1 Şubat 2016 Pazartesi

TÜRK, T.C. İLE VURULUR MU?



2012 yılının sonlarında bir kriz patlak vermişti. Ziraat Bankası’nın başındaki T.C. unvanı kaldırılıyordu. Yurttaşlar bilgi edinme hakkını kullandı, milletvekilleri ilgili bakanlara soru önergeleri verdiler. Önce “yok böyle bir şey” gibi sözler gevelendi, sonra “ticari işletme isminin müşteri belleğinde uzun süre kalması için siliyoruz” dendi.
Ne var ki uygulama ticari işletmeyi aştı; bankalardan sağlık bakanlığına sıçradı. Bakan Müezzinoğlu, sağlık kurumlarının tabelalarından T.C. yazısının silinmesini istemişti. 2013 yılının başında kamuoyu ayaklandı.
2013 yılının Nisan ayı geldiğinde, gazeteler 32 milyon facebook kullanıcısından 9 milyonunun kendi profil isimlerinin başına T.C. eklediğini haber verdi. Halk “siz hangi hakla nereden neyi siliyorsunuz?” diyordu. Bu sahiplenme, simgelerden hareketle ulusal ilkelere olan aktif gönül bağının yaygınlığını ve gücünü gösteriyordu.
*
2016 yılına geldik. T.C. simgesine devasa bir koruma kalkanı kuranlar, bu kez anayasadan Türk Vatandaşlığı’nın silinmesi tehdidiyle karşılaştılar. AKP ve HDP’nin anlaştığı, CHP yönetiminin de bu anlaşmaya katıldığı ortaya çıktı.
Bunlar anayasanın 66. Maddesinde yazılı “Türk Vatandaşlığı”nı anayasadan çıkaracaklar. Peki yerine ne yazacaklar dersiniz?
Vardıkları anlaşmaya göre, daha iki yıl önce “silemezsiniz” diye ayaklandığımız sözü yazacaklar: “Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı”
Yoksa iki yıl gecikmeyle büyük bir zafer mi elde ediyoruz? Öyle sahip çıktık ki, bırak tabelalardan sökmeyi, T.C. anayasada başköşeye yerleşerek dokunulmaz mı olacak?
*
Zaman zaman ulusalcıların ağzından bile duyabildiğimiz “ben bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak….” sözünün geri planında böyle bir şey var. T.C. demeyi, karşımızda T.C. görmeyi, onu kendi adımızın önüne eklemeyi seviyoruz.
Gelin görün ki, şimdi hem de tabelalardan değil, Anayasa’dan silinmek istenen şey “Türk Vatandaşlığı.” Yani, egemenlik hakkına kayıtsız ve şartsız olarak sahip olan Türk Milleti’nin yapıtaşı ve ulusal dilin Türkçe olduğunu tayin eden temel sıfatımız, anayasadan silinmek isteniyor.
Eğer bunun yerine “T.C. Vatandaşlığı” getirilirse, Leyla Zana’nın dediği ve yeminini geçersiz kılan “Türkiye Milleti” gibi sıfatlar gündeme gelecek.
Eğer bunun yerine T.C. Vatandaşlığı getirilirse, ulusal-resmi dilimiz Türkçe tahtından edilecek; ortaya “çok-resmi dilliliği kabul” etmiş bir sistem çıkacak.
Eğer bunun yerine T.C. Vatandaşlığı getirilirse, etnik kimliklere statü verilecek; çok-etnisiteli bir sistem kurmak isteyenler muratlarına erecekler.
*
İnsanın aklına ister istemez takılıyor: Banka ve bakanlık kurumlarının tabelalarından T.C.’nin kaldırılması, bilinçli olarak yapılmış bir iş miydi? Bilmiyorum. Pek sanmıyorum. Ama yine de bu soruyu aklımda tutmaya devam edeceğim.
Bildiğim şu ki, bugün Anayasa’dan Türk Vatandaşlığı’nı silip ulusal/milli devleti ortadan kaldırmak amacı doğrultusunda yürüyenler, bu olaydan çok yararlanıyorlar.

Dikkat etmeliyiz: İki yıl önce T.C. sıfatını korumak için kurduğumuz büyük kalkan, Türk’ü silmek isteyenlerin vurucu aletine dönüşmesin. Biz T.C. vatandaşı değil, Türk Vatandaşıyız. Öyle de kalacağız.

BAG, Yeni Adana, 01.Şubat.2016



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder