Partiler 14 Mayıs 2018’den bu yana seçim
bildirgelerini açıklıyorlar. Geçtiğimiz hafta sonu CHP seçim bildirgesi
açıklandı. Metni okurken, aynı fikri taşıdığım için değil “ben bunun aynısını nerede okudum?” düşüncesine kapıldığım
bölümlerle karşılaştım. Hani Fransızların dediği “dejavu” duygusu gibi bir şey! Hani “aynı şeyi daha önce yaşadım” hali!
*
CHP seçim bildirgesi “kamu yönetimi reformu yapacağız” diyor. Bununla ilgili cümleler,
2000’li yıllar boyunca, AKP’nin yapmaya çalıştığı ve akademiden - siyasetten
çok geniş bir kesimin de “olmaz öyle
şey!” diyerek karşı çıktığı kanun tasarısındaki aynı cümleler! Yalnızca
aynı cümleler de değil. Aynı yönetişim zihniyeti, aynı özerkçilik, aynı ademi
merkeziyetçilik, aynı yerelcilik ruhu.
*
Kopyalanan kaynak, 2003 yılından itibaren o
zamanki AKP yetkilisi Ömer Dinçer’in
başı çektiği Kamu Yönetimi Temel Kanun
Tasarısı. O metin, yalnızca siyasal değil adeta toplumsal bir direnişle
karşılaşmış ve Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer’in cumhuriyetçi duyarlılığı ve özenli hukukçuluğu sayesinde
yasalaşamamıştı. AKP bu tasarıdaki kimi parçaları ayrı ayrı yasa yapmışsa da, o
zaman onların da “kamu yönetimi reformu”
dedikleri bu fenalık, bu devleti çözme operasyonu tamamına erdirilememişti.
Şimdi CHP, artık çöküp gitmiş 2001 küreselciliğinin devleti dağıtma
operasyonunda yarım kalan işleri tamamlamaya aday olmuş!
*
Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı 2003’te
ortaya atılmıştı. Aslında yerli değildi. 2001’de Kemal Derviş’in “Güçlü
Ekonomiye Geçiş Programı” dediği sömürgeleşme programının devleti düzenleme
ayağıydı. “Reform”, IMF Niyet Mektupları’nda ve Avrupa Birliği’nin çeşit çeşit
belgeleriyle gözetim raporlarında dizilmişti.
Türkiye’den istedikleri bağımsız Merkez
Bankası, bankacılık ve enerji gibi en temel sektörleri devletten ayırıp küresel
piyasalara bağlayacak BDDK, EPDK gibi bağımsız üstkurullar kurulması,
merkeziyetçilik ilkesinin terk edilmesi, bölgesel idareler devri açılması,
merkezi görevlerin merkezden taşraya ve her ikisinden yerellere bırakılması,
belediyelere idari ve mali özerklik verilmesi, bu çerçevede Avrupa Yerel
Yönetim Özerklik Şartı’nın tümüyle kabul edilmesi, devlet alım sisteminin IMF,
AB ve OECD standartlarına bağlanması… gibi şeylerdi.
*
Bu istek sahipleri –ki CHP’li Aykan Erdemir ile daha sonra CHP’li Selin Sayek Böke açıkça dile
getirmişlerdi-, AKP’nin 2007’ye kadar iyi gittiğini ama o tarihten beri
izlemesi gereken programı terk ettiğini söylüyor ve şikayet ediyorlardı. Demek
şimdi bizzat programın sahibi kesilmişler!
Yani, daha düne kadar “en iyisi CHP’yi vakfa dönüştürmek” diyenler, şimdi sağlamca
yerleştikleri anlaşılan tepelerden “Elveda
CHP” diyorlar.
*
Siz de bakın lütfen.
Aşağıdaki karşılaştırma tablosunu, o
yıllarda henüz fakülte öğrencisi iken izlediği “kamu yönetimi reformu” sempozyumlarının heyecanı yüzünden şimdi
kamu yönetimi hocası olmuş olan bir meslektaşım gönderdi. Bu eski fena
tanıdıkla, CHP logosu altında yeniden karşılaşmanın hayreti ve hayal
kırıklığının yüzünde ve sesindeki yansımasını çizebilmeyi isterdim, ama
olanaksız!
*
Kamu Yönetimi Temel Kanun
Tasarısı (2003)
|
CHP 2018 Seçim Bildirgesi
|
1.
Kamuda
katılımcılık, şeffaflık, hesap verebilirlik, etkinlik, ….
|
1.
Şeffaf,
hesap verebilir, adil, rekabetçi ve öngörülebilir…
|
2.
Kamuda
Etik Kuralların Gözden Geçirilmesi
|
2.
Başbakanlık
Kamu Etik Kurulu’na işlerlik…
|
3.
Halk
denetçisi (ombudsman) mekanizması dahil olmak üzere kamuoyu denetimi
güçlendirilmektedir.
|
3.
Kamu
Denetçiliği (Ombudsmanlık) Kurumu’nun bütünüyle özerk olmasını…
|
4.
Yeni
kamu yönetimi anlayışı ve Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı gereği, kamu
hizmetlerinin mahalline en yakın yerde ve en uygun yönetim aktörleri
tarafından çözümlenmesi gerekmektedir.
|
4.
Türkiye’nin
idari yapısını yerel yönetimleri daha güçlü ve özerk hale getirecek şekilde
yeniden yapılandıracağız. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndaki
çekinceleri kaldıracağız. Yerel düzeyde hizmetlerin sunumunu mümkün olan en
küçük birimler aracılığıyla vatandaşa en yakın noktada gerçekleştireceğiz.
|
5.
Merkezi
idare ile mahalli idareler arasında yetki ve görev paylaşımı netleştirilerek,
merkezi idarenin stratejik düzeyde etkinliği artırılırken, mahalli idarelerin
operasyonel düzeyde esneklikleri ve kaynakları genişletilmek
|
5.
Merkezi
ve yerel yönetimler arasındaki yetki ve sorumluluk paylaşımını yerelleşme
esasına göre yeniden düzenleyeceğiz.
|
6.
Bakanlıkların
taşra teşkilatının il özel idarelerine devri. Devletin asli hizmetleri
dışında bakanlıkların taşra teşkilatı ortadan kaldırılarak yerel ve yerinden
yönetim birimleri güçlendirilmektedir.
|
6.
Bazı
bakanlıkların taşra kuruluşlarını görev alanlarına göre belediyelere veya il
özel idarelerine devredeceğiz. Bakanlıkların taşra teşkilatlarının
yetkilerini artıracak, uygulamaya dönük kararların yerel düzeyde alınmasına
|
7.
Bakanlıklarda,
bu işlevleri yerine getirmek üzere personel birimi yerine İnsan Kaynakları
Daire Başkanlığının kurulması öngörülmüştür.
|
7.
Yaşam
boyu teknik beceri ve öğrenim süreçlerini yönetecek “İnsan Kaynakları
Bakanlığı”nı kuracağız.
|
8.
Bürokrasinin
Azaltılması ve Basitleştirilmesi
|
8.
Bürokrasiyi
katı hiyerarşiden ve aşırı merkeziyetçilikten kurtaracağız
|
Bunların aynıları
hem bu Tasarı’da vardı, hem diğerleri gibi IMF Niyet Mektupları ile AB’nin
sopalı metinlerinde…
Not: Yer sorunu
yüzünden buraya tümünü de alamadım.
|
9.
Bilgi
Edinme Kanunu’nu…
10. Kamu İhale Yasası’nı AB
standartları temelinde..
11. Siyasi Ahlak Kanunu ve Kurulu…
12. Yönetişim ilkesi doğrultusunda…
13. Kamu alımlarını ve başta
özelleştirmeler olmak üzere.. şeffaflaştıracak…
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder