Prof. Dr. Birgül Ayman Güler
Laiklik, kitaplardaki kuru satırlardan çıktı, yaşama ve hatta yaşamın tam ortasına düştü. Bir anlamda gökten yere indi.
Yaşantımızı gökten alıp yerde yerine yerleştirmek için keşfedilmiş bir ilke hakkında böyle söylemek tuhaf. Ama öyle oldu. Kitabi ezber konusuna dönüştüğü 20. yüzyıl boyunca, laikliğin yaşamdaki diri anlamını unutmuşuz. Laikliği, içi boş bir ezbere dönüştürmüşüz.
Şimdilerde laikliğin ne demek olduğunu tüm ayrıntılarıyla yeniden keşfediyor, anlamaya, gerçekten kavramaya başlıyoruz. İnanç-mezhep savaşlarıyla yandıkça, inanç-mezhep körlükleri diğerlerini yasakladıkça, büyük toplumumuz topluluklar bohçası olmaya doğru bölünüp parçalanmaya zorlandıkça, bizler laikliğin anlamını yeniden keşfediyoruz.
Yaşantımızı gökten alıp yerde yerine yerleştirmek için keşfedilmiş bir ilke hakkında böyle söylemek tuhaf. Ama öyle oldu. Kitabi ezber konusuna dönüştüğü 20. yüzyıl boyunca, laikliğin yaşamdaki diri anlamını unutmuşuz. Laikliği, içi boş bir ezbere dönüştürmüşüz.
Şimdilerde laikliğin ne demek olduğunu tüm ayrıntılarıyla yeniden keşfediyor, anlamaya, gerçekten kavramaya başlıyoruz. İnanç-mezhep savaşlarıyla yandıkça, inanç-mezhep körlükleri diğerlerini yasakladıkça, büyük toplumumuz topluluklar bohçası olmaya doğru bölünüp parçalanmaya zorlandıkça, bizler laikliğin anlamını yeniden keşfediyoruz.
***
Laiklik, din-mezheplerin iktidar savaşlarına son vermenin yolu. Dini inanç çevrelerinin, mezheplerin, tarikatların, toplumu parça parça kılan farklı grupların, birlikte yaşama yolu. Basit bir çözüm. Farklı inanç gruplarının siyasi iktidar için birbirleriyle kavgaya tutuşmasına son veren; bunlardan birinin iktidarı ele geçirmesine olanak tanımayan; bir kez iktidar minberine çıkınca tüm diğer inanç kesimlerine kendi inancını dayatmasını en baştan önleyen yol. Dinlerin ve mezheplerin, dünyada iktidar olmak uğruna sonu gelmez kanlı boğazlaşmasını tarihe gömen yol. Böylece birlikte yaşamı, inançlar dışında ortak kurallara bağlayarak toplumu bir bütün olarak özgürleştirmenin ana çözümü. Barış yolu.
***
Laiklik, inançları özgürce yaşamanın yolu. İnançlardan biri, diğerleri üzerinde dünyevi hükümranlığını ilan edince doğan tek şey, baskı ve köleleştirmedir. Buna "ateistlik" demek, özgürlük düşmanlığından ibaret. Kendi inancının diğer tüm inançlardan daha doğru olduğuna iman etmiş dini inanç çevrelerinin diğerlerine eşit, özgür var olma hakkı tanıdığı nerede görülmüş! Böyle bir tavır karşısında her inanç gurubunun özgürce yaşama olanağı bulması, ancak laiklikle mümkün. Din ve vicdan özgürlüğü yolu.
***
Laiklik birlikte yaşamanın pratik yolu. Farklı ibadet saatleri ile günlerini, toplumun günlük yaşam gereklerine göre düzenlemeyi başarmanın ortak akılcı yolu. Mesai saatleri ile günlerini, otobüs seferlerinin düzenini, okullarda ders görme takvimini, vb. vb. farklı inançlara göre düzenleyip birlikte yaşamanın, ortak üretmenin, hep birlikte çalıp söylemenin yolu nasıl açılabilir ki? Eğitim inanç-mezhep değerlerine göre sözde 'çokluk'la inşa edilirse, eğitimde birlik ortadan kaldırılırsa, birlikte yaşam ve gelecek nasıl inşa edilebilir? Laiklik, eğitimde birliğin mümkün hale geldiği zemin. Yani cemaat kafeslerinde boğulmaktan çıkıp cemiyet/toplum halinde yaşamanın düzenleyici zemini. Bu dünyanın akıl yolu.
***
Laiklik toplumsal yaşamımız için vazgeçilemez siyasal ilkelerden biri. (1) İnanç-mezhep dünyalarının iktidar savaşlarına geçit vermemek için. (2) Dini inançların özgürce yaşanmasını sağlamak için. (3) Dini inançlar uğruna parçalanmamak, uygarlığı "toplum" olarak yaşamak ve yükseltmek için.
[Yeni Adana Gazetesi, 16.03.2015]
[Yeni Adana Gazetesi, 16.03.2015]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder