İşleri Başkanı</b> idi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">O
Cuma’nın ertesi günü 10 Kasım’dı. Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümüydü.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Cuma hutbesinde Atatürk unutulmuş, ondan bir dua
bile esirgenmişti. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Toplum
bu durumu yadırgadı. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Tepkiler
üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı bir basın açıklaması yaptı. 11 Kasım 2018
öğle namazı sonrası idi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Şöyle
dedi: <i>“Diyanet İşleri Başkanımız Prof.
Dr. Ali Erbaş’ın bir ziyareti ile ilgili bazı medya mecralarında gerçeklerle
bağdaşmayan haber ve yorumlar yapıldığı görülmektedir. Söz konusu ziyaret 9
Kasım 2018 tarihinde saat 14.30 sularında ve tamamen insani duygularla yapılan
bir hasta ziyaretidir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. Diyanet İşleri Başkanlığı
Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği”.</i><o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Diyanet,
başkanını korudu. Resmi giysilerle “insani duygular”ın nasıl
bağdaştırılabileceği sorusunu ortada bırakan, kötü -ya da belki daha doğrusu- meydan
okuyan bir açıklamayla… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Erbaş’ı
Diyanet İşleri Başkanlığı makamına getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
ya da Cumhurbaşkanlığı herhangi bir açıklama yapmaya gerek dahi görmedi… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Sonuçta,
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda değişen bir şey yok. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bu
garabetten birkaç gün önce, 5 Kasım 2018’de <b>Habertürk TV’de</b> CHP’nin Ardahan Milletvekili <b>Öztürk Yılmaz</b>, Cumhurbaşkanı’nın <i>“Andımız, ezanı Türkçe okutmak isteyenlerin eseri”</i> demesine tepki
gösterip <b><i>“kendi dilini kendi kültürünü aşağılamanın anlamı yok, neden olmasın?”</i></b>
deyince… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bunu
yadırgayanlar <i>“tek parti dönemi var ya…..
“</i> diye başlayan karalamaları yinelediler. Karalamalar CHP’nin tarihine
dönüktü; CHP’den karşı açıklama duyulmadı. Tepki gösterenlerin başka da bir şey
yapmalarına gerek kalmadı. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Yılmaz’ın
partisinin yönetimi yıldırım hızıyla harekete geçti. Elindeki keskin kılıcı
indirdi: <b>Tedbirli kesin ihraç talebiyle
disiplin.</b> Yılmaz buna tepki gösterince, sarf ettiği sözlerden dolayı tedbirli
kesin ihraç talebiyle ikinci kez disiplin… Çoğunluk ölü balık taklidi yaparak
fırtınanın geçmesini bekliyor. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">CHP,
daha önceden pek çok kez yaptığı gibi, tek parti devrini yine sahipsiz
savunmasız bıraktı. Türkçe ezanı savunmak bir yana, <b>bu tarihsel deneyim neydi ne değildi </b>üzerine konuşan tek bir parti
yetkilisi çıkmadı. İdeolojik ve programatik netleştirmeyi çoktan unutturmuş
olan işbitirici pragmatizm bastırdı. Şimdi bütün mesele, <i>“milletvekilinin televizyona izinsiz çıkması”</i> ve <i>“parti yönetimine kötü laflar söylemesi”</i>nden
ibaret. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<i><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">“Herşey tartışılabilir” </span></i><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">diyen
liberaller ortada yoklar.<i> “Herşey
konuşulabilir” </i>diyen<i> </i>sosyal
demokratlar<i> </i>sessizlik içindeler. “<i>Fikirdir, söyleyen söyler, kabul görürse alâ
görmezse de alâ” </i>diyen özgürlükçü demokratlar da karanlık kayıplardalar. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bir
tarafta açık açık <b>“keşke Yunan galip
gelseydi”</b> diyenin devlet makamlarınca 10 Kasım arefesinde baştacı edilişi… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bir
tarafta bir milletvekilinin, açıkça çarpıtılıp <i>“Arapça ezana karşıyım dedi!”</i>ye çevrilen sözleri bahane edilerek, partisinden
partisi tarafından tedbirli kesin ihracı…<o:p></o:p></span></div>
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-language: AR-SA; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin;">Bu tablo, Türkiye’de
iktidar ve muhalefet durumlarının sonuncu özeti. İktidar meydan okurken, öbür
taraf mindere çıkmaktan iyiden iyiye vazgeçmiş bulunuyor.</span><br />
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-language: AR-SA; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin;"><br /></span>
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-language: AR-SA; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin;"><b><i>[BAG, Aydınlık, 14 Kasım 2018] </i></b></span><br />
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-language: AR-SA; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin;"><br /></span>birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-84918006262356360542018-11-11T16:09:00.000+03:002018-11-24T16:09:50.371+03:00AVRASYA OLAYI<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bizim
siyasal hafızamızda <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘Adriyatikten Çin
Seddine’</b> duygusunun yeri sağlam. Ama fikir olarak değil. Hele işlenmiş bir
politika olarak hiç değil. Yalnızca muğlak bir duygu olarak.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Herhalde
bu sözü en çok eski cumhurbaşkanlarından <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Süleyman
Demirel’den</b> duymuşuzdur. Demirel’in kopuk ve kesintili de olsa Asya’nın
derinliklerine dönük kimi politikaları, sözün içini doldurmasa da sözle çelişkili
değildi. Sloganı birkaç kez de <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Turgut
Özal’dan</b> da duyduk. Ama onun coğrafyası, <i style="mso-bidi-font-style: normal;">‘bir koyup üç almak için’</i> daha çok Irak ve Basra Körfezine doğru
akmıştı. Sonra bu sözün <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Ahmet Davutoğlu</b>
çevresinin <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yeni-Osmanlıcılık</b>
tırmalaması ile aynı şey olduğunu söyleyenleri gördük. Gördüğümüz şey tuhaftı;
çünkü bu çevre <i style="mso-bidi-font-style: normal;">İstanbul, Mardin, Kudüs</i>
deyip duruyor; <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İbrahimi Millet</b>
yaratmaktan söz ediyordu. Sloganın coğrafyasıyla, Kudüs’ü merkez aldığı
anlaşılan ümmet esaslı Davutoğlu coğrafyasını çakıştırmak bir hayli güç
olmuştu. Yine de <i style="mso-bidi-font-style: normal;">Adriyatikten Çin Seddine</i>
sloganının <i style="mso-bidi-font-style: normal;">Yeni-Osmanlıcılıktan</i>
ibaret olduğunu düşünmeyi sevenler var. Eğer öyleyse, son zamanlarda bu
sloganın AKP Salı toplantılarındaki Osmanlı kostümlü tezahüratta yaşadığını
söylemek gerekecek! <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<i style="mso-bidi-font-style: normal;"><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Adriyatikten Çin Seddine,</span></i><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"> kimileri
için de Turan demekti. 2011 yılında <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Muhsin
Yazıcıoğlu,</b> Martin Luther King’in <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“bir
hayalim var”</b> sözünü alıp bu coğrafyada <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“kaynaşmış
güçlü bir Türk dünyası hayal ediyorum”</i> diyordu. AKP’nin kimi dallarında
dile getirilen Türklük kavramıyla kavgalı yeniosmanlı hayalinden farklı gibi
görünen, ama İslami ümmet fikrini durmadan işlediği için esintileri birbirine
karışan bir resim çiziyordu. Sonuçta ortada kalan şey, Türklük ile İslamlık
karması ve çatışması içinde, kimse içini doğru dürüst doldurmaya zahmet
etmediğinden muğlak bir resim…<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bizde<i style="mso-bidi-font-style: normal;"> Adriyatikten Çin Seddine</i> sloganı bir
duygu ve uygulamada pragmatik siyaseti havalandıracak bir laf olarak ortada
dolanıp dururken, Türkiye bu coğrafyada 1990’lı yıllarda <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">AB-D’nin yılmaz müttefiki olarak</b> iş görmeye kalkıştı. Boy
gösterdiği yerlerde nasıl yürüdüğünü, o tarihte bu coğrafyayla ilgili olanlar
biliyorlardı. Sonraki yıllarda herkes öğrendi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Yılmaz
AB-D müttefikliğinin gereğini yapan kadrolar, o zamanlar <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘çok faydalı cemaat’,</b> daha sonra <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘paralel devlet yapılanması PDY’</b>, nihayet <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">FETÖ</b> diye adlandırılan yapılanmanın kadrolarıydı. Bizzat <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Cumhurbaşkanı Erdoğan </b>bu coğrafyadaki
ülkeleri ziyaret etti. Buralardaki ülkelerin tümünden sağır sultanların da
duyacağı şekilde bu “zararlı”yı tasfiye etmelerini istedi. Zamanında hayran
olmayan ilgili ve yetkiliyi bulmanın zor olduğu sözde ‘türk okulları’ kapandı;
TC Milli Eğitim Bakanlığı devreye girdi. Madencilikten tutun Türkçe
olimpiyatları fuarcılığına uzanan ticari faaliyetler üstünde kontrol
geliştirilmeye gayret edildi. Türkiye içi mücadele yalnızca içeride kalmadı, Adriyatikten
Çin Seddine uzanan bu coğrafyaya yayıldı. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bu
muazzam bir deneyimdi. Elde kalan, <i style="mso-bidi-font-style: normal;">yaşatılan
bir slogan, bir politika olarak işlenmeyip pragmatizme teslim edilince demek
böyle oluyormuş</i> türünden önemli bir ders oldu. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bizim
slogan böyle salınırken, turancılık/yeniosmanlıcılık hayallerini beslerken,
pragmatizmin elinde bumerang gibi dönüp Türkiye’yi vuracak serserilikte
savrulurken… coğrafyanın adı çoktan koyulmuştu. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bizim
sloganın coğrafyasına <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Avrasya</b>
deniyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Adriyatikten
Çin Seddine uzanan dünya <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Avrasya</b>… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Akademi
ile siyasetin, sloganlarda yaşayan duygu sellerinin önüne geçip akıl teri
akıtmakta çok geç kaldığı <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Avrasya</b>… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Türkiye’nin
Türkiye için siyaset üretmek ve kendi gücünü Atlantik diyarının AB-D’sine alet
olarak hizmete vermeksizin yükseltmek zorunda olduğu <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Avrasya</b>… <o:p></o:p></span></div>
<b><i>[BAG, Aydınlık, 11 Kasım 2018]</i></b><br />
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-33825573505886797812018-10-31T16:11:00.000+03:002018-11-24T16:11:14.918+03:00AVRASYA’YA DOĞRU<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bölgecilere,
etnikçilere, ümmetçilere, her türlü liberale karşı, Türkiye yüzünü 21.
Yüzyıldaki yönüne dönmüş durumda. Bu kaçınılmaz yön, Avrasya’dan başka bir şey
değil. <b>Dr. Volkan Özdemir’in, </b>Batı
iş dünyasının yayın organı <b>Bloomberg</b>
kaynağından seçip paylaştığı bir grafik var, aklın gereğini gösteriyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Buna
göre önümüzdeki beş yılın sonunda dünyada iktisadi büyümenin yarısı BRICS
ülkelerinde (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) olacak. Dünya
ekonomisine Çin %28, Hindistan %16 katkıda bulunmuş olacak. Dünya ekonomisinde
Brezilya %1.8, Rusya %1.6 yer alacak. Bunların karşısında Atlantik’in batı
yakasında ABD %9 pay alır deniyor. Atlantik’in doğu yakasında eski
imparatorluklardan Almanya %1.7,
İngiltere ile Fransa %1.3…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Türkiye’nin
beklenen katkı oranı %1.3. Hiç fena değil. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">2022-2023
yılında dünya ekonomisindeki büyüklükleri okuyan Dr. Volkan Özdemir <i>“diğer Asya ülkeleri de göz doldururken,
AB’nin toplam katkısı %5’in altında! Bunu bile bile size yine de Türkiye’nin
geleceği AB’de, “yaşasın Gümrük Birliği” derler… Demezler mi?”</i> diye
soruyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Derler…
Ve Türkiye’ye zaman kaybettirmeye devam ederler.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Eğilim
bu kadar açık rakamlara dökülünce bu gerçeği görmezden gelmek artık mümkün
olmadığı için, sözlerini bu sefer <i>“tamam
da mesele ekonomi değil demokrasi!”</i> diye sürdürürler. O eski kısır
tartışmaya sarılırlar: <i>“Demokrasi mi
kalkındırır, kalkınma mı demokratikleştirir?”</i>…. Irak’ta El Garip,
Amerika’da Guantanamo’da yükselen büyük demokrasi! <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Oysa
artık gelmeye başlamış olan yeni zamanın gerçeklerine odaklanıp onları çalışmak
ve düşünmek gerek. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Türk
Milletinin egemenlik hakkına ve yetkisine saldırılara karşı her zaman uyanık
olmak ve <b>Avrasya’da yükselen gelecek
dünyayı</b> sarıp sarmalamak. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Doğu
Avrupa’yı, Balkanları, Rusya’yı, Türki cumhuriyetleri, Pakistan’ı, Hindistan’ı,
Çin’i ve elbette İran’ı günü gününe izlemek, bu toprakları kavramak… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Tanımak
değil. Bu dünyayı “tanıma” aşamasını geçtik. Yer yer <i>“ben egzotik birşeyler bekliyordum, ama bizden şeyler buldum
buralarda?!”</i> şaşkınlığı bitti artık. Şimdi geldiğimiz aşama, sistemli ve
kapsamlı bilgi üreterek Avrasya’yı kavrama aşaması. Bu kocaman coğrafyayı,
muhteşem tarih ve kültür dünyasını, iyi bir işbölümü ve kurumlaşmayla
çalışmamız gerek. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bu
çaba için ortam hazır. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Çok
değil, daha beş yıl önce milli bayramlara deyim yerindeyse yasak gelmişti.
Üzüntümüz büyük oldu. Ama mücadelemiz de büyüktü. Türkiye’nin ve dünyanın
koşulları, haklılığımızı ulusal hak ve yetkilerimizi reddedenlerin adeta
gözlerine soktu. <i>“Ulus-devlet bitti, uluslar
düştü”</i> diye kitaplar döşenenler suspus oldular. Kendilerini şuradan buradan
gösterme gayretinde olanların maskeleri yüzlerinde zor durur hale geldi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Milli
bayramlara <i>“kabilecilik olmaz,
kabilecilik dinimizce yasaktır”</i> diye sırt dönenler, işin başka türlü
olduğunu bir daha unutamayacak biçimde öğrendiler. Sonunda Cumhurbaşkanı,
Anıtkabir özel defterine kimin temsilcileri olduklarını yazdı. <b>“Aziz Atatürk”,</b> dedi <i>“Cumhuriyetimizin ilanının 95. Yıl dönümünde</i>
<b>Türk Milletini temsilen huzurundayız”.</b>
Makamına yakışanı yaptı. Televizyonlar mesajın bu paragrafını ısrarla görmeyip
izleyicilerine aktarmasalar da fark etmez. Yakışan söz, her ilgiliye ulaştı.<o:p></o:p></span></div>
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-language: AR-SA; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin;">Bağımsız Türkiye’de,
Türk Milletinin egemenlik hakkına ve yetkisine gölge düşürme cüreti gösteren
densizliğin sona ermesi, 21. Yüzyıla hazırlanmanın olmazsa olmaz şartıydı.
Bugünlerde gözlemliyoruz ki, Türkiye benliğinin bir kez daha farkına vardı.
Bundan sonrası, benlik-kimlik krizlerini aşan Türkiye için, hani derler ya,
“çocuk oyuncağı”.</span><br />
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-language: AR-SA; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin;"><br /></span>
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-language: AR-SA; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin;"><b><i>[BAG, Aydınlık, 31 Ekim 2018]</i></b></span><br />
birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-82915805414725185812018-10-24T11:20:00.000+03:002018-10-25T11:20:53.983+03:00LİBERALLER<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bölgeciler</span></b><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12pt; line-height: 150%;">
toprakta eyaletleşme, <b>etnikçiler</b>
toplumda çok-milletlilik isterler. Liberaller, bunların hamileridir. <i>Aferin, işte böyle, parçalanın ve
dünyaya/küresele bağlanın</i> derler. Bizim buralardan bakılınca
muhafazakar/neo-muhafazakar denen Reagan-Bush-Thatcher’lar ile demokrat denen
Clinton – Obama – Blair’ler hep aynı torbada yer alırlar. Liberal torba…</span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Liberaller,
yani tüm fraksiyonlarıyla Atlantikçiler, yaklaşık kırk yıldır konuşuyorlar.
Bizde aynı sürede girişmedikleri operasyon kalmadı. Türkiye’de oyunları 24 Ocak
1980 kararlarıyla başladı. Bu kararları uygulamaya geçirmek uğruna, oğlanları 12
Eylül darbesini becerdi. İktidarlar geldi gitti, her bir iktidarla birlikte
siyaset dünyamızın serbest piyasaya –Atlantik merkezine- bağlılığı adeta imana
dönüştü. Önce devletçilik tu kaka edildi, sonra karma ekonomi kötülendi,
ardından sosyal piyasa ekonomisi diyenler korkak ilan edildi, nihayet murada
erişildi. Şimdi Türk siyasetinde dağ taş <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“serbest
piyasa ekonomisine bağlıyız”</b> diye inliyor. Demokrasiye bağlıyız,
hürriyetçiyiz, iyi yönetim diyoruz –yani artık herşeyimizle bu dünyanın liberallerindeniz!
Sağından soluna, buna biat etmeyen yok gibi… <span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Liberaller,
ilk adımı 1980’li yılların hemen başında bizim ülkede atılan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">yapısal uyarlama reformu siyasetinin</b> sahipleridir.
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Yapısal reformlara</b> Türkiye’de
başlayıp Güney Amerika, Afrika, Asya ülkelerinde devam ettiler. Yapısal reform
darbelerini, ta 2008 yılına kadar, çerçeveyi de hedefleri de değiştirmeden
sürdürdüler. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Sonuç
acı oldu. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Biz
ve bizim gibi ülkeler, ithal ikameciliği bırakıp ihracata dönük sanayileşmeye
geçerek, sınırları-gümrükleri kaldırıp ülkeyi açık pazara dönüştürerek, yani o
meşhur deyişle <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“dünyayla bütünleşerek”</b>
zenginliğe kavuşacaktık. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Zenginleşmekle
de kalmayacaktık. Aynı zamanda demokrasiye ve barışa da kavuşacaktık. Adeta
çifte kavrulmuş lokum! Çünkü biz ve bizim gibi ülkeler kendi başlarına
bırakılınca hep diktatörlük üretiyorduk. Oysa “dünya”ya açılınca “dünya” bizi
denetimi altına alacak ve otoriter-totaliter-diktatörlük üreten damarlarımızı
hareketsiz kılacak, demokrasi üstümüze boca edilecekti. Hele var ya, bir de
AB’ye üye olursak… AB üyeliği <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“kendi
başımıza beceremediğimiz artık iyice ortaya çıkmış olan demokrasiye kavuşmanın
garantili sistemi”</i> idi. Hepimizin bildiği hikayeler… <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Gelin
görün ki üretken gücümüz çöktü. Kısır tohumlama, kimyevi gübreleme, üretime
kotalamalar sonunda tarımda bile... Eşitsizlik artışı öyle hızlandı ki, bizi
bırakın, yapısal reformcular durumdan kendileri korktular. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Liberallerin
ürettiği demokrasi <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">BOP, </b>Arap Baharı,
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Renkli Devrimler,</b> Libya’nın, Irak’ın
açık işgali, Somali, Sudan, ve daha nerelerin parçalanışı oldu. Irak’ta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">El Garip Hapishanesi</b>, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Guantanamo’da</b> liberal işkencehane,
belki de herşeyin özeti… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Hikayenin
berbat sonu da hepimizin bildiği şeyler. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Asıl
söylemek istediğim şu… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Liberaller,
2008’den beri meşruiyetlerini yitirdiler. En güçlüyü koruyan, zayıfı ezen sözde
çok-taraflı ticaret anlaşmaları da, ardından örmeye çalıştıkları TTIP’leri de
battı. <i style="mso-bidi-font-style: normal;">Ulusların çöküşü geldi çattı!</i> diye
attıkları naralar gök kubbede asılı kaldı. Yoksullaşma, katlanan eşitsizlik,
parçalanan ülkeler, söndürülmesin diye uğraştıkları yerel ve bölgesel savaş
ateşleri, nihayet güzelim Akdeniz’i Ege’yi mülteci bebeklere mezar eden kibirli
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">yapısal reformlar</b> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">siyasetini</b> savunacak halleri yok artık.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bugünlerde
dikkatimizi çeken şu ki, meşruiyet yoksunu liberaller, Atlantik merkezlerinin
gücünü tazeleyebilmek, kendilerini yeniden var edebilmek için epeyce
gayretteler. Bu cenahtan kimilerinin Atatürk’ten dem vurmaya başlamış olmaları,
gerçekten tuhaf. Tuhaf, çünkü Atatürk <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Türk
Öğün, Çalış, Güven</b> diyen bir ulusal önder; küreselci liberaller ise <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bırakınız yapsınlar, bırakınız yönetsinler</b>
diyen küresel aktör ve işbirlikçiler… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bakalım
neo-liberaller Atatürk’le aldatmayı başarabilecekler mi? Hiç sanmıyorum ama izleyip
görelim. <o:p></o:p></span></div>
<i>[BAG, Aydınlık, 24 Ekim 2018]</i><br />
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-9004436962268149532018-10-21T11:16:00.000+03:002018-10-25T11:24:43.827+03:00ETNİKÇİLER<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bizde
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bölge yönetimi</b> heveslileri hiç eksik
olmadı. Önceki yazımda bunları yazdım. Bölgeciler, peşinde oldukları şemayı
kurabilseler, ortaya çıkacak olan şey eyaletlere ayrılmış, yani <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“ülkesi bakımından bölünmüş”</i> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">federal</b> bir Türkiye’dir. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bölgecilerle
at başı iş gören etnikçiler de hiç eksik olmadı. Etnikçilerin şeması,
bölgecilerle paslaşarak kurulur. Ama onlar başka bir boyutu işleyip dururlar.
Gözlerini toprak üstünde bölme operasyonlarından, insanlar arasında bölünmeye
yani <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“milleti bakımından bölünmüş”</i>
bir Türkiye yaratmaya çevirmişlerdir.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bölgecilerin
federal şemaları yediden yetmiş yediye herkesçe gözde canlandırılır da,
etnikçilerin şemaları bir türlü gözde canlanmaz. Zaten onlar da nihai hal
anlaşılmasın diye ellerinden geleni yaparlar. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Siyasi
egemenin Türk Milleti ve ulusal-resmî dilin Türkçe olması, onlar için tek
renkliliktir, öbür renklerin inkârıdır, ırkçılıktır, faşistliktir, vb. vb. İşin
bu yönü yeterince açık biçimde biliyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Önerileri
de vardır.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Türk Milleti</span></b><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">
değil <i style="mso-bidi-font-style: normal;">Türkiye Milleti</i> dense, iyi
yönetim gelir. <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Türkçe </b>tahtından
edilse, anadillerde eğitim gelse, yani <i style="mso-bidi-font-style: normal;">etnik
dillere anayasada resmî statü verilse</i>, kötü yönetim biter. Anayasa’da
devlete vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkese <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Türk vatandaşı</b> değil de, <i style="mso-bidi-font-style: normal;">TC
vatandaşı – Türkiye vatandaşı</i> dense ya da Türk lafı silinip sıfatsız
niteliksiz sadece <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“vatandaş”</i> dense
özgürlük ve barış devri açılır. Yeter ki ülkemizde milleti bakımından Türk’lük
sıfatını terk edelim.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">PKK/HDP
tarafı buna <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘demokratik millet tanımı
getirmek’</b> der. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Parlamentodaki
siyasi partilerin topu - AKP’si, CHP’si, İYİP’i, Saadet’i resmi belgelerine,
aynı anlama gelen, anlamı etnikçilerin öneriler manzumesinden ibaret olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘anayasal eşit vatandaşlık’</b> formülünü
yerleştirir.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Okullardan
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Andımız’ın</b> kaldırılması, bu sessiz
oydaşmanın en baş nişanesi olmuştur. Eşit <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">[yani
etnik] vatandaşlık/yurttaşlık</b> oydaşmasının nişanesi… Türk Milleti’nin
egemenlik yetkisini, Türk Milleti sıfatını ortadan kaldırarak yok etme
oydaşmasının nişanesi!<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Etnikçiler</span></b><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">,
önerilerinin nasıl bir şema yaratacağını hiçbir zaman açıkça söylemediler. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Ümmetçiler</span></b><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">
bu yolun kendi dini devlet yolunu açacağı hülyası içinde, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">liberaller</b> küreselleşmeyle nihai kucaklaşmalarını
gerçekleştirecekleri düşüyle, çeşitli nedenlerle <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Türklükle başı hoş olmayanlar</b> da intikam hevesleriyle aynı yerde
saf tuttular. Bunlar işin nihai şema her halükarda iyi olacaktı. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Etrafta
<i style="mso-bidi-font-style: normal;">böyle yapalım, ne olur ki!</i> diyen <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">empati şampiyonu</b> <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">kimseler</b> bol miktarda<i style="mso-bidi-font-style: normal;"> </i>mevcuttu.
Hem <i style="mso-bidi-font-style: normal;">eşit vatandaşlık/yurttaşlık idi madem
bu, nesi kötü olabilirdi ki!</i> Kendilerinin realist, rasyonel olduklarını
iddia eden bu empatikler de, <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“peki,
ortaya nasıl bir nihai yapı çıkacak?”</i> diye sormayı nedense hiç akıl
etmediler. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bunlar,
peşinde koştukları sistemin şu nihai görüntüsünü söylemediler, söylemeyecekler.
<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Hedef
tahtalarında, Anayasa’da madde 3’te bağlanmış olan <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">ülkesi ve milleti bakımından bölünmez bütünlük </b>ilkesi var. Yani (1)
Türkiye toprağı üzerinde üniterdir; bölgesel siyasi özerklik olmaz; federalizm
olmaz -ülkesi bakımından bölünmez. Bölgeciler, olsun diyorlar. (2) Türkiye halkı
tek ulustur; etnik siyasi özerklik olmaz; çok-milletlilik olmaz. -milleti
bakımından bölünmez. Etnikçiler, Türk Milletini silelim, egemenliği etnikler
arasında paylaştıralım diyorlar.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bize
düşen, böyle yaparsak ortaya nasıl bir ülke/toplum çıkar, gözümüzde
canlandırmak. Bir tarafta <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">üniter ve
ulusal devlet,</b> karşıda <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">eyaletler ve
çok-millet… <o:p></o:p></b></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Andımız’a
olanlar, bu tarihsel mücadelenin dışavurumundan ibaret. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><b><i>[BAG, Aydınlık, 21 Ekim 2018]</i></b></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><br /></span></div>
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-82696573881722770842018-10-17T11:22:00.000+03:002018-10-25T11:23:06.290+03:00BÖLGECİLER<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman", serif; font-size: 12pt;">Bizde
bölge yönetimi heveslileri hiç eksik olmadı.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Görünürde
demirden devlet yanlısı 12 Eylül Rejimi, bölge hevesi bakımından ilk sıralarda
yer alır. 1980’lerin başında bir kararnameyle ülkeyi sekiz bölgeye ayırmışlardı.
Her birinde birer <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bölge valiliği</b>
kurmuşlardı. Gerekçeleri daha iyi yönetmek, işleri daha sıkı tutmak, kaynakları
daha etkin kullanmak gibi “aklî” laflardı. Bu işi 81 numaralı kararnameyle yaptılar.
<span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Tepedeki bölgeci klik büyük adım atmıştı
atmasına da, bu adımı tamamlamayı başaramamıştı. Kararnameleri sekiz ay sonra
da iptal edildi ve bölge valiliği genel yönetim yapımıza yerleştirilemedi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Ama
aynı dönemde adalet alanımız bölgelendi. İdari yargı için <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bölge idare mahkemeleri</b> sistemi kuruldu.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><o:p></o:p></b></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Sonraki
yıllarda bölge heveslilerinin bir numaralı resmî sözcüsü AB oldu. 2000’li
yılların İlerleme Raporlarında, AB Türkiye’ye bölgeleşme ödevleri verdi durdu. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Genel
yönetim sistemini bölgeleştirmek, besbelli ki zor görünüyordu. Aslına
bakarsanız esas istedikleri, Türkiye’de özerk bölge meclisleri sistemi kurmaktı.
Ama Türkiye’de eyaletleşmenin nasıl bir tehdit olduğunu herkes, yediden yetmiş
yediye herkes çok açık görüyordu; dolayısıyla bu isteği doğrudan ve resmen dile
getiremediler.<span style="mso-spacerun: yes;"> </span><span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">AB’nin
sömürgeci edalı raporları, pragmatik yollara yoğunlaştı. İki kurumsal zafer
elde etti. Birincisi, 2005 yılında <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bölge
kalkınma ajansları</b> adı verilen yapılar yaratılmasını sağladılar. İkincisi,
2015 yılından itibaren ilk derece mahkemelerimizle Yargıtay’ın arasına, istinaf
mahkemesi adıyla <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">bölge adli mahkemesi</b>
yerleştirmeyi başardılar.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Süresi
neredeyse 20 yıla yaklaşan AKP iktidarlarında yerli bölgeci klik de boş
durmadı. Kimi başbakan yardımcılarının zaman zaman <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">seçimli valilik</b> sisteminden söz ettiğini duyduk. Kimi cumhurbaşkanı
danışmanları <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">güçlendirilmiş yerel
özerklik</b> laflarını sarf etmekten geri durmadılar. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">2005’te,
AB’nin doğrudan ve açık isteği doğrultusunda, Belediye Kanunu gibi yerel
yönetim yasalarında çok kritik bir değişiklik yapıldı. Belediye ve il özel
idaresi, kendi yasalarında<span style="mso-spacerun: yes;"> </span><b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“idari ve mali açıdan özerk kuruluşlar”</b>
diye tanımlandı. Oysa Anayasa bunları özerklikleri bakımından değil, idari
vesayet sistemi bakımından tanımlıyordu, halen de öyle tanımlar. Gelin görün ki
AB’nin anayasaya aykırı olan bu isteğine karşı koyulmadı ve kimi hukukçular
bile siyasetin ‘<i style="mso-bidi-font-style: normal;">hallederiz hallederiz’</i>
pratikliğine katıldı.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Sonra,
2012’de çıkarılan başka bir yasa 2014’te uygulamaya girdi ve <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">büyükşehir sistemi</b> genişledikçe
genişledi. Büyükşehirlerin sayısı 30’a çıktı; daha önemlisi bu belediyelerin
sınırları il sınırlarıyla çakıştırıldı. İller, belediye yönetimleri bakımından
özerkleştirildi. Bölge heveslileri ile özerk yerelciler gidişatı kutladılar. Bu
yeniliği, eyaletleşme hedefleri bakımından çok dolambaçlı olsa da yol temizliği
saydılar. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Öyle
ya! İlde valiyi kaldırıversen, iller “idari ve mali özerk belediyeleriyle birer
bölge özerk yönetimidirler! Son adım siyaseten olmasa da işlem bakımından çok
kolay. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Gelişmeler
kabaca yukarıdaki gibi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Gerçek
ise Türkiye’nin bölgelere ihtiyacı olmadığı. Genel yönetim bakımından da,
iktisadi ve adli bakımdan da bölge ara kademesine ihtiyacımız yok. Aklî
gerekçeler gösteriyor ki bu kademe israf, karmaşa ve hizmetlerde eşitsizliklerin
hızla artması demektir. Siyasi gerekçeler de gösteriyor ki, eyaletçilik
Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü için tehlikelidir. <o:p></o:p></span></div>
<b><i>[BAG, Aydınlık, 17 Ekim 2018]</i></b><br />
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-90939210377569428412018-10-10T10:24:00.000+03:002018-10-25T11:25:02.312+03:00TABANDA İTTİFAK AYIBI<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman", serif; font-size: 12pt;">Parlamentonun
muhalefet partileri, yerel seçimlerde ittifak yapacaklar yapmasına da, bu
ittifakların hesabını veremeyeceklerini düşündükleri için ilginç bir formülle
konuşuyorlar. </span><b style="font-family: "times new roman", serif; font-size: 12pt;">Tabanda ittifak</b><span style="font-family: "times new roman", serif; font-size: 12pt;">
diyorlar. CHP sözcüleri de, İYİP adına konuşanlar da, galiba HDP tarafında söz
edenler de, böyle bir kaçgınlığın ardına sığınmış durumdalar.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Belli
ki, önümüzdeki yerel seçimlerde birbirleriyle açıkça ittifak yapmaya cesaret edemiyorlar.
<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Cesaretlerini
kıran şey, anlaşıldığı kadarıyla <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“tabanın
tepkisi”</b>. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">CHP
yönetiminin 2014’de cumhurbaşkanlığı için Ekmeleddin <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">İhsanoğlu </b>gibi bir adaya, sonra 2015’deki iki seçimde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“şimdi cemaate destek zamanı”</b> ya da <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“her aileden bir kişi HDP’ye oy vermeli”</b>
cinliğiyle o kadar alıştırmaya çalışmasına karşın, tabanın öfkesi parti
yöneticilerinin cesaretlerini kırıyor. CHP yönetimi yaptığı denemelerde arzu
edilen sonuca ulaşamadı. Tabandan ikna edilenler oldu; ama herkes biliyor ki,
işte bu kadar! Bu taban bundan fazla kaymaz! <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İYİP
bakımından da durum farklı değil. Hatta İYİP tabanı, 24 Haziran 2018’in
ertesinde <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“CHP ile ittifak bize zarar
verdi”</b> diyen parti yöneticilerini duydu. Besbelli ki bir kısmı buna yerden
göğe hak verdi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Etnikçi
siyasetle hiçbir yere varamayacağını çoktan görmüş olan HDP, sırtını dayadığı
kanlı mirası, bir süre <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“Biz’ler Siyaseti”yle
</b>aşmaya çalıştı. Böylece suçuna başka etnik grupları da katmaya çalıştı. Kültürel
özerklik kışkırtmasını yaymaya gayret etti. Hep birlikte yaşayıp gördük, bunu
hiç tutturamadı. Şimdi PKK ve kollarının Türkiye’yi ABD silahlarıyla Suriye’den
ve Irak’tan kuşatıp kuşatamayacağının merakı içinde bekliyor. HDP çatısının varlığını
sürdürebilmesi için, aynı cemaatçiler gibi, CHP’nin yorgun sırtına ve İYİP’in
yalpalayan bacaklarına yapışmaktan başka çaresi yok. Gelin görün ki HDP tabanı
hepsinden bıkkın.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Saadet
Partisi’nin şişirme <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">‘bilge başkan’lı
hali</b> ise, CHP – İYİP – HDP’ye <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Abdullah
Gül’ü</b> cumhurbaşkanı adayı olarak kabul ettirme girişiminden bu yana zaten
sıfırı tüketmişti. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Böyle
bir manzara içinde, partilerin tepesinde güç kullananlar, Mart 2018 seçimleri
için yanyana gelerek açıkça, yüksek sesle, planla-programla ittifak kurmaktan
söz edemiyorlar. Nedeni, tabanlarından korkmaları. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Ama
tam burada karşımıza büyük bir soru işareti dikiliyor. Bu ittifakları taban
istemiyorsa, sözkonusu partiler nasıl <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“tabanda
ittifak”tan</b> söz edebiliyorlar?<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bu
durumun nedeni, Türkiye’yi saran FETÖ ruhunun siyaset üzerindeki bozucu etkisi
olabilir mi dersiniz? Olmadığı biri gibi görünmeyi dert saymama, gerçekte
yapmak istediği şeyi yapmıyormuş gibi gösterme, kendisi hakkında hiçbir gerçeği
söylememeinkar ve inkar… Öyle görünüyor ki, tek tek bireylerde tanık
olunduğunda iç bulandıran bu tarz, şimdi siyasette alenen boy gösteriyor.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Böyle
olmaz. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İttifak,
tarafların siyasal sorumluluğu üstlenmeleri gereken tavırdır. Tabanda ittifak
falan deyip, ittifakların sorumluluğundan kaçmak olmaz. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Siyasetin
kurumları birbirlerine, ondan da önce kendi üyelerine ve seçmenlerine açık,
samimi, dürüst ve her kararları gerekçelendirilmiş davranmak zorundalar. O
gerekçeler yarın tarihe karşı verilecek hesabın da defterleridir. Ya değilse,
kokuşmanın ta orta yerine düşmüşüz demektir. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;"><b><i>[BAG, Aydınlık, 10 Ekim 2018]</i></b></span></div>
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-19945016103185160152018-10-08T21:25:00.005+03:002018-10-08T21:25:58.367+03:00KAMU’YU DEVLETE KAVUŞTURMALIYIZ<br />
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div style="text-align: right;">
Prof. Dr. Birgül AYMAN GÜLER</div>
<div style="text-align: right;">
Birleşik Kamu İş Dergisi Yazısıdır. </div>
<br />
Kamu, güzel sözcüklerden biridir. <br /><br />Eski Türkçe’de “kamag, kamug, kamagı” gibi kullanımları olduğu bilinir ve “bütün, tüm, toplum, genel” anlamlarındadır. Yani, “herkes” sözcüğü gibi herhangi bir bütünü tek tek unsurları bakımından değil de, topluca kendisi bakımından anlatır. Dikkatlerimizi tek’lere değil, elbette tek’lerle birlikte, tek’lerin basit bir toplamından daha farklı bir şey olan bütün’ün kendisine çeker. Örneğin bir partinin kendisini “herkes için (x) partisi” diye tanımladığını düşünün, bir de “hepimiz için (x) partisi” diye tanımladığını… İlk bakışta basit bir sözcük farklılığı varmış gibi görünen manzara, biraz kafa yorulduğunda, gözlerimizin önüne devasa bir zihniyet farkı serer. <br /><br />Kamu, zengin bir sözcüktür. <br /><br />Türkçe’nin gizlenmiş takılarını açığa vurursak, avucumuza hem kamu(nun) yönetimi hem de kamu(ca) yönetim anlatıları düşer. <br /><br />Kamu(nun) yönetimi - halkın – toplumun – ulusun (bu üçünden hangi kavramı kullanırsanız kullanın, hepsi olur) yönetilmesi işi demektir. Ama aynı zamanda bu işi yapan öznenin, yani devlet’in kendisi demektir de… Kamu(ca) yönetim, halk – toplum – ulus tarafından yönetim anlamına gelir. Yaygın olarak bilinen ‘halkın halk tarafından yönetimi’ düsturu, yani demokrasi konusunun ta kendisidir. Kavramlardan bir diğerini kullanmışsanız, eldeki anlam ‘milli irade’ ilkesinin mekanizmasından başka bir şey değildir. <br /><br />Kısacası elimizdeki terim, hem yönetme işini ve usulünü, hem de bu işi yapan kurumsal yapının kendisini –özneyi içeren zengin bir anlam bütünlüğü sergiler. Demokrasi ve milli irade gibi yüksek kavramlarla bağı ve çağrışımı, kamu sözünü ışıltılı hale getirip çekiciliğini besler durur. <br /><br />Tüm parıltının ardında ve konunun özünde günümüzdeki anlamıyla kamu = devlet demektir. <br /><br /><div style="text-align: center;">
* </div>
<br />Kamu, basitçe “devlet” demektir. <br /><br />Gelin görün ki, çoğu kişi ya da kurum, devlet demektense ‘kamu’ demeyi yeğler ya da farkına varmadan öyle alışmıştır. <br /><br />Örneğin devlette değil de “kamuda çalışma ilişkileri” deriz. <br /><br />Bunun tam açılımı “kamu sektöründe çalışma ilişkileri”dir. Çünkü içinde yaşadığımız düzende bir de “özel sektör” vardır. Son elli yıllık neo-liberal imanlı sözde serbest piyasacılığın, neredeyse yaşamın ve tarihin özü ilan etmeye kalkıştığı Piyasa’nın asıl mekânı… 1950’li yıllar başlangıç olmak üzere 1980’lerden beri dilimizde ve elbette zihinlerde Piyasa’nın çalışma ilişkileri mekânı “özel sektör”dür, Devlet’in çalışma ilişkileri mekânı ise “kamu sektörü”…. <br /><br />Yarım yüzyılı aşkın zamandır liberaller bunu adım adım işlediler ve zihinlerimizi Piyasa – Devlet zıtlığına ve Özel – Kamu denkliğine alıştırmayı başardılar. 1980’li yıllardan bu yana daha da iri adımlar attılar. Devlet/kamu sektörünün etkisiz – verimsiz – sırtta kambur – gereksiz olduğu fikrini işlediler. Siyaset dünyasının tepesine yerleşip fikirlerini politikiya dönüştürdüler. KİT’lerden başlayıp devlet kurumlarını özel sektöre devretmek üzere özelleştirdiler. Cümleten özelleştiremediklerini “hizmet alımı”, yani taşeronlaştırma ile Piyasa’ya devrettiler. Bunu da yapamadılarsa merkezi yönetimin elindeki hizmetleri yerel yönetimlere devretme yollarını arayıp durdular. <br /><br />Bu gelişmeler çalışma ilişkilerini elbette doğrudan etkiledi. <br /><br />Özelleştirme için ilk kötülenen “memur zihniyeti” oldu. Güvenceli işin doğurduğu tembellikten dem vuruldu. Memurluğun ömür boyu iş güvencesine karşı yıllık/üç yıllık sözleşmelilik övüldü. Devlet yönetiminin üst düzey yöneticiliklerine kamu kariyerinden [devlet terbiyesinden] değil, özel sektörden acar ve iş bitirici CEO’lar transer edilmeye çalışıldı. Hepimizin çok yakından bildiği, tanık olduğumuz süreçler… <br /><br /><div style="text-align: center;">
* </div>
<br />Neo-liberaller özel sektörden söz ederken Piyasa’yı, onun özünü, çıkarlarını, gereklerini hiç unutmazlar. Tam tersine, neredeyse dinsel-ahlaki değerlere denk ağırlıklarda Piyasa Değerleri üretecek kadar, bunları da yaşamın her deliğine sokacak kadar iddialıdırlar. <br /><br />Buna karşın “kamu”dan söz edenler çok unutkan, akışkan ve geçişken bir zihin haritasıyla, kendi öznelerinin “kamunun kamuca yönetimi”, halk – toplum – ulus, kısaca Devlet olduğunu unutmaya çok yatkındırlar. <br /><br />Yaşadığımız özelleştirme ve özel sektörleşme öyküsünde, bazı memur sendikaları bile yıllarca neo-liberal cenahın üyeleri gibi konuştular. Kimi etnik siyasetin pençesinde, kimi ümmetçi siyasetin peşinde, her ikisi de ulusal devletle hesaplaşma fırsatının ateşi içinde kavruldular. Neoliberal küreselciliğin en sadık müttefikleri oldular. Elbirlik ettiler, memurluğu aşağıladılar. Kimileri sol soslu “kamu emekçisi” lafını çok beğendi. “Kamu – özel fark etmez, emekçiler tek personel rejimine sahip olmalıdır” dediler. Bunu da en çok, zamanında, elbette TİSK ve TÜSİAD beğendi. Memur sendikaları Piyasa’nın işveren trenine katar oldular. Onlar zaten çok uzun zamandır “çalışma ilişkilerinde özel – kamu arasında ayırım olmasın, tek rejim olsun, ama kuşkusuz özel sektörde var olan rejim geçerli olsun” diyorlardı. <br /><br /><div style="text-align: center;">
* </div>
<br />Dananın kuyruğu, cümlenin son bölümündeki ifadede koptu. “Tek rejim olsun; özel sektördeki çalışma rejimi kamuda da geçerli olsun”! Sözde memur sendikaları bu yanlış hedefe kilitlenince, Piyasa işverenlerinin yolları açıldıkça açıldı. <br /><br />Bugünlerde siyasetin en tepesinde, artık bildiğimiz bakanlığa benzemeyen ama adı bakanlık olan kurumların en tepesinde de eylemli iş adamları oturuyor. Üst düzey yöneticiliklerin kamu kariyeri yerine özel sektörden transferi Turgut Özal döneminden beri mümkün halde. Orta ve alt düzey yöneticilikler ve yönetici olmayan personel de memurluktan alınıp sözleşmeliliğe bağlandı mı, yıllardır zorlanan proje tamamlanmış olur. <br /><br />Hangi proje? <br /><br />Resmi adı “Kamu Personel Rejimi Reformu” olan, özü devlet yönetiminin toptan özelleştirilmesi/özel sektörleştirilmesi projesi elbette… <br /><br /><div style="text-align: center;">
* </div>
<br />Bu proje yanlıştır. <br /><br />Küreselcilerin tüm dünyaya dayattıkları bu proje, küreselleşmeciliğin kendisiyle birlikte patlayıp dağılalı çok oldu. Devlet istihdamında iş güvencelerinin çözülmesi; ücretlendirmede performans değerlendirmelerin uygulanma çabası; döner sermayeler, vakıflar, dernekler eliyle kamu hizmetinin çözülüp özel sektör işine dönüştürülmesi; taşeronlaştırmanın taşeronlaştıranların kendi elleriyle sona erdirilmek zorunda kalınmasında gördüğümüz gibi darmadağın oldu. <br /><br />Bu proje sakattır. <br /><br />Çünkü kamu sektörünün ruhu “devlet” kavramından kaynak alır. Kamu/devlet hizmetine tüm toplumun (1) ivedi ve ertelenemez, (2) yaşam ve kuşaklar boyu sürekli, (3) tüm yurttaşların eşit ölçüde erişebilir, (4) fiyat değil vergi ödeyerek ulaşma zorunluluğu vardır. <br /><br />Devlette/kamu sektöründe istihdam ve çalışma ilişkileri, bu ilkeler doğrultusunda düzenlenmelidir. Özel sektörün ilkeleri, bu gereklilikleri karşılamaktan acizdir; Piyasa’nın istihdam zihniyeti, bu gereksinmeler karşısında güdüktür, cücedir. <br /><br /><div style="text-align: center;">
* </div>
<br />Şimdi bize gereken, devlette/kamu sektöründe, (1) Türkiye’nin bağımsızlık ve kalkınma gereklerine, (2) kamu hizmetinin ruhuna uygun bir istihdam rejiminin yeniden tesisidir. Bu rejim, giderek özel sektördeki yağmacı ve insan/yetenek harcayan dar görüşlü istihdam rejimini de düzeltme etkisi yapmalıdır. Yayılması gereken, özel sektörün değil kamu sektörünün çalışma düzeni olmalıdır. <br /><br />En temelde “eşit işe eşit ücret” değil, sosyal ücret ilkesi savunulmalıdır. Eşit işe eşit ücret, cinsiyetler arası eşitlik amacıyla sınırlı olan başlangıç değerine geri döndürülüp doğal sınırları içindeki ilke olarak yerli yerine oturtulmalıdır. <br /><br />İş güvencesi, devlet hizmetinin ertelenemez sürekliliği nedeniyle yeniden tesis edilmelidir. <br /><br />21. Yüzyılın sunduğu geniş olanaklar çerçevesinde, Türkiye’nin gereklilikleri ve kamu/devlet hizmetinin isterleri doğrultusunda, kadro sisteminin değil kariyer sisteminin inşası üzerinde çalışmamız gerekir. <br /><br />Liyakat, göreve uygunluk, hizmete girme süreçleri, yani sınavlar ve eğitim düzeni yeniden ciddiyetle ele alınmalıdır. <br /><br />Devlette istihdam, ülkenin ve kamu hizmetinin gereklerine göre yeniden düzenlenmedikçe, yani kamuda toplumcu tavır yükseltilmedikçe sorunlarımızın uzun vadeli çözümü için daha çok zaman yitireceğiz. <br /><br />Bu Dergi’nin böyle bir entelektüel platform olarak uzun ömürlü ve çok başarılı olmasını diliyorum.<br />
<br />
<b><i>[Ankara, 4 Ekim 2018]</i></b><br /><br /><br /><br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-32273496462653575532018-10-08T21:22:00.000+03:002018-10-08T21:22:13.089+03:00RANTÇIYLA EYALETÇİ İTTİFAKINA KARŞI<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Yerel
yönetim seçimlerine altı ay kaldı. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İçişleri
Bakanlığı’nın sayılarına göre 81 il ve 921 ilçe içinde yer alan yerel
yönetimler için seçim yapılacak. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Üçte
ikisi bildiğimiz mahalle, üçte biri aslında tipik köy olan 32.034 mahallede mahalle
muhtarı ve ihtiyar heyeti seçilecek. Köylerin sayısı, artık mahallelerden az. Şimdi
yalnızca 5 milyon kişinin yaşadığı toplam 18.336 köyde köy muhtarı ve köy ihtiyar
meclisi üyeleri seçimi yapılacak. Muhtarla heyet/meclis üyeleri -enaz dört
üyeden hesaplayın, köylerde 90 bin, mahallelerde 160 binden çok yerel yönetici demek.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Şimdi
nüfusumuzun 75 milyonu belediyeli. Belediye, şehirlerin yönetim modeli. Buna göre
Türkiye artık yüzde 95’i şehirleşmiş bir ülke. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Nüfusun
büyük çoğunluğu belediye sınırları içinde yaşamaya başladı. Ama belediye sayısı
durmadan ve 2014 yılında da keskin biçimde azaldı. Üçbini aşkın belediye varken
sayıları şimdi yalnızca 1398. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Belediyeli
nüfus çok yüksek, belediye sayısı azsa, temsil oranı bir hayli daralmış demektir.
Nitekim belediyelerde başkan ve meclis üyesi seçilecek kişilerin sayısı 20 bini
bile bulmayacak. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Yerel
yönetim sistemi bakımından iki Türkiye var. Biri 51 ilde süren bildiğimiz geleneksel
sistem, öbürü 30 ilde kurulmuş bulunan büyükşehir belediyesi sistemi. Nüfusumuzun
yalnızca yüzde 15’i geleneksel sistemde yaşıyor. Yüzde 85, büyükşehir sakini.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Geleneksel
sistemdeki 51 ilde yaşayan seçmen, köyde olsun belediyede olsun, ilin neresinde
yaşıyorsa yaşasın, kendi ilinin <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">il genel
meclisi </b>için oy kullanacak. Bu 51 ilde ayrıca <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">il merkezi belediyesi</b> (elbette 51 adet), 402 <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">ilçe merkezi belediyesi</b>, 396 <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">belde
belediyesi</b> ve 18.336 <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">köy</b> var. Seçmen
bunlardan hangisinde oturuyorsa oranın yönetimi için oy verecek. Bir de <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">mahallesi</b> için tabii. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Büyükşehirli
sistemde yaşayan 30 ilde ise il özel idaresi, beldeler, köyler <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">toptan kaldırıldığı için,</b> seçmen
yalnızca mahallesi (muhtar+heyet), ilçe belediyesi (başkan+meclis) ve
büyükşehir belediye başkanı için oy kullanacak. Büyükşehir meclisi ayrıca seçilmiyor,
İlçe meclislerine ilk yüzde 20’de girenler aynı zamanda büyükşehir meclis üyesi
oluyorlar, dolayısıyla bunlar için oy kullanmayacak.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Geleneksel
belediye dünyasında ortalama 1000 kişiye 1 temsilci düşerken, büyükşehirli
sistemde 4000 kişiye 1 temsilci düşüyor. Yerel yönetimler yerel halktan çok
uzağa savruldular. Büyükşehir modeline taşınanlar ise en uzaktakiler. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Ölçek
geniş, coğrafya dağınık, ama belediye görev ve yetkileri geleneksel sistemde
olduğu gibi kalmış durumda. Uygulamada ortaya çıkan sorunların çözümü
bakımından adamakıllı düzeltmeler üzerinde çalışılmış da değil. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Belediyecilik
bakımından sorunlara karşı körlük, yalnızca iki kesimi rahatsız etmiyor. Bir, yaşamını
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">toprak-bina rantına</b> odaklamış
olanları. İki, <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">eyalet sistemine geçiş
fırsatları</b> kollayanları. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bunların
karşısında yeterli ve erişilebilir yerel kamu hizmeti bekleyen büyük kesim
seyrediyor. Ülke kaynaklarının tarumar edilmeden korunarak yönetilmesinden
sorumlu bürokrasi de tarihinin en dalgın seyrini yaşıyor.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;"><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Yeterli-adil yerel hizmet ve ulusal kaynaklarımızın
doğru yönetimi</span></b><span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">… Bu seçim sürecinde rantçılarla eyaletçilere
karşı doğru hattı, dalgın seyircilere karşın, bu iki temel üzerine inşa etmemiz
gerekiyor. <o:p></o:p></span></div>
<b><i>[BAG, Aydınlık, 7 Ekim 2018]</i></b><br />
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-529580426087143290.post-33482612355400027122018-10-03T21:27:00.000+03:002018-10-08T21:28:00.052+03:00BİZİM KRİZİMİZ<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bizim
ekonomik krizimiz şimdi başladı. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Devletin
mali sistemi, temel politikaları, yönetim yapısı Amerikan menşeli McKinsey adlı
sözde danışmanlık şirketine sözleşme ile bağlanmasıyla birlikte. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Temmuz
ayında başlayan kriz bizim değildi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">O
kriz, borç veren açgözlü küresel sermayenin kardan zarar ihtimalinin kriziydi.
“Onların” kriziydi. Tetikçileri devreye girdi. Dolar – avro değer kazanıp
lirayı düşürecek piyasa ve kur oyunları sahnelendi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Mesele,
tetikçilere karşı direnmekti. İktidar, bütün yüksek sesli belagat oyunlarını
sergiledi, ama gereken güçlü direnişi sergileyemedi. Sonunda Yeni Ekonomik
Program adını verdiği ödünler silsilesiyle teslim oldu. Damat <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Bakan Albayrak,</b> para satıcılarına üç
güvence verdi. Bir, <i style="mso-bidi-font-style: normal;">cari açığımızı ulusal
zenginliğimizin yüzde 2’si düzeyinde tutacağız; sizin alacaklarınızı fazlasıyla
kenara atacağız, merak buyurmayın,</i> dedi. İki, <i style="mso-bidi-font-style: normal;">Merkez Bankası bağımsızdır, yani Türkiye’nin değil, -ne demek efendim-,
elbette sizin emrinizde iş görecektir,</i> diye ilanda bulundu. Üç, <i style="mso-bidi-font-style: normal;">istediklerinizi and olsun harfi harfine
yapacağız, ama madem siz bizim yeminimize inanmıyorsunuz, o halde
şirketlerinizden biri elbette bizi denetleyebilir, buyursun McKinsey
denetlesin, bakın onunla sözleşme bile imzaladık,</i> dedi. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Para
satanların krizi böylece biterken, Türk Milleti’nin sonuncu iktisadi krizi
başlamış oldu. Türkiye şimdi yalnızca iktisadi değil, bunun da üzerinde
kalkınma ve bağımsızlık özlemini açıktan açığa kemiren bir siyasal krize
sürüklenmiş durumdadır. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bürokrasi,
en son Sayıştay Başkanı’nın Abdülaziz fotoğrafı önünde karar alıp plaket verme
fotoğraflarında gördüğümüz üzere, emperyalizme teslimiyetten ibaret çaresiz
siyaseti, zamanın hangi noktasında ve nasıl bir durumda olduğunun bilincinde
bulunmayanların çocuksu neşeleri içinde yaşıyor. Sayıştay kendi iflasını
yakışıksız gülücükler ve kaykılmış oturmalarla ilan ediyor. <o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bütün
bu üzücü manzara karşısında parlamentodaki muhalefet, CHP ile İYİP
sandalyeleri, yürek burkuyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İYİP’in
ve CHP’nin ekonomi adına konuşan temsilcileri, bugünkü teslimiyeti daha Temmuz
ayında, yani “kriz” para satıcılarının krizi iken, para satıcılar adına
konuşarak, onların isteklerini dile getirerek, teslim olunmasını daha o zaman
istemişlerdi. İktidar Merkez Bankası’nın bağımsızlık saçmalığını reddeder
görünürken, <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“Merkez Bankası bağımsız olmalıdır”</i>
diye bayrak açmışlardı. Özelleştirmelerden ve üretim damarları tıkanmış
Türkiye’den ibaret olan “yapısal reformlar”ın sürdürülmesini istemişlerdi. Daha
birkaç ay öncesinde CHP’den <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Faik Öztrak</b>
ile İYİP’ten <b style="mso-bidi-font-weight: normal;">Durmuş Yılmaz’ın</b>
açıklamalarına bakın, görün. Dolayısıyla şimdi, <i style="mso-bidi-font-style: normal;">“iktidar McKinsey adlı şirketle anlaştı”</i> diye söyledikleri heyecan
verici ve doğru sözlerde hiçbir samimiyet yoktur.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Ülkemiz,
uzun süreli derin bir iktisadi ve siyasi krize sürüklenmiş bulunuyor. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">İktidar,
16 Nisan 2018’de referandumdan geçirdiği anayasa değişikliğiyle pekçok kara
delik içeren yönetim sisteminin ağırlığı altında bu krizin üstesinden
gelebilecek mekanizmalara sahip görünmüyor. Emperyalizme teslimiyeti tek çıkış
yolu olarak gören mevcut meclis muhalefeti ise hiç umut vermiyor. Cümlesi,
çoktan çökmüş sözde serbest piyasa ekonomisine secde edip duranlarla, sömürgeci
<b style="mso-bidi-font-weight: normal;">“Kötü Yönetim”</b> lafazanlığıyla sözde
iyilik üretmeye soyunmuş kadrolarla çıkış yok.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">*<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 150%; margin-bottom: 6.0pt;">
<span style="font-family: "Times New Roman",serif; font-size: 12.0pt; line-height: 150%;">Bizim
Türkiye’ye, Türkiye Cumhuriyeti’nden ve Ankara’dan bakan gerçek bir muhalefete,
ivedilikle, şiddetle, gerçekten ihtiyacımız var. <o:p></o:p></span></div>
<b><i>[BAG, Aydınlık, 3 Ekim 2018]</i></b><br />
<br />birgül a. gülerhttp://www.blogger.com/profile/04250263806544499206noreply@blogger.com0