1 Haziran 2018 Cuma

CHP Bildirgesi: Neo-Liberal Döküntü


Partiler 14 Mayıs 2018’den bu yana seçim bildirgelerini açıklıyorlar. Geçtiğimiz hafta sonu CHP seçim bildirgesi açıklandı. Metni okurken, aynı fikri taşıdığım için değil “ben bunun aynısını nerede okudum?” düşüncesine kapıldığım bölümlerle karşılaştım. Hani Fransızların dediği “dejavu” duygusu gibi bir şey! Hani “aynı şeyi daha önce yaşadım” hali!
*
CHP seçim bildirgesi “kamu yönetimi reformu yapacağız” diyor. Bununla ilgili cümleler, 2000’li yıllar boyunca, AKP’nin yapmaya çalıştığı ve akademiden - siyasetten çok geniş bir kesimin de “olmaz öyle şey!” diyerek karşı çıktığı kanun tasarısındaki aynı cümleler! Yalnızca aynı cümleler de değil. Aynı yönetişim zihniyeti, aynı özerkçilik, aynı ademi merkeziyetçilik, aynı yerelcilik ruhu.
*
Kopyalanan kaynak, 2003 yılından itibaren o zamanki AKP yetkilisi Ömer Dinçer’in başı çektiği Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasarısı. O metin, yalnızca siyasal değil adeta toplumsal bir direnişle karşılaşmış ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in cumhuriyetçi duyarlılığı ve özenli hukukçuluğu sayesinde yasalaşamamıştı. AKP bu tasarıdaki kimi parçaları ayrı ayrı yasa yapmışsa da, o zaman onların da “kamu yönetimi reformu” dedikleri bu fenalık, bu devleti çözme operasyonu tamamına erdirilememişti. Şimdi CHP, artık çöküp gitmiş 2001 küreselciliğinin devleti dağıtma operasyonunda yarım kalan işleri tamamlamaya aday olmuş!
*
Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı 2003’te ortaya atılmıştı. Aslında yerli değildi. 2001’de Kemal Derviş’in “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı” dediği sömürgeleşme programının devleti düzenleme ayağıydı. “Reform”, IMF Niyet Mektupları’nda ve Avrupa Birliği’nin çeşit çeşit belgeleriyle gözetim raporlarında dizilmişti.
Türkiye’den istedikleri bağımsız Merkez Bankası, bankacılık ve enerji gibi en temel sektörleri devletten ayırıp küresel piyasalara bağlayacak BDDK, EPDK gibi bağımsız üstkurullar kurulması, merkeziyetçilik ilkesinin terk edilmesi, bölgesel idareler devri açılması, merkezi görevlerin merkezden taşraya ve her ikisinden yerellere bırakılması, belediyelere idari ve mali özerklik verilmesi, bu çerçevede Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı’nın tümüyle kabul edilmesi, devlet alım sisteminin IMF, AB ve OECD standartlarına bağlanması… gibi şeylerdi.
*
Bu istek sahipleri –ki CHP’li Aykan Erdemir ile daha sonra CHP’li Selin Sayek Böke açıkça dile getirmişlerdi-, AKP’nin 2007’ye kadar iyi gittiğini ama o tarihten beri izlemesi gereken programı terk ettiğini söylüyor ve şikayet ediyorlardı. Demek şimdi bizzat programın sahibi kesilmişler!
Yani, daha düne kadar “en iyisi CHP’yi vakfa dönüştürmek” diyenler, şimdi sağlamca yerleştikleri anlaşılan tepelerden “Elveda CHP” diyorlar.
*
Siz de bakın lütfen.
Aşağıdaki karşılaştırma tablosunu, o yıllarda henüz fakülte öğrencisi iken izlediği “kamu yönetimi reformu” sempozyumlarının heyecanı yüzünden şimdi kamu yönetimi hocası olmuş olan bir meslektaşım gönderdi. Bu eski fena tanıdıkla, CHP logosu altında yeniden karşılaşmanın hayreti ve hayal kırıklığının yüzünde ve sesindeki yansımasını çizebilmeyi isterdim, ama olanaksız!
*
Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasarısı (2003)
CHP 2018 Seçim Bildirgesi
1.      Kamuda katılımcılık, şeffaflık, hesap verebilirlik, etkinlik, ….
1.      Şeffaf, hesap verebilir, adil, rekabetçi ve öngörülebilir…
2.      Kamuda Etik Kuralların Gözden Geçirilmesi
2.      Başbakanlık Kamu Etik Kurulu’na işlerlik…
3.      Halk denetçisi (ombudsman) mekanizması dahil olmak üzere kamuoyu denetimi güçlendirilmektedir.
3.      Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık) Kurumu’nun bütünüyle özerk olmasını…
4.      Yeni kamu yönetimi anlayışı ve Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı gereği, kamu hizmetlerinin mahalline en yakın yerde ve en uygun yönetim aktörleri tarafından çözümlenmesi gerekmektedir.
4.      Türkiye’nin idari yapısını yerel yönetimleri daha güçlü ve özerk hale getirecek şekilde yeniden yapılandıracağız. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndaki çekinceleri kaldıracağız. Yerel düzeyde hizmetlerin sunumunu mümkün olan en küçük birimler aracılığıyla vatandaşa en yakın noktada gerçekleştireceğiz.
5.      Merkezi idare ile mahalli idareler arasında yetki ve görev paylaşımı netleştirilerek, merkezi idarenin stratejik düzeyde etkinliği artırılırken, mahalli idarelerin operasyonel düzeyde esneklikleri ve kaynakları genişletilmek
5.      Merkezi ve yerel yönetimler arasındaki yetki ve sorumluluk paylaşımını yerelleşme esasına göre yeniden düzenleyeceğiz.
6.      Bakanlıkların taşra teşkilatının il özel idarelerine devri. Devletin asli hizmetleri dışında bakanlıkların taşra teşkilatı ortadan kaldırılarak yerel ve yerinden yönetim birimleri güçlendirilmektedir.
6.      Bazı bakanlıkların taşra kuruluşlarını görev alanlarına göre belediyelere veya il özel idarelerine devredeceğiz. Bakanlıkların taşra teşkilatlarının yetkilerini artıracak, uygulamaya dönük kararların yerel düzeyde alınmasına
7.      Bakanlıklarda, bu işlevleri yerine getirmek üzere personel birimi yerine İnsan Kaynakları Daire Başkanlığının kurulması öngörülmüştür.
7.      Yaşam boyu teknik beceri ve öğrenim süreçlerini yönetecek “İnsan Kaynakları Bakanlığı”nı kuracağız.
8.      Bürokrasinin Azaltılması ve Basitleştirilmesi
8.      Bürokrasiyi katı hiyerarşiden ve aşırı merkeziyetçilikten kurtaracağız

Bunların aynıları hem bu Tasarı’da vardı, hem diğerleri gibi IMF Niyet Mektupları ile AB’nin sopalı metinlerinde…

Not: Yer sorunu yüzünden buraya tümünü de alamadım.
9.      Bilgi Edinme Kanunu’nu…
10.  Kamu İhale Yasası’nı AB standartları temelinde..
11.  Siyasi Ahlak Kanunu ve Kurulu…
12.  Yönetişim ilkesi doğrultusunda…
13.  Kamu alımlarını ve başta özelleştirmeler olmak üzere.. şeffaflaştıracak…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder