4 Aralık 2016 Pazar

YENİ-OSMANLICILIĞIN KAYIP PARÇASI


İnternette yakıntarihimiz.org adlı bir site var. Üstünde ‘eyy Kemalistler, o olmasaydı biz olmazdık’lardan ne zaman vazgeçeceksiniz” şeritleri geçiyor. Bu sitede, FETÖ/PDY’nin Kanada imamı olduğu söylenen Faruk Arslan adlı kişinin şimdi erişilemeyen kendi sitesinden aynen alınarak 2 Mart 2012’de yayımlanmış bir röportajı okumak mümkün.
*
Röportaj, Prof. Dr. Dimitri Kitsikis ile yapılmış. Kitsikis bir Yunan Türkolog. Savunduğu temel görüşü başlığına taşıdığı Türk – Yunan İmparatorluğu adlı kitabı, İletişim tarafından 1996 yılında Türkçe yayımlanmış bulunuyor. Kitabı ilgi çekici. Ama asıl ilgi çekici olan, yukarıda andığım röportaj.
Kitabına bakarsanız, o bir ‘doğucu’. ‘Batı’nın nasıl yıkıcı olduğunu anlatıyor. Kitaptan değil ama röportajdan başka bir şey öğreniyoruz. Evet, o bir ‘doğucu’, ama zinhar Avrupacı değil; “AB Yunanistan ve Türkiye için altın hapishane” diyor. O bir Amerikancı.
Kimi sözcüklerdeki yanlış yazımlara dahi dokunmadan, şöyle:  
*
Röportaj başlığı: “ABD modern Osmanlıyı kuruyor”.  
“Kitsikis: AB’nin amacı sadece kapitalizmin istikrarını üye ülkelerde sağlamak değil. Aynı zamanda üyelerini ulus devletlerden Katalonya ve Patanya’da yaptığı gibi AB eyaletlerine dönüştürmeye çalışıyor. Ulus devletler yok ediliyor. Yunanlılar gibi Türklerde bunu kabullenemezler. Türkiye ve Yunanistan, ABD’nin sunduğu çözüm önerisini takip edebilirler. Washington Türkiye ve Yunanistan’ı büyük bir konfederasyona dönüştürerek AB’nin etkisine karşı balans ayarı yaptırmaya çalışıyor. Ayrıca AB ile ilişkide olacak bu oluşumun AB’nin çözülmesine yarayacağını düşünüyor.”
Soru: ABD’nin Osmanlı imparatorluğunu yeniden diriltmeye çalıştığını mı söylemek istiyorsunuz?
Kitsikis: ABD, Türkiye ve Yunanistan’ın etkisi azaltılmış genişletilmiş bir konfederasyon planlıyor. Bu oluşuma Kürt devleti, Gürcistan, Ermenistan ve İsrail Ortadoğu’dan katılacaklar. Batıda ise  Thracian devletleri Arnavutluk ve Makedonya dahil olacak. Osmanlı imparatorluğu yeni modern bir formatda canlanacak. Ottawa’nın Kanada’nın başkenti olduğu gibi İstanbul Konfederasyonun başkenti olacak. Türkçe ve Yunanca, konfederasyonun iki resmi dili olarak belirlenecek. Diğer bağlı devletler kendi dilleri Arnavutca, Makedonca, Kürtce, Ermenice, Gürcüce, Arapca ve İbranice kullanmaya devam edecekler. … Türk ve Yunan Konfederasyonu geçmişte başarılı oldu, tekrar kurulursa bugünkü Kanada federasyonu gibi başarılı olabilir.”
*
Kitsikis 2012 tarihli röportajın bitiminde “ABD Dışişleri ve politik karar merkezleri, uzun süre olayın farkına varamadı, devlet arşivleri buna şahittir. Ancak son dönemde Washington, bu planın çalışabilir olduğunu anladı ve uygulamaya koydu diyor.
Öyle anlaşılıyor ki, Kitsikis, Abdullah Gül’ün 2007 Gürcistan temaslarını, 2009 Ermenistan Protokollerini, 2010 Yunanistan’la Yüksek İşbirliği Konseyini, Irak – Suriye temaslarını… bu stratejinin parçası diye görmüş.
Doğrusu, açılımlar ve komşularla sıfır sorun siyasetlerini hiç böyle değerlendirmemiştim.
*
Kitsikis odasında oturup hayali kitaplar yazan biri değil. Wikipedi’deki sayfasından öğreniyoruz ki Boğaziçi, Bilkent, Gediz üniversitelerinde dersler verdiği gibi, danışmanlıklar da yapmış. “Türkiye’nin eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Yunanistan’ın önemli politik figürü Giorgos Papandreou’a danışmanlık yaptım.”
*

Yeni-Osmanlıcılığı besleyen BOP’un kayıp parçaları ilginç değil mi? Milli/ulusal devlete karşı genişletilmiş federasyonculuk özlemi çok sürpriz içeriyor. Bildiğimiz ve bilmediğimiz her türlü ‘sürpriz’e karşı hazır olmanın yolu, Türk Milleti’nin egemenlik hak ve yetkisini savunmaktan geçiyor.

[BAG, Aydınlık, 4 Aralık 2016]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder