Beklemeye ve tahminlerde bulunmaya gerek yok. AKP, 2011-2012 Anayasa Uzlaşma Komisyonuna 32 maddeden oluşan bir anayasa değişikliği önerisi vermişti. Yani resmî görüşü elimizde.
*
Bu metinde, değişiklik önerdikleri maddede nerede “Türk” sözcüğü varsa, bu sözcük itinayla silinmiş bulunuyor. Üstü çizilenler şimdiki anayasada olup bu öneride reddedilenler, köşeli parantezler ise AKP’nin önerisi olmak üzere, önerilerinin manzarası şöyle:
76. Maddede “
101. maddenin ilk cümlesini silmelerle değiştirip şu hale getiriyorlar: “C
*
Bir köşe yazısında tüm önerileri aktarmak olanaksız. O halde simgesel değeri yön göstermesi nedeniyle yüksek olan yemin metnine bakabiliriz. Öneri, Başkan olması istenen Cumhurbaşkanının yemin metnini değiştiriyor. Yemin metninden sildikleri ve geriye bıraktıkları itibariyle okunsun, nasıl bir rejim tasarladıklarının billurlaşmış bir özetini veriyor.
103. maddedeki yeminin şimdiki hali, silinenler
ve geriye kalanlar itibariyle şu hale geliyor. “Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve
milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız
egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne,
demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine
bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı
içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden
yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini
korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için
bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve
şerefim üzerine andiçerim.”
Önerilen metin, yukarıda üstü çizilmeyenlerin sırası değiştirilerek şu: “İnsan haklarına, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye bağlı kalacağıma; Devletin bağımsızlığını, ülkenin bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma andiçerim.”
Belki gözden kaçabilir diye sayalım: Yeni yeminde devletin varlığını koruma sözü yok. Vatan değil, ülke var. Ülke bütünlüğü tamam, ama milletin bütünlüğü yok. Atatürk ilkeleri yok. Laik Cumhuriyet yok. Tarafsızlık yok.
Olanlar ve olmayanlar, hem bugünlerde hazırlandığı söylenen yeni değişiklik önerisinin ipuçları, hem de kurulmak istenen rejimin zihniyet örgüsünü gösteriyor.
*
Bu anayasa değişikliği metni başbakanlığı, bakanlar kurulunu (hükümeti), bakanların milletvekili olma kuralını (bakanların bakan olma niteliklerini sağlayan şeyi, böylece bakanları) ortadan kaldırmış bulunuyor. Artık hükümet olmadığı için, kanun tasarısı denen yasayı hükümet eliyle oluşturma işleyişini ortadan kaldırıyor. Kanun yapmak, milletvekillerinin önerilerine bağlanıyor. Kanunla düzenlenmemiş alanlarda kanun benzeri ‘başkanlık kararnamesi’ çıkarma yetkisiyle, başkan kanun yapıcı oluyor. Tüm yönetmelik, genelge, vb. çıkarma yetkisi Başkan’a geçiyor.
Genel siyaseti belirlemek ve genel idareyi yürütmek, hükümet olmayınca Başkanlık makamına geçiyor.
*
Bunları öğrendik. Peki ya, ilkemiz ademi merkeziyetçiliktir diyen AKP programları, anayasa teklifi olarak karşımıza ne zaman çıkacak? Ve hangi kılıkta çıkacak? Üniter başkanlık diye diye federasyoncu öz nasıl gizlenecek? Yerel özerkliği mi, illere özerkliği mi (seçimli valilik), bölgesel özerkliği mi, doğrudan eyaletçiliği mi seçecekler? Merak ettiğimiz konu, tekliflerinin bu boyutu. Haydi bakalım, az kaldı gibi!
[BAG, Aydınlık, 26 Ekim 2016]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder