Birlik
Vakfı adlı bir kuruluş, 2012 yılında çoğu avukat olan sekiz kişilik heyet
marifetiyle bir anayasa taslağı hazırlamış.
Taslağın
önemi, hazırlayan heyetin başındaki kişiden geliyor. Heyet başkanı Birlik
Vakfı’nın kurucu başkanı ve eski Kültür Bakanı avukat İsmail Kahraman. Şimdi AKP milletvekili ve TBMM Başkanı olarak, 2016
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na başkanlık etme yetkisine sahip olan kişi.
Toplam
85 ana ve 5 geçici olmak üzere 90 maddeden oluşan bu metni AKP taslağı saymak doğru
olmaz. Ama göz ardı etmek de olmaz. Hem AKP çevresinin rüyalarının izini
sürmek, hem de yeni Anayasa hazırlama işinin patronluğuna getirilmiş olan İ. Kahraman’ın nasıl bir anayasa
düşlediğini bilmek, Türkiye’yi nelerin beklediğini görmek bakımından yararlı
olur.
*
Kahraman
Taslağı, Anayasa’dan “başlangıç”
hükümlerini çıkarmış. Böylece anayasa, Atatürk
felsefesinden kurtarılarak “ideolojilerden arındırılmış sivil bir anayasa”
haline getirilmiş bulunuyor.
İlk
maddede değişiklik önermiyor: “Devletin Şekli 1. MADDE: Türkiye Devleti
bir cumhuriyettir.”
İkinci
madde şimdikinden epeyce farklı: “Cumhuriyetin
Niteliği 2. MADDE: Türkiye Cumhuriyeti hak ve adalete, hukukun üstünlüğüne,
insan haklarına, halk egemenliğine, kuvvetler ayrılığına bağlı demokratik bir
devlettir.” Şimdiki anayasada bu maddede bulunan Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere
dayanan, laik, sosyal, hukuk devleti ilkeleri siliniyor. Kahraman Taslak
devletin “milli egemenlik ilkesi”ni halk egemenliğine dönüştürürken, laik devlet – sosyal devlet – hukuk devleti ilkelerini kaldırıyor.
Üçüncü
madde şimdiki anayasayla aynı, ama bir değişiklik var. Şimdiki anayasada bu
maddenin son cümlesi “Başkent Ankara”
der, Kahraman Taslak bu hükme yer vermiyor. “Devletin
Bütünlüğü- Resmi Dili- Milli Marşı- Bayrağı 3. MADDE: Türkiye Devleti, ülkesi
ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Resmi dili Türkçedir. Milli marş İstiklal
Marşıdır. Bayrağı, şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.”
Demek ki Yeni Anayasacıların bir bölümü için bir “başkent sorunu” var; Ankara’yı istemiyor, ama nereyi istediklerini
de yazmıyorlar.
Şimdiki
6. Madde, Kahraman Taslak’ta 4. Madde yapılmış bulunuyor. Bu, egemenlik
hakkının kime ait olduğunu gösteren maddedir. “Egemenlik 4. MADDE: Egemenlik kayıtsız ve şartsız millete aittir.”
Madde bu kadar, devamı yok. Oysa şimdiki anayasada cümleyi “Türk Milleti,
egemenliğini, ……” diyerek devam eden iki ayrı cümle izliyor. Kahraman Taslak, Türk Milleti’nin egemenlik hakkına son
veriyor.
Bu
durumun bir unutkanlık olmadığı, sonraki maddede teyit ediliyor: “Yasama Yetkisi 5. MADDE: Yasama yetkisi
millet adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.” Şimdiki
anayasanın 7. maddesinde yazılı olan yasama yetkisi “Türk Milleti adına…. “
denirken, Kahraman Taslak’ta Türk Milleti silinip yeri küçük harfle yazılan ve adı olmayan bir “millet”e bırakılmış
bulunuyor.
Ve
diğer büyük sürpriz. Şimdiki anayasanın Cumhurbaşkanı ve bakanlar kuruluna
verdiği “Yürütme Yetkisi ve Görevi 6.
MADDE: Yürütme yetkisi, halkın seçtiği Devlet Başkanı eliyle kullanılır.”
Kahraman Taslak, Türkiye’ye Başkanlık da değil, “Devlet Başkanlığı” rejimi getiriyor.
Elbette
yargı yetkisinin şimdi olduğu üzere “Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerde
kullanılır” hükmü de değişiyor. Egemenliğin bu temel yetkisi de, Kahraman
Taslak’ın 7. Maddesinde, küçük harfle
yazılan adsız millete devrediliyor.
*
Kahraman
Taslak, devletin üniter yapısını koruduğu
iddiasında olmakla birlikte, idarenin kuruluş esaslarında üniterliğin temel
mekanizması olan “idarenin bütünlüğü”
hükümlerini silip atmış. “Merkezi
idare”ye ilişkin laf etmeye gerek görmezken, mahalli idareleri de özerklik ilkesine göre düzenleyip, bunların “idarenin bütünlüğü”ne göre
işlemesini öngören idari vesayet
kurumunu ortadan kaldırmış. Kısacası bu taslak üniter devlet yerine yerel
yönetimlerden yürümesini umduğu bir korkak eyalet sistemi yanlılığıyla,
anayasacılıkta gayrı-samimilik örneği oluşturuyor.
*
Kahraman
Taslak, neredeyse beş yıldan bu yana dilde tüy bitirmecesine söylediğimiz büyük sinsi tehdidi, kendi ağzından
ortalığa döktüğü için ilgiyi hak ediyor. Bir de “laik olmayan bir devletin anayasa taslağı nasıl başlar” sorusunu
gözlerinizle görerek yanıtlamaya yarayabilir. Ve elbette “Devlet Başkanı” olacak kişinin yasama – yürütme – yargı
organlarıyla ilişkisindeki “saltanat
rejimi” hükümleri ilginizi çekebilir.
Taslağı
incelemek isteyenler http://www.birlikvakfi.org.tr/fileSource/ANAYASA-TEKLIFI.pdf adresine giderek metni görebilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder