Türkiye’nin toplumsal geleceğini çizecek iki siyaset var. Bunlardan biri “ulusal vatandaşlık ilkesi” derken diğeri “anayasal vatandaşlık ilkesi” diyor. Bu iki görüş, güncel “yeni anayasa” çalışmalarının bel kemiğini oluşturuyor.
Birincisi, yaklaşık yüz yıl önce benimsediğimiz “Türk vatandaşlığı sistemi”ni uygun ve gerekli görmek demektir. İkincisi ise “TC / Türkiye vatandaşlığı” ya da sıfatsız yalnızca “vatandaşlık” demeyi önermektedir.
İlk görüş CHP ve MHP resmi görüşleridir; ikincisi AKP ve BDP resmi görüşleridir. Partilerin tümünde diğer görüşün sesli ya da sessiz savunucularına rastlanabilir. Konuyu olanca ayrıntılarıyla bilmek, özellikle bu geçişkenlikler nedeniyle kritik önem taşımaktadır. Savunucular arasında bir de dinci çevrelerin bulunduğu bilgisini eklemeliyiz.
Ulusal – Anayasal Vatandaşlık Ne Demektir?
Ulusal vatandaşlık ilkesini benimseyenler, refah içinde diri bir geleceği güvence altına almak amacıyla dünyanın ve Türkiye’nin güncel ortamıyla koşulları kaynak göstermektedirler. Düşünsel dayanakları ulusal devlet deneyimidir.
Kısaca anayasal vatandaşlık, toplum ve siyaset için tek ulusal yaşamdan vazgeçilip cemaatler ve milliyetler yaşamı vaat eder. Toplum ve devlet ulusal değil “cemaatler ve milliyetler dünyası olacaktır. Bizim İçin Hangisi?Anayasalar, kişi ya da toplulukların psikolojik doyumlarını sağlamaktan daha fazlasını yapar. Bir ülkenin tüm yönetim sisteminin yapı ve ilkelerini kurar. Yapı ve ilkeler, şimdiki gibi tarihsel dönüm noktalarında bütün bir ülkenin ve halkın varlık – yokluk sorunudur. Şimdi söz konusu olan Türkiye’nin ve Türk Ulusu’nun geleceğidir. Bu nedenle, “hangisi” sorusuna yanıtımızı politik / taktik nedenlerle değil tarihsel / stratejik nedenlere dayanarak vermek zorundayız.İki sistemden birini yeğleyebilmek için sorulması gereken temel sorular şunlardır: “Ulusal vatandaşlık” bizi geleceğe eskisinden daha güçlü bir biçimde taşıyabilir mi? Bunun için bin yıllık oluşum ve yüz yıllık kuruluş dönemleri temel alınıp eleştiri süzgecinden geçirilmeli mi? “Eşit anayasal vatandaşlık” ilkesine göre kurulacak bir yönetim sistemi, ülke olarak ‘bir Türkiye’nin varlığını ortadan kaldırma sonucu yaratır mı? Bu ilke, tüm halkın refahının artmasına hizmet edebilir mi? Bize gereken nedir? Ve elbette tarihsel – toplumsal koşullar bakımından değerlendirdiğimizde mümkün olan hangisidir? Ulusal devlet mi yoksa milliyetler devleti mi? |
2 Ocak 2013 Çarşamba
Vatandaşlık Ulusal mı Olmalı Anayasal mı? (1)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder