15 Temmuz 2013 Pazartesi

BARAJLAMA ve SEÇSİS REFORMU İÇİN ÇAĞRI

KAMUOYUNA DUYURU
Birgül Ayman Güler, 15 Temmuz 2013 

BARAJLAMA ve SEÇSİS REFORMU İÇİN ÇAĞRI

Türkiye, ilki 29 Mart 2014’te olmak üzere iki yıl içinde üç seçime ve belki bir anayasa referandumu olmak üzere dört büyük seçime gidecek. Tüm seçimler önemlidir. Ancak doğal olarak, hemen önümüzdeki seçimler, tüm seçimlerden daha önemlidir. Çünkü geçmiş seçimleri konuşabilir, dersler çıkarırız; hemen önümüzdeki seçimlerde ise her konuşmamız ve adımımızla kendi geleceğimizi belirleriz.

İlk seçim 29 Mart 2014’te ülke genelinde yapılacak olan yerel yönetim seçimleri; ardından aynı yıl içinde Cumhurbaşkanlığı seçimi; 2015 Haziran ayında da genel milletvekili seçimleridir. Bu arada dördüncü sandığın anayasa referandumu için koyulma olasılığı var.

Karşımızda böyle bir takvim varken, seçim sistemi kuralları ve sandık işleyişi bakımından büyük sorunlar bulunuyor.

Güvenli ve doğru bir seçim – sandık sistemi kurulması için önümüzdeki engel Hükümet’in ayak diremesidir. Çünkü Hükümet, mevcut yanlışlardan en çok yarar elde eden aktördür. Bu konumunu yitirmemek için elinden geldiğince ayak diremesi şaşırtıcı değildir. Topluma her fırsatta “sandık herşeydir” diyen bir Hükümet’in, “kurallarda ve işleyişte yanlışlar var” itirazını ısrarlı biçimde duymaması, AKP’nin seçim-sandık konusunda ne denli samimiyetsiz olduğunu yeterince açık biçimde göstermektedir. Seçim – sandık, yani kısaca demokrasi, bu iktidar için kendi yöneticilerinin açıkça söyledikleri üzere “uygun istasyona gelindiğinde inilecek bir tren”dir. Bu anlayışı zamanında AKP’nin şimdiki en yetkili ağzından hepimiz duyduk. O nedenle yanlışları ‘kolay yanlışlar’ olarak görmüyoruz. Büyük bir hilekarlıkla karşı karşıya olduğumuz kuşkusu, günden güne iyice yayılmış bulunuyor.

Şimdi, yeterince zaman varken, seçim – sandık kurallarında REFORM TALEP ETMELİYİZ:
1. Seçimde kullanılan %10 barajın düşürülmesi yetmez; baraj kaldırılmalıdır.

2. Oyların sayıldığı SEÇSİS, “idari kütüklere dayalı kapalı tasnif” sistemidir; SEÇSİS şeffaflaştırılmalıdır; yoksa kaldırılmalıdır.
Barajlama sistemi, 2011 seçimlerinde AKP’nin toplam seçmenin %43’ünün oyunu aldığı halde TBMM sandalyelerinin %60’ına oturmasına neden olmuştur. Ulusal irade TBMM’ye yansımamakta; o nedenle meclis görüşmeleriyle çözülebilecek sorunlar toplumsal olaylara dönüşmektedir. Oy gasp ederek gelen iktidar, elde ettiği haksız çoklukla TBMM’ni adeta askıya almış ve parlamenter demokrasiyi fiilen işlemez hale getirmiştir. Ülkemizdeki büyük siyasal – kurumsal çürümenin başlıca kaynaklarından biri, bu barajlamanın kendisidir. Tüm seçimlerde barajlamaya son verilmeli; halkın iradesi özgür bırakılmalıdır.

SEÇSİS sistemi, İçişleri Bakanlığı’nın elindeki nüfus sistemiyle; Adalet Bakanlığı’nın elindeki UYAP sistemiyle birlikte çalışmaktadır. Anayasa gereğince “yargı yönetiminde” olması gereken seçim işleri bu iki kanaldan Hükümet’in doğrudan etki alanındadır. Ölmüş yurttaşlara seçmen kağıdı gönderilmesi gibi şaşılacak işler, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nin (ADNKS) ürünüdür. Bu sistem, muhtarlıkları adeta devreden çıkarmıştır. Seçmen kütükleri, kontrolü çok zor biçimlerde düzenlenmektedir. İncelenmesini kolaylaştıracak biçimde düzenlenerek YSK internet sitesinden yayımı ihmal edilmektedir. SEÇSİS, oyların bilgisayara ilçelerden girilmesi, YSK’da bilgisayarla sayılıp birleştirilmesi yoluyla yapılmaktadır. İlçe sonuç girişleri ve birleştirmelerin yapılışı sırasında siyasal partilerin gözlemcileri yoktur. Siyasal parti gözlemcilerinin bu işlemleri, bilgisayar – internet üzerinden izleme yetkileri de yoktur. Bütün bunlara sayım sırasında memleket genelinde “cereyan kesintileri” de eklenince sisteme ve yetkililere karşı kuşkular daha da artmaktadır. İktidar partisi için kimsenin ihtimal vermediği “%50’lik başarı” döngüyü tamamlamaktadır. Türkiye, “SEÇSİS güvenilir değildir” kuşkusu içindedir; bu duygu sonuçtan memnuniyet yaşayan Hükümet taraftarı seçmende dahi vardır.

Barajlama ve SEÇSİS konusunda reform talebimizin muhatabı Hükümet’tir. Reformun sahipleri ise, TBMM çatısı altında olan ve olmayan tüm siyasal partiler; temsili demokrasinin doğru işlemesi gerektiğini düşünen tüm toplumsal kuruluşlar; hilekarlık ve dolandırıcılığın kuşkusuna dahi tahammülü olmayan her siyasal görüşten yurttaşlardır.

Ülkemizin güncel sorusu AKP’nin hegemonyasını kuran “darbelere karşı mısın” sorusu değildir. Bugünün temel sorusu “çirkin sandığa karşı mısın” sorusudur.

Barajlama ve SEÇSİS, ortaya “çirkin sandık” getirmiştir. Anayasal hakkımız ve yurttaşlık görevimiz “GÜZEL SANDIK” istemeyi ve elde etmeyi gerektirir.

Bu çerçevede çalışacağımı, bu yönde yapılacak her çalışmaya aktif destek sunacağımı, kamuoyuna saygıyla sunarım.

Prof. Dr. Birgül AYMAN GÜLER
CHP İzmir Milletvekili


İletişim İçin:
TBMM Tel: 0312 420 57 42
TBMM Faks: 0312 420 69 95
birgulayman.guler@tbmm.gov.tr


8 yorum:

  1. Teşekkürler hemşehrim, saygın milletvekilim.
    Yapacağımız en önemli mücadele, seçim yolsuzluklarından ülkeyi kurtarmak olmalıdır.
    Verilecek her görevi severek yaparız. Bu konuda yurt çapında köy ve mahalle çalışmaları ile start verilmeli. Kolay gelsin.

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim birgül hanım yazınız yayınlandı.www.sonkalemedya.com
    saygılar

    YanıtlaSil
  3. Sayın B.A.Güler, önerilerinize AKP'nin hiçbir şekilde yanaşmayacağı açık. Yapılacak olan, CHP örgütünün seçimlerde özellikle oy çalmaya yönelik her türden önlemleri alabilecek bilgiye sahip görevlileri hazırlamak, ayrıca her sandığa en az iki eleman görevlendirmek olmalı.
    Sayın Güler, daha ayrıntılı düşüncelerimi, açık ortamda paylaşmak istemiyorum. Uygun görülürse e-postam aşağıda.
    Saygılarımla Vahdi Bingöl vahdibingol@gmail.com

    YanıtlaSil
  4. Sandıkların başında bulunacak kişilerin teknolojiyi kullanarak her sandık başında sandığa oy atan kişinin dijital kaydını yapsın.Herkesin ulu orta izlediği seçimi kayıt altına almak herhangi bir yasal yaptırımı olmasa gerek.Madem ki sandın başına görevlendirilecek kişilerin 3G teknolojisini kullanabilen gençlerden oluşturulmalı,her sandıkta oy kullananlar kayıt altına alınmalı.Zoru denemekte fayda var bunlar ne barajı aşağı indirirler ne de bilgisayar ortamından vazgeçerler.Çözüm teknolojiyi kullanmakta.. Değindiğiniz konu çok hassas ve hayati..
    Saygılarımla Vahdettin Altın. CHP Yalova Merkez Eski İlçe Başkanı

    YanıtlaSil
  5. namı değer ulusalcı faşist bir kadın olmasına ve chp'ye oy atamama sebebim olmasına karşın teşekkürler.

    YanıtlaSil
  6. okunabilir olmak için öncelikle o partiden ayrılın..

    YanıtlaSil
  7. Dostlar,

    Sayın Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, Mülkiye’den (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi) bir Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Uzmanı Parlamenter olarak çok değerli çabalarını paylaşıyor kamuoyu ile. Bir başka anlatımla İzmir Milletvekili olduğu partisi CHP’de de kendisini yeterince ifade edememektedir anlaşılan!?

    Bu yüzden de “YÖN” Hologramlı (LÜTFEN DİPNOTA BAKINIZ..)
    kişisel internet sitesinde yazmaktadır! (http://baguler.blogspot.com/)
    Bu tablo insanda bir ikircik (ambivalans) duygudurumu (mood) oluşturmaktadır.

    Sayın Güler’i Partisi dinlemelidir.. Bir hocayı kürsüde dinlercesine.
    Birgül hoca TBMM ve CHP için bir şanstır.. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu olguyu ayrımsaması ve gecikmeden gereğini yapmasını dileriz.

    Birgül hocaya da teşekkür eder, dayanışma duyguları ile kendisini selamlarız..
    Bu dizeleri kendisinin sitesinde de aşağıya aldığımız yazısına yorum olarak ekleyeceğiz.

    Bu arada bizim de bu sitede konuya ilişkin epey yazımız oldu..
    Örn. SEÇSİS ve SEÇİM GÜVENLİĞİ..
    (http://ahmetsaltik.net/secsis-ve-secim-guvenligi/, 16.7.2013).

    Sayın Prof. Dr. D. Ali Ercan’ın de epey yazılarına yer verdik :

    - 2011′de Harekete Geçen 3,7 Milyon Oy !
    (http://ahmetsaltik.net/2011de-harekete-gecen-37-milyon-oy/, 26.6.13)

    Birlikte değerlendirilmesi ve mutlaka sonuç alınması dileğiyle..

    Ülkenin en ivedi gündem maddelerindendir..
    AKP’nin barajı %7-8′lere çekme önerisi yetersizdir.
    Seçim sisteminde önerdiği değişiklikler ise, sütten ağzı yananın yoğurdu üfleyerek yemesi titizliğiyle büyük dikkatle irdelenmelidir. Olası matematik sonuçları hesaplanmalıdır. Sn. Prof. Dr. D. Ali Ercan bir nükleer fizik profesörü ve bu konularda konferanslar vermiş, makaleler yazmış çok da iyi bir matematikçidir.

    Kendisine mutlaka danışılmalıdır.

    Sevgi ve saygı ile.
    18.7.13, Ankara

    Dr. Ahmet SALTIK
    www.ahmetsaltik.net

    YanıtlaSil