2 Ocak 2018 Salı

TARİHSİZ ve FİKİRSİZ ‘PLANLAMA’


2019 Kurtuluş Savaşımızın, 2023 Cumhuriyetimizin 100. Yılı. 1919 – 1923, bizim için tarihsel bir direniş ve Türk ulusunun var olma başarısını temsil eden eşsiz bir zaman dilimi. Şimdi, bu zaman diliminin 100. yılına yürüyoruz.
Onbirinci Kalkınma Planı, işte böyle bir zamanı, tam tamına 2019 – 2023 yıllarını kaplıyor. Planlama işine başlama emri, Başbakanlık Genelgesi’yle 29 Temmuz 2017 günlü Resmi Gazete’de yayımlandı. Kalkınma Bakanlığı, geçtiğimiz Kasım ayında çalışmaları yönlendirecek bir elkitabı çıkardı.
Genelgede de kitapçıkta da 100. Yıla ilişkin tek bir söz ediş yok. Hiçbir gönderme, hiçbir bağ kurma, hiçbir heyecan yok. 
[İlgili metne, buraya tıklayarak bakabilirsiniz]
*
Planı yüklenenler dünyadaki yeni duruma karşı da pek kayıtlı değiller.
Önceki planlarda küreselleşme devrindeyiz diye başlayan uzun ve atak ‘tahliller’ vardı. Şimdi öyle değil, tek söz var, o da şu: “Plan çalışmaları, küresel ölçekte yeniden dengelenme süreci devam ederken” yapılıyor.
Dünyada ne oldu da küreselleşme demez olduk? Yaşanan değişme bir eksen kayması değil mi? Küresel ölçekte yeniden dengelenme ne demek? Bu, küreseller içi bir şey mi? Bunun hakkında bizim değerlendirmemiz ne? Hiçbir anlayışımız, öngörümüz yok mu?
Yok görünüyor. Plan emri veren siyasal irade, bu konuların üzerinde durmuyor.
Başbakanlık genelgesi, ne olduğu açıklanmayan ‘yeniden dengelenme’nin analizini çok önemli görmüyor, bunu aynı küreselleşme devrindeki gibi, fırsat olarak değerlendirmeyi yeterli sayıyor: “Ülkemizin bu süreçten kazançlı çıkması için gerekli politika ve stratejilerin tespit edilmesi açısından önemli bir fırsat olacaktır.”
*
Hazırlanan Plan’ın en temelde tek amacı var: Ekonomik büyüme. Bu niceliksel bir hedef, niteliksel değil. Yani mümkünse durumun yükseltilmesinden ibaret, sıçrama ya da atılım gibi bir hedef yok. Adımcı, artımcı, Batı dillerindeki deyişle incrementalist işlerden biri.
Dünya ahvali bakımından derin analiz ve bunun sonuçlarına uygun tavır belirlemek yerine ise 'fırsatları değerlendirmek’ten ibaret pragmatik iş görme hali.
*
Hedef – amaç, ölçüt, gösterge, vb. yok. Eğer siz sözleri ayıklar da, bu hedef şu da gösterge diyebilirseniz, bu durumda da herkesi aynı yolda yürütecek tanımlar elde yok.
Plan hazırlığı için kurulan 43 Özel İhtisas Komisyonu ile 32 Çalışma Grubu’nda görev alıp Türkiye için gelecek için hedefler çizmeye çalışanlara kolay gelsin! Analizsiz, tanımsız sözde hedef belgeleriyle çalışmanın güçlüğünü yaşayanlar bilirler.
Ama bu tür ortamların yarattığı asıl dert Türkiye’yedir. Böyle ortamlarda örgütlü ve raporları çoktan hazır olan baskı ve çıkar grupları, Türkiye’nin yararına aykırı olan şeyleri politika diye benimsetmekte büyük kolaylıklar yakalarlar. Güçleri adeta tavan yapar. Bu süreçte işleri çok kolay!
Planlama sürecini Türkiye adına sıkı izlemek gerek.
*
Bugün yeni bir yıla giriyoruz.
Yeni bir yıla adım atarken, 2019-2023 Planı’mıza sahip çıkarak, dilediğimiz güzel, bağımsız, refah dolu, mutlu Türkiye yıllarına emek verebiliriz.
Nice nice yıllara,
tüm sevdiklerimizle,
sağlıkla,

gönlümüzce…

[BAG, Aydınlık, 31 Aralık 2017]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder