Prof. Dr. Birgül Ayman Güler
CHP İzmir Milletvekili
BüTünşehir yasası her yönüyle dökülüyor. Anayasaya aykırılığı açık olan bu düzenleme, en çok köyleri üzüyor.
16.500’den çok köyü kaldırdığı yetmiyormuş gibi, şimdi ortada bunların her biri mahalle olacak mı olmayacak mı sorusu akılları bulandırıyor. Yeni yasa, mahalle kurulması için en az 500 nüfus koşulu getirdi. Kapatılan köylerin yüzde 80’i bu koşulu tutturamıyor. Köyün mahalle olması, zaten büyük bir ihlal ve hak tanımazlık. Bunun üstüne bir de çoğunun mahalle bile yapılmaması, köylerin izlerini de silip atmak demek.
Acayipliklerle dolu büTünşehir yasasına göre kapatılan köylerden çok azı mahalle olabilir. Ne var ki Hükümet yetkilileri "hepsini mahalle yapacağız" diyor. Ortadaki soru şu: "İyi ama nasıl!"
Olay kabaca şudur:
Hükümet, büTünşehir yasasını 12 Kasım 2012 günü kendi partisinin milletvekili oylarıyla çıkardı. Bu yasaya daha sonra Ordu ilini de ekleyen bir yasa daha çıkardı. Ordu’yla birlikte toplam 30 ilde 16.500’ün üzerinde köyü kapatma kararı verdi. Yasaya göre kapatılacak köyler mahalle yapılacaktı.
Ancak aynı 6360 sayılı yasayla Belediye Kanunu’nun 9. madde ikinci fıkrasına bir ekleme daha yapıldı. Buna göre, “belediye sınırları içinde nüfusu 500’ün altında mahalle kurulamaz.” Ve yeni düzenlemede, mahalle yapılacak köylerin bu hüküm dışında olduğu gibi bir açıklama yapılmadı. Dolayısıyla yeni yasaya göre, mahalle yapılacak köylerden nüfusu 500’den az olanlar mahalle de olamayacak.
CHP milletvekilleriyle 27-28 Ağustos 2013 günleri İzmir’in Bergama ilçesi köylerine yaptığımız ziyaretlerde tuhaf bir şey öğrendik. Hükümet yetkilileri ya da Hükümet ile yakın olan kişiler, köylerde muhtarlara “bu hüküm sizler için geçerli değil, yeni kurulacak mahalleler için geçerli” açıklamaları yapıyorlar.
AKP’lilerin bu sözleri doğru olabilir mi?
Yeni yasal durum şöyledir:
1. 6360 sayılı yasanın 1. Madde 3. Fıkrası büTünşehir yapılan 30 ilde köylerin kapatılıp mahalle yapılacağını söylüyor. İfade tam olarak şöyle: Büyükşehir yapılan illerde “... köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.”
2. Mevcut durumda mahalle kurulması, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 9. Maddesinde düzenlenmiştir. 6360 sayılı yeni yasanın 15. maddesi buna bir ekleme yaptı. Eklemeyle, mahalle kurulmasında şimdiye kadar bulunmayan nüfus koşulu getirildi. Ekleme aynen şöyle: “Belediye sınırları içinde nüfusu 500’ün altında mahalle kurulamaz.”
3. Yeni yasada, mahalle yapılacak köylerde 500 nüfus şartının aranmayacağı gibi bir hüküm bulunmuyor; bunlar için herhangi bir geçiş süreci öngörülmüyor.
Olay kabaca şudur:
Hükümet, büTünşehir yasasını 12 Kasım 2012 günü kendi partisinin milletvekili oylarıyla çıkardı. Bu yasaya daha sonra Ordu ilini de ekleyen bir yasa daha çıkardı. Ordu’yla birlikte toplam 30 ilde 16.500’ün üzerinde köyü kapatma kararı verdi. Yasaya göre kapatılacak köyler mahalle yapılacaktı.
Ancak aynı 6360 sayılı yasayla Belediye Kanunu’nun 9. madde ikinci fıkrasına bir ekleme daha yapıldı. Buna göre, “belediye sınırları içinde nüfusu 500’ün altında mahalle kurulamaz.” Ve yeni düzenlemede, mahalle yapılacak köylerin bu hüküm dışında olduğu gibi bir açıklama yapılmadı. Dolayısıyla yeni yasaya göre, mahalle yapılacak köylerden nüfusu 500’den az olanlar mahalle de olamayacak.
CHP milletvekilleriyle 27-28 Ağustos 2013 günleri İzmir’in Bergama ilçesi köylerine yaptığımız ziyaretlerde tuhaf bir şey öğrendik. Hükümet yetkilileri ya da Hükümet ile yakın olan kişiler, köylerde muhtarlara “bu hüküm sizler için geçerli değil, yeni kurulacak mahalleler için geçerli” açıklamaları yapıyorlar.
AKP’lilerin bu sözleri doğru olabilir mi?
Yeni yasal durum şöyledir:
1. 6360 sayılı yasanın 1. Madde 3. Fıkrası büTünşehir yapılan 30 ilde köylerin kapatılıp mahalle yapılacağını söylüyor. İfade tam olarak şöyle: Büyükşehir yapılan illerde “... köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.”
2. Mevcut durumda mahalle kurulması, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 9. Maddesinde düzenlenmiştir. 6360 sayılı yeni yasanın 15. maddesi buna bir ekleme yaptı. Eklemeyle, mahalle kurulmasında şimdiye kadar bulunmayan nüfus koşulu getirildi. Ekleme aynen şöyle: “Belediye sınırları içinde nüfusu 500’ün altında mahalle kurulamaz.”
3. Yeni yasada, mahalle yapılacak köylerde 500 nüfus şartının aranmayacağı gibi bir hüküm bulunmuyor; bunlar için herhangi bir geçiş süreci öngörülmüyor.
4. Yalap şalap çıkarılan 6360 sayılı yasa hükümleri temelinde iki dikkate değer nokta vardır:
- Birincisi, mahalle nüfus koşulunun “eski tarihli bir yasada değil, şimdiki aynı yasada” (6360/md 15) getirilmiş olmasıdır. Dolayısıyla bu açıdan “yeni yasanın hükmü eski yasanın hükmünü ortadan kaldırır” kuralı işlemez.
- İkincisi, nüfus koşulu hükmü, yasanın yürürlük maddesinde 30 Mart 2014 seçimlerinden itibaren değil, “hemen işler” sayılmıştır. O halde, köyden mahalleye dönüştürülecek yerler Yüksek Seçim Kurulu’na bildirilirken, İçişleri Bakanlığı’nın bu listelerde nüfus koşulunu işletmesi gerekir. Aksi halde iktidar, yasaya aykırı hukuk dışı işlem yapmış olur.
Hem yasaya hem ahlaka aykırı…
Yasadaki durum ve yasal kurallar bu kadar açık iken, Hükümet ilgililerinin köylülere “hepiniz mahalle olacaksınız” demeleri ne anlama geliyor?
Görüldüğü kadarıyla, bu söz, kapatılacak köy muhtarlarıyla ihtiyar meclisi üyelerine üstü kapalı bir mesaj işlevi görüyor. Bunun anlamı “siz yine sandığa gireceksiniz; muhtarlık ödeneği alabileceksiniz” diye özetlenebilir. Bu söz önemlidir. Çünkü geçtiğimiz günlerde TBMM kapanmadan hemen önce bir torba yasa çıkarıldı. Kabul tarihi 12 Temmuz 2013, sayısı 6495. Bunun 77. maddesiyle muhtarlık ödeneği 3000 göstergeden 5700 göstergeye yükseltilmiştir. 2014 yılında uygulamaya girecek olan bu değişiklikle şimdi 460 TL olan muhtarlık ödeneği, 875 TL’ye çıkarılmıştır. Hükümetin bu yolla, köy tüzelkişiliklerinin kaldırılmasına rıza göstermeyen köylülerin doğal ve yasal önderlerini hareketsiz kılmayı amaçladığı açıktır.
Köyler, köy – mahalle arasındaki farkın siyah ile beyaz kadar çok olduğunu herkesten iyi biliyorlar. Köy tüzelkişiliğine sahip çıkıp koruyamadıkları için çaresizlik hissi içindeler. Bunun üstüne bir de “daha yüksek muhtarlık ödeneği faydası” binince, kendi içlerinde daha başka bir huzursuzluk yaşıyorlar.
Büyük muhtar dernekleri, muhtarların hak ettiği bu artış için Hükümet’e canı gönülden teşekkür ettiler. Ne yazık ki, köy tüzelkişilikleriyle ilgili kütlesel yok etme kararına karşı görüşlerini kuvvetli bir ses olarak duyurmaktan uzak durdular.
AKP iktidarı, işte böyle yollarla, kendi amacına varabilmek için her hücremizi çürütmeye devam ediyor.
Hükümete çağrı…
Nüfusu 500’den az olan köyleri mahalle yapmak, yasal olarak mümkün değildir. Elbette başka pek çok örnekte gördüğümüz gibi, mevcut iktidar hukuk devletini çiğneyerek “yola devam” edebilir.
İşe yarayacağını hiç sanmamakla birlikte, AKP yetkililerini, nüfusu 500’den az olan köyleri mahalleye dönüştürme işlemini hangi yasal hükümleri dayanak alarak yapacağını açıklamaya çağırıyorum.
Bu açıklama gelinceye kadar iki olasılık var:
1. AKP, pekçok kez yaptığı gibi halkı yine aldatıyor ya da
2. AKP, pekçok kez yaptığı gibi yapmayı beceremediği yasalar nedeniyle hukuksuzluk biriktiriyor.
[BAG, 29 Ağustos 2013]