Bugünkü yapı, ideolojisi bakımından milletvekili olduğum CHP değildir.
Gerçek-dışı soykırım suçlamaları, yeni-chp yöneticileri tarafından Türkiye’nin kendini ifade etme olanakları bastırılarak adeta desteklenmiştir. 2015 gibi bir saldırı yılında ‘soykırımla yüzleş’ pankartını taşıyan genel merkez yöneticileri bu desteğin somut ilanı olmuştur. Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarında AKP – BDP ortaklığının “Anayasa’dan Türk vatandaşlığını kaldırma” hedefine yönetim tarafından verilen destek, “çözüm kanunu” gibi yabancı üçüncü göze kapı açan yasal düzenlemelere ortak olunarak pekiştirilmiştir. Laiklik ilkesini sekülerlik haline dönüştürme gayreti, eğitimi geriletip parçalayan saldırılara sözde pedagojik gerekçeli etkisiz muhalefette ve inkarla örtülen ittifaklarda kanıtını bulmuştur.
İstifa ettiğim parti CHP değil, politik bakımdan tutarsız bir yapıdır.
Yeni-chp, ulusal ekonomi anlayışını terk etmiş, ulusal üretken sektörler için değil küresel mali piyasaların faiz çıkarlarını gözeten bir yapı olmuştur. Gelir dağılımında adalet ilkesini terk edip, neo-liberalizmin yoksullukla mücadele politikalarına sıkışmıştır. Devletçilik ilkesi zamanı geçmiş sayılırken, özelleştirme adeta doğal politika olarak kabul edilmiştir. Halkçılık içi boş retorik olarak nitelendirilip bir yana atılmış, planlama ve sosyal devletle kalkınma yerine piyasa dinamikleriyle küresel ekonomiye bağlılık teslimiyeti getirilmiştir.
Yeni-chp, CHP’yi ve örgütünü tasfiye etmek işlevi gören bir yapıdır.
CHP Programı’na ve kurucu ilkelerine aykırı olan yeni yapı, yetkili kurullar dışlanarak ortaya çıkmıştır. Genel başkanlık, yetkili kurulların dışında alınan kararların tek kişilik yürütme makamına dönüşmüştür. Yetkililerin sorumluluğu ve hesap verme zorunluluğu yok edilmiştir. Son Kurultay, kırılma noktasıdır. Kurultay delegesinin onayını alamayan kimselerin Kurultay’a karşı hile yoluyla yönetici koltuklarına oturtulması da başka söze gerek bırakmaz. Hiçbir gerçek neden yokken ilçe – il kongreleriyle Kurultay’ın ertelenmesi, Tüzüğe aykırı yönetmelik değişiklikleri yapma cüreti sergilenmesi, değişiklik adı altında Parti’nin Altıok Programı’nı ortadan kaldırma hazırlıkları, disiplin sürecinin tasfiye amacıyla kullanılması, Parti’nin cumhuriyetçi ve halkçı olmayanların istila harekatını tamamlama adımlarıdır.
Halka güven vermeyen, seçmeni ve parti üyelerini umutsuzluğa sürükleyen CHP yabancısı bu yapı, 2015 seçimlerinde ve sonrasında halkımız ve seçmenimiz için değil, mevcut iktidar için güvencedir.
Bu nedenlerle;
Büyük Türk Milleti önünde ettiğim yemine bağlılığımla, İzmir’in Bağımsız Milletvekili olarak görevimi yerine getirmeyi sürdüreceğimi, 2015 seçimlerinde Cumhuriyet için büyük birliğin sağlanması, bağımsız Türkiye hedefiyle Mustafa Kemal Atatürk ve Altıok Programı çerçevesinde güçlü bir siyasal seçenek üretilmesi için üzerime düşeni yapacağımı kamuoyuna saygılarımla duyururum. 26 Ocak 2015
Prof. Dr. Birgül AYMAN GÜLER
İzmir Milletvekili
YanıtlaSilCHP'ye hoş geldiniz...şimdi daha da güçlüyüz
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilSizin gibi gerçek Cumhuriyet Halk Partililere sahip çıkmak bir yana, tüzük, kanun, kitap, hukuk tanımayanlara yazıklar olsun...
YanıtlaSilAnadolu Partisi sizin katılımınızla bahsettiğiniz oluşumun merkezi olacaktır
YanıtlaSilAtatürk'ün CHP'sini savunan bir ailenin çocuğu olarak biz 1930'ların Chp'si değiliz diyen bu soytarılara oy vermeyeceğim.Türk Bayrağı indirildi, Atatürk heykelleri yakıldı, yıkıldı, sokak ortasında askerlerimiz vuruldu ama Y-CHP tarafından hep susuldu.Kobaneye yardım denildi dünyanın dört bir yanında zulm gören Türk kardeşlerimiz unutuldu."Sözde soykırım" pankartı arkasında ermeni oldular, hrant oldular ama Ermenilerin Azerbaycan'a yaptığı katliamları hatırlamadılar.Atatürk'ün ilkelerinden çıkmış, Ne mutlu Türküm diyemeyen Y-Chp akepeyi iktidarda tutanların ta kendisidir. Hala bunlara oy verecek insanlar da önce kendi vicdanını sorgulasın.Parti kurtarmıyoruz vatan kurtarıyoruz..Kuvay-i Milliye ruhuyla yetişmiş Atatürkçülerle HEPAR çatısı altında toplanmalıyız.
YanıtlaSilNe güzel bir ablamızsın sen Birgül Abla...
YanıtlaSilTebrik ederim. K.Koğlu'nun gerçek yüzünü, geç de olsa tanıyan biri daha aramızda. O ki; Atatürk ve kurduğu düzenle hesaplaşma içinde olan, yani onların deyimiyle Selanik'li Kemal'e karşı Dersim'li Kemal'İ oynayan, Dünya Bankası'nın 2. Kemal'i, Türk işçisine ve Sosyal Hukuk Devletine tarihin en büyük zararını vermiş, diş geçiremediği Müfettişlerinin sicilini bozmaktan sanık (aslında Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Esas No :2003/00043 nolu dosyasında yapılan yargılamada verilen 13/10/2003 tarihli karara göre mahkum da diyebiliriz), Türk Kamu yönetimine taşeronluğu sokan ilk Genel Müdürlerden vs vs vs oldukça uzun sicilli ve bu siciliyle y_chp'nin başına kasetzade olarak oturtulan kişi... Aramıza hoşgeldiniz sayın Hocam... (Celal ÇALIŞ- Em. SSK İdari Başmüfettişi- Adli Bilirkişi- 0505 514 79 38 celal52@yahoo.com.tr)
YanıtlaSil