21 Mart 2013 Perşembe

21 Mart 2013, NEVRUZ KUTLU OLSUN!


Birgül AYMAN GÜLER, İzmir Mv. 

"Orta Doğu ve Orta Asya coğrafyasında, hem orada hem Türkiye'de tüm halkların kendi öz eşitlikleriyle, İslami Kürtler ve Türklerin öncülüğünde; Musevilik - Hristiyanlık - İslamiyet müjdelerini ve Batı'yı temel alan yeni bir düzen kurmak için"... 

Nevruz kutlu olsun. Yeniden doğuş ve yaşama şölen, 21 Mart 2013'te hiç kuşkumuz yok küllerinden doğacaktır. Bu doğumu, Öcalan'ın sözleri sağlayacaktır; çünkü bu sözler gerçekte yapılmak istenenleri bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermiştir.

TV haberleri ile yorumcuları, sözlerin hamasi tarafları üzerinde duruyorlar. Sözlerin özünü gizleme gayretine düşmüş gibi görünüyorlar. Sözlerden Misakı Milli'yi, eşitlik-özgürlüğü, kardeşliği seçip; "ama Türk bayrağı olmaması ne ayıp!" diye dile getirdikleri bir sözde hoşnutsuzluğu köpürtüp duruyorlar. 

Oysa bu konuşmadaki sözlerin özünü iyi anlamak gerek.

İyi anlamak gerek, çünkü, TC Başbakanı bu sözler için “bizim dediklerimizle örtüşüyor” değerlendirmesi yaptı. Demek ki bu sözleri iyi anlarsak, Başbakan ve Eşbaşbakan’ın ne yapmak istediklerini kendi seslerinden anlamış olacağız.

BU KONUŞMA NE DİYOR?

Bu konuşmanın özü, herhangi bir yorum eklenmeden, beş maddede aşağıdaki gibidir.

1. İlk selam, “Orta Doğu ve Orta Asya halkları”na, ikincisi “kardeş halklara”, üçüncüsü “Kürtler sizlere”..

2. Bugün “yeni bir Türkiye’ye, yeni bir Orta Doğu’ya uyanıyoruz.”

a) “Artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir.”
b) Mücadeleyi bırakmıyoruz; daha farklı bir mücadele başlatıyoruz.

3. Etnik ve tek uluslu coğrafyalar oluşturmak yanlıştır.

a) Kürdistan ve Anadolu’da tüm halkların ve kültürlerin ülkesi oluşturulacak.
b) Kürtler kadar Ermeniler, Türkmenler, Asurlar, Araplar, diğer halklar kendi öz eşitlikleriyle var olacaklar.

4. Türk halkı Kürt halkıyla bin yıldır İslam bayrağı altında beraberdir.

a) Bu iki güç, Orta Doğu’nun temel iki stratejik gücüdür.
b) Bu ikisi kendi öz-kültür ve uygarlıklarına uygun şekilde yeni bir devlet inşa etmelidir.
c) Kürtlerin “kardeşleri” Sakarya ve Meriç; “dostları” Kaçkar ve Erciyes; “hısım-akrabası” da Horon ve Zeybek …
d) Ezilen halklar, ezilen sınıflar, ezilen kültürler, kadınlar, ezilen mezhepler, tarikatlar ve diğer kültürel varlık sahipleri, işçi sınıfı, sistemden dışlanan herkes Demokratik Modernite Sistemi’ni kabul etsinler.
e) Bu toprakların “biz” kavramı geniş ve kapsayıcıdır; “tek” değildir; “biz” kavramına eski ruhunu ve pratiğini verme zamanıdır.

5. Orta Doğu ve Orta Asya kendi öz tarihine uygun düzen aramaktadır.

a) Buna Anadolu ve Mezopotamya öncülük edecek ve inşa edecektir; bu kaçınılmazdır.
b) Son iki yüzyılda “Arabi, Türki, Farisi, Kürdi toplulukları ulus devletçiklere” mahkum edilmişlerdi. Bunlar “kendine ve aslına dönüyor.”
c) Suriye ve Irak’taki Kürtleri, Türkmenleri, Asurileri ve Arapları “Milli Dayanışma ve Barış Konferansı” toplamaya çağırıyorum.
d) Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. Muhammed’in müjdelerini gerçekleştiriyoruz.
e) Batı’nın değerlerini de kabul ediyoruz.

KISA SONUÇ

Sayınaponun aklı, Geniş Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi ile Ortak bir Gelecek ve İlerleme için Ortaklık adlı projenin aklıdır. Bu akıl, yalnızca Türkiye'ye değil, koskocaman Eski Dünya'ya elbise biçmeye girişmiş çürük bir akıldır.

Bu proje, 2004 Haziran ayında İstanbul’da yapılan NATO toplantısında adıyla birlikte yenilenmişti.

Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL 14 Mart 2006 tarihli Radikal gazetesinde demişti ki: "Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Türkiye'nin dış politika ilkelerine uygundur. ABD ile hareket ediyouz. Amacımız islam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek."

TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da “Türkiye’nin Orta Doğu’da bir görevi var; nedir o görev? Biz Geniş Orta Doğu ve Kuzey Afrika Projesi’nin eş başkanlarından bir tanesiyiz. Ve bu görevi yapıyoruz biz!” demişti. http://www.youtube.com/watch?v=ZlGJe5QbDgU

Epey zamandır sorduğumuz bir soruyu yine soralım:

  • Ortadaki şeyi hala, gözlerimizi asıl aktöre kapatıp, “sen-ben meselesi” diye konuşmaya devam edecek miyiz?
  • Yoksa, hem ülkemize hem komşu halklara savaştan başka bir şey vaat etmeyen bu oyunu bozmak için büyük ulusal birliğimizi inşa mı edeceğiz?

* Bu mantık http://baguler.blogspot.com/2013_02_01_archive.html adresindeki "Anayasal vatandaşlık ve işgal ve il(ti)hak" yazısındaki mantıkla ne kadar da yakın! hatta aynı!

4 yorum:

  1. "Yetmez, ama EVET!" diye, diye geldik bu günlere...
    Çocukken EVET dendiğinde, "eve et lâzımsa kasaba git" derdik! Bilmezdik ki; kasaptaki ete soğan doğranmazmış!
    Soğanın cücüğünü çobanlar yer diye bilirdik; bazı asker eskileri de yiyormuş!
    Et, soğan derken, ülke gitti elden!

    YanıtlaSil
  2. Neredesiniz Yiğitler? Başbuğum, Muhsin Başkanım, Çatlı Reisim? Türk yetim, Türk Öksüz. İtin biri Türk milletine Racon keserken yok mu kimsenin bir cevabı!! Neredesininiz "HER ŞEY TÜRK İÇİN,TÜRK TARAFINDAN VE TÜRK'E GÖRE DİYEN" Yiğit ülkücüler !! Neredesiniz Ilahi Kelimetullah'ın Alperenleri??? Neredesiniz Atsızın taviz vermeyen fikir yoldaşları?? Neredesiniz İstanbulun işgali sırasında İstanbul "Türktür Türk kalacak" sloganları atan korkusuz Mücahitler?Neredesin Nejdet Sançarın mücadeleci ruhu? Neredesiniz MUSTAFA KEMALİN askerleri? Hala aramızda ki nüans farklılıkların üzerinde mi duracağız??

    YanıtlaSil
  3. Götürülen Demokrasilerin Nekadar güzel olduğunu Anlatacaklar da Ağlamaktan Bir Türlü Anlatamıyor Adamlar..

    Vahdettin Altın

    YanıtlaSil
  4. Bütün bu süreç içinde askerin bu denli susturulabilmesinin sırrını merak ediyorum. Bu kadar büyük fedalar ile geri çekilen bir ordunun, ilerde alnı açık yüzü pak olabilmesi mümkün değildir; bunu aklı eren herkes görüyor; kurmaylar, generaller görmüyor olamaz! O halde nedir? TSK her ne kadar NATO ordusu ise de sonuç olarak Türk'tür! Bu denli suskun oluşunun, "ikna olunabilir" bir ödülü olsa gerektir!.. Nedir o!

    Hüseyin Şentürk

    YanıtlaSil