Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) resmi makamları, geçtiğimiz hafta CHP’nin kuruluşunu kutladı. Kamuoyuna “93. Yaşınız Kutlu Olsun” mesajları attılar.
Oysa CHP bugün 97 yaşında. Yüz yaşına yalnızca 3 yıl var.
*
CHP’nin kuruluş ya da doğum tarihi, doğrudan Mustafa Kemal Atatürk tarafından, 1927 yılında kayda geçirilmişti. Hem de CHP’nin Büyük Kongre açılış konuşmasıyla:
“Efendiler, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın büyük kongresini açıyorum. Fırkamız geçen ızdırap seneleri içinde milletimizin hayatı ve şerefi için gösterdiği yüksek azim ve iradenin mümessili olarak bundan dokuz sene evvel meydana çıkmıştı. Bütün Anadolu ve Rumeli’ye şamil olmak üzere ilk umumi kongremiz Sivas’ta akd edilmişti…..”
“Gerçi o zaman kullandığımız unvan ile bugünkü unvan arasında fark vardır. Fakat teşkilat, esas itibariyle mahfuz kalmıştır ve bugün siyasi fırka halinde tecelli eden mevcudiyete mebdei teşkil etmiştir. … Binaenaleyh diyebilir ki bugün küşadı ile müftehir olduğum büyük kongremiz Sivas Kongresi’nden sonra teşkilatımızın ikinci büyük kongresi olmuştur……”
Nitekim bundan sonra CHP’nin tüm kurultayları sıra sayısı, kuruluşunun da gerçekleştiği Sivas Kongresi (1) olmak üzere verilmişti.
ARMHC’den CHP’ye dönüşüm, tarihsel belge niteliğine sahip kararlarla oldu.
Örneğin ARMHC Reisi unvanına sahip olan Mustafa Kemal Paşa 1922 yılında Meclis’teki MHC üyeleri bundan sonra ‘halk fırkası’ adıyla çalışacaklardır diyen bildiri yayınlamıştı.
Bundan bir yıl sonra, 9 Eylül 1923’te Halk Fırkası tüzelkişiliği resmen oluşturulduktan yaklaşık iki ay sonra, 20 Kasım 1923 tarihli ve İsmet İnönü imzalı, tüm ARHMC teşkilatları bundan böyle Halk Fırkası’dır diyen bir genelge çıkarılmıştı.
Kısacası CHP, kiralık bir binada ve masa başında hazırlanan tüzüğün valiliğe tesciliyle kurulmamıştır.
Parti bugünkü 97. yaşına önce 4 Eylül 1919’da ARMHC, sonra 9 Eylül 1923’te Halk Fırkası, daha sonra 10 Kasım 1924’te CHF ve nihayet 9 Mayıs 1935’te CHP adlarını alarak gelmiştir.
*
Ortada yalnızca tarihsel gerçeklere aykırı bir durum yok. Aynı zamanda CHP’nin doğumunu bürokratik tescil gününe bağlamanın siyaseten çok sorunlu sonuçları da var.
Bunlardan birini görmek için kitaplara ya da tefekküre dalmamıza gerek yok, merkez medya aracılığıyla evlerimize dolan sesleri akla getirmek yeter.
Uzunca bir süredir etnik bölücülerle siyasal dinciler biz 1920 Meclisi’ni severiz, diye bağrışıyorlar. 1921 Anayasası çok güzeldi, onun gibi anayasa isteriz, diyorlar. Büyük kurtuluş savaşında aslan payının kendilerine ait olduğunu söyleyip duruyorlar. Ne var ki sonra, diyorlar, 1923’ten itibaren, bütün bu mücadeleye Mustafa Kemal Atatürk ve CHP el koydu. …… Bunların dilindeki Cumhuriyete doksan yıllık bir parantez ya da reklam arası lafını duymayan kaldı mı?
Yakıştırılmış doğum tarihi, bu tarihsel yalanları adeta destekliyor. CHP 1919-1923 dönemindeki kurtuluşta yok, yalnızca 1923’ten sonraki kuruluş zamanında var olan bir yapı haline dönüştürülüyor. Tepeden inmiş, başkalarınca kotarılmış mücadeleye konmuş bir şey!
*
Bir diğer sonuç ise kendi kendini örselemekten ibaret.
Mücadele tarihine değil, bürokratik tescil gününe dayandırılmış CHP’ye bakan kişi, kuruluşuna masa başında karar verilmiş, sonra da ilgili valiliğe gidilip kuruluşu tescil ettirilmiş herhangi bir sıradan partiden başka ne görebilir?
Bu doğum tarihine bakan CHP’li kişiler, ARMHC adıyla kan dökmüş büyüklerini nasıl arasın ve onlara nasıl ulaşsınlar?
CHP, bu iliştirilmiş doğum tarihiyle “ya istiklal ya ölüm” diyen kahraman kökleriyle bağ kurmayı nasıl başarsın?
Bu yanlış cumhuriyet düşmanlığına fırsat verdiği gibi, Türkiye’nin kurucu güçlerinin kendi kendini örselemesine örnek oluşturuyor.
*
CHP 93 değil 97 yaşındadır. Kurtuluşun ve kuruluşun partisidir.
2019 yılında 100. yaşını kutlayacak.
Ama bu kez yalnızca harici değil, aynı zamanda dahili işgalin bunaltısıyla!
(BAG, Yeni Adana Gazetesi, 12 Eylül 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder