29 Haziran 2015 Pazartesi

DEMOKRATLIK ÇIKMAZI


21. yüzyıl demokrasi çağı oldu. Demokrasinin kaynağı Avrupa, bekçisi ve dağıtıcısı ise Amerika. Dört koldan demokrasiyle sarıldık. Aşağıdaki satırlar, bu manzaranın çizimidir.

*

Bildiklerimizin en eskisi liberal demokratlık.

Liberal demokratlığın mekanı, aslında bir yarımada olmakla birlikte “kıta” yerine geçmiş olan Avrupa. Kralların, feodal bey aristokratların karşısında tüccarlara sonra sanayicilere özgürlük ve eşitlik istediler. Ardından zar zor da olsa, özgürlük ve eşitliği işçilere köylülere gıdım gıdım akıtmalarıyla tarihe geçtiler.

*

Bunları izleyen, sosyal demokratlık oldu.

Sosyal demokratlığın mekanı da, bir yarımada olduğu halde kendini uygar kıta saydırmayı başarmış Avrupa. Liberal demokratlara, böyle gıdım gıdım olmaz, özgürlük ve eşitlik yalnızca siyasal düzlemde kalmaz, dediler. Özgürlük ve eşitlik toplumsal düzlemde sağlanmalı. Bu işin ancak mülkiyet yeniden bölüşülürse olabileceğini söyleyen sosyalistler bunlardan koptu. Kalanlar, bunalımlarla başa çıkabilmek için refah devleti kapısından geçmenin zorunlu olduğunu gören liberal demokratlarla iktidarı nöbetleşe kullanan sosyal demokratlar olarak yollarına devam ettiler.

*

Liberal ve sosyal türden demokratlığın, Hristiyanlığın altın çağlarını tarihte bırakma eğilimine karşı üçüncü kol doğdu. Hristiyan demokratlık.

Hristiyan demokratlığın mekanı da kendini kıta sanan aslında bir yarımada olan Avrupa oldu. Kilisenin desteğiyle fırsat bulunca demokratların liberalleriyle, fırsat bulunca da sosyalleriyle iktidar paylaştılar.

*

1980´li yıllara doğru Atlantik´in öte yanında Reagan, bu yanında Thatcher, liberal demokratlığı dinle sarmaş dolaş yeni-liberal ve yeni-muhafazakar demokratlık haline çevirdiler. Köklerine sarılıp iyice gerilere savrulup saldırganlaştılar.

*

Buna karşı Atlantik´in iki yakasındaki kimi kuvvetler el ele verdi. Almanya kanadı başka coğrafyalardan destekçilerle beslendi. Habermas adlı bir Alman düşünürün çevresinde yeni tipte başka bir demokrasi zihniyeti uç verdi: Müzakereci demokratlık.

Müzakereci demokrasi, kökünü liberal demokratlıkta buldu. Yurttaşlığı etkinleştirmek gerekir çağrısı yaptı. Toplumdaki tüm farklı kesimlerin bir araya geleceği geniş, iktisadi – sosyal – siyasal, hepsini kucaklayan kamusal müzakere kanalları açılmalı, bu kanallarda konuşarak uzlaşmanın yolu bulunmalı diye akıl yürüttü. Yönetişimcilik sözüyle havalandıysa da, havalanmakla kaldı.

*

Ama Avrupa´nın İngiltere´sinde yerleşik bir ses buna itiraz edermiş gibi yapıp, yolunu temizledi. Önce “konuşup uzlaşmayla olmaz, uzlaşma çatışmayla olur”, diye haykırdı. Ses, yaşamlarını da paylaşan Bay Laclau ile Bayan Mouffe tarafından kaleme alınan bir kitapla geldi. Böylece yüzyılın keşfi doğdu: Radikal demokratlık.

Radikal demokratlar şöyle dediler: Liberal demokrasi atamızdır. Onun özgürlük ve eşitlik ideali, bizim de idealizmizdir. Ama liberal demokratlar bunu yalnızca burjuvaziye hasrettiler. Biz bu durumu radikalleştireceğiz. Özgürlük ve eşitliği “herkes için” isteyeceğiz. Herkes için özgürlük ve eşitliği sağlamak için, aktörlerin tüm farklılıklarını hesaba katacağız. Her farklı aktöre bir kimlik vereceğiz; kimlikler çatışsın demokrasi şahlansın! İşte çağın radikal demokratlığı: Kimlik siyaseti!

*

Meğer 2011 seçimlerinin “herkes için CHP” sloganı, Cumhuriyetin kurucu partisini radikal demokratlığa çekmenin utangaç, açıktan açığa dile getirilememiş yansıması imiş.

Doğrusu açıktan söylemek de kolay işlerden değildir. Çünkü memlekette radikal demokratlık çoktan sahiplenilmiştir. Türkiye´nin radikal demokratı halklara-özerklikçiHDP, ve bir de arkalarda bir yerde sessizce bekleyen bölge-özerklikçi kardeşi DBP.

*

Türkiye´nin siyaset aklı, her yanıyla “demokrat”. 

Bir yanda AKP var; Avrupa´nın Hristiyan demokratlığına eş koşulmuş müslüman-demokrat

Öbür yanda HDP var; kökü dışarıda radikal-demokrat. 

Öte yanda CHP var; Atatürkçülüğü reddeden Avrupai sosyal demokrat görüntüsünü bir geriye daha çekme derdinde utangaç, herhalde radikal-sosyaldemokrat. 

Beri yanda MHP var; muhafazakarlık/Müslümanlıkla milliyetçiliği harmanlama derdince, bir tuhaf muhafazakar-milliyetçi demokrat.

Kısacası, içine düştüğümüz çıkmaz liberali, sosyali, muhafazakarı, radikaliyle işte böyle bir demokratlık manzarası.



1 yorum: