3 Mayıs 2013 Cuma

1 Mayıs 2013, Tandoğan-Ankara Konuşması

Birgül AYMAN GÜLER
CHP İzmir Milletvekili

Türkiye işçi sınıfına selam,

Selam yaratana…

Tohumların tohumuna serpilip gelişine selam

Bütün yemişlerimiz dallarınızdadır

Beklenen günler güzel günler ellerinizdedir.

Haklı günler büyük günler

Gündüzlerinde sömürülmeyen

Gecelerinde aç yatılmayan

Ekmek, gül ve hürriyet günleri

Türkiye işçi sınıfına selam

Meydanlarda hasretimizi haykıranlara

Toprağa, kitaba, işe hasretimizi

Hasretimizi ay yıldızlı, esir bayrağımıza

Düşmanı yenecek işçi sınıfına selam!

Paranın padişahlığını, karanlığını yobazın

Ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına

Türkiye işçi sınıfına selam

Selam yaratana!

Değerli dostlarım;

1 Mayıs 2013 günü Türkiye’nin pek çok yerinde, aynı şehirde pek çok alanda, dünyanın binlerce alanında toplandık.

Biz burada birbirimize konuşmuyoruz.

Biz buradan bütün alanlardaki işçi ve emekçi temsilcileriyle beraber sermaye sınıfına ve emperyalizme sesleniyoruz. Biz buradan emperyalizme karşı bağımsızlık savaşı veren dünya haklarına sesleniyoruz.

Biz buradan savaşsız ve sömürüsüz bir dünya talebini milyonlarca insanla beraber dile getiriyoruz. Biz buradan Amerika ve Avrupa işçi sınıfına sesleniyoruz. Bugün 1 Mayıs alanlarında savaşsız ve sömürüsüz bir dünya talep eden Amerikan ve Avrupalı işçi sınıfı mensuplarına sesleniyoruz: İktidarlarınızı ve tekellerinizi artık sırtımızdan alın. Biz onları 1917 ve 1923 devrimleri ile sırtımızdan atmıştık. Bir kez daha sırtımızdan atmaya hazırlanıyoruz. Gelişmiş ülkelerin işçi sınıfları, elimizi tutun. Sizi, uluslararası dayanışmayla savaşa ve sömürüye son vermeye davet ediyoruz.

Biz buradan Irak’a sesleniyoruz. Biz buradan Suriye’ye, tehdit altındaki İran’a, topraklarını ve adalarını satmak zorunda kalan Yunanistan halkına sesleniyoruz. İran’a, Irak’a ve Suriye halklarına diyoruz ki, biz var oldukça endişe etmeyin! Topraklarımıza yerleştirdikleri patriotlarını ve füzelerini ateşleyemeyecekler.

Tüm dünya işçi sınıfına ve emekçilere, tüm barış güçlerine sesleniyorum.

Bugün ülkemizde yürüyen şey, ne çözüm ne barış sürecidir. Bu süreç denen şey, Türkiye ile beraber İran’ı, Irak’ı, Suriye’yi, bütün Orta Doğu ve Orta Asya’yı yakacak en büyük ateşin ilk çırasından başka hiçbir şey değildir. Bu çözüm süreci, bu barış süreci ne anaların gözyaşlarını dindirecek olandır; ne de çocuklarımızın kanlarının akmasına son verecek olandır. Bu süreç, doğal gaz ve enerji kaynakları peşindeki dünya emperyalizminin taşeronu AKP’nin fetihçi savaş çığlığından başka hiçbir şey değildir.

Her etnik kökenden Türk vatandaşlarına sesleniyorum. Özellikle Kürt kökenli vatandaşlarıma sesleniyorum. Biz Türkiye’de büyük barışı bu gericiliğe karşı beraberce mücadele ederek inşa ederiz. Biz bütün bölgemizde barışı ancak birlikte mücadele ederek inşa ederiz. Özellikle ama özellikle bizi milliyetler ve mezhepler savaşına sürükleyenlere karşı büyük kardeşlik elimizi uzatıyoruz. Bu eli tutun. Bu eli tutun, büyük barışın yolunu açalım.

Biz terör şantajıyla anayasa değiştirmeye evet demeyeceğiz. Biz mezhepler ve milliyetler savaşlarına açılan kapıların kapanması için elimizden ne geliyorsa ardımıza koymayacağız. Biz açılan savaş sürecini durdurmaya yeminliyiz.

Biz Cumhuriyet Halk Partisi’nin parlamentodaki milletvekilleri, tüm ülkeye yayılmış olan Cumhuriyet Halk Partililer; ülkemizde, bölgemizde ve dünyada savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için mücadeleye birlikte mücadeleye ve uluslararası dayanışmaya hazırız.

Zaferimiz kutlu olsun!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder