15 Mart 2016 Salı

TBMM BAŞKANI’NIN TASLAĞI VAR!


Birlik Vakfı adlı bir kuruluş, 2012 yılında çoğu avukat olan sekiz kişilik heyet marifetiyle bir anayasa taslağı hazırlamış.

Taslağın önemi, hazırlayan heyetin başındaki kişiden geliyor. Heyet başkanı Birlik Vakfı’nın kurucu başkanı ve eski Kültür Bakanı avukat İsmail Kahraman. Şimdi AKP milletvekili ve TBMM Başkanı olarak, 2016 Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na başkanlık etme yetkisine sahip olan kişi.
Toplam 85 ana ve 5 geçici olmak üzere 90 maddeden oluşan bu metni AKP taslağı saymak doğru olmaz. Ama göz ardı etmek de olmaz. Hem AKP çevresinin rüyalarının izini sürmek, hem de yeni Anayasa hazırlama işinin patronluğuna getirilmiş olan İ. Kahraman’ın nasıl bir anayasa düşlediğini bilmek, Türkiye’yi nelerin beklediğini görmek bakımından yararlı olur.

*
Kahraman Taslağı, Anayasa’dan “başlangıç” hükümlerini çıkarmış. Böylece anayasa, Atatürk felsefesinden kurtarılarak “ideolojilerden arındırılmış sivil bir anayasa” haline getirilmiş bulunuyor.

İlk maddede değişiklik önermiyor: “Devletin Şekli 1. MADDE: Türkiye Devleti bir cumhuriyettir.”
İkinci madde şimdikinden epeyce farklı: “Cumhuriyetin Niteliği 2. MADDE: Türkiye Cumhuriyeti hak ve adalete, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına, halk egemenliğine, kuvvetler ayrılığına bağlı demokratik bir devlettir.” Şimdiki anayasada bu maddede bulunan Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, laik, sosyal, hukuk devleti ilkeleri siliniyor. Kahraman Taslak devletin “milli egemenlik ilkesi”ni halk egemenliğine dönüştürürken, laik devlet – sosyal devlet  – hukuk devleti ilkelerini kaldırıyor.

Üçüncü madde şimdiki anayasayla aynı, ama bir değişiklik var. Şimdiki anayasada bu maddenin son cümlesi “Başkent Ankara” der, Kahraman Taslak bu hükme yer vermiyor. “Devletin Bütünlüğü- Resmi Dili- Milli Marşı- Bayrağı 3. MADDE: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Resmi dili Türkçedir. Milli marş İstiklal Marşıdır. Bayrağı, şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.” Demek ki Yeni Anayasacıların bir bölümü için bir “başkent sorunu” var; Ankara’yı istemiyor, ama nereyi istediklerini de yazmıyorlar.

Şimdiki 6. Madde, Kahraman Taslak’ta 4. Madde yapılmış bulunuyor. Bu, egemenlik hakkının kime ait olduğunu gösteren maddedir. “Egemenlik 4. MADDE: Egemenlik kayıtsız ve şartsız millete aittir.” Madde bu kadar, devamı yok. Oysa şimdiki anayasada cümleyi “Türk Milleti, egemenliğini, ……” diyerek devam eden iki ayrı cümle izliyor. Kahraman Taslak, Türk Milleti’nin egemenlik hakkına son veriyor.

Bu durumun bir unutkanlık olmadığı, sonraki maddede teyit ediliyor: “Yasama Yetkisi 5. MADDE: Yasama yetkisi millet adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.” Şimdiki anayasanın 7. maddesinde yazılı olan yasama yetkisi “Türk Milleti adına…. “ denirken, Kahraman Taslak’ta Türk Milleti silinip yeri küçük harfle yazılan ve adı olmayan bir “millet”e bırakılmış bulunuyor.

Ve diğer büyük sürpriz. Şimdiki anayasanın Cumhurbaşkanı ve bakanlar kuruluna verdiği “Yürütme Yetkisi ve Görevi 6. MADDE: Yürütme yetkisi, halkın seçtiği Devlet Başkanı eliyle kullanılır.” Kahraman Taslak, Türkiye’ye Başkanlık da değil, “Devlet Başkanlığı” rejimi getiriyor.

Elbette yargı yetkisinin şimdi olduğu üzere “Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerde kullanılır” hükmü de değişiyor. Egemenliğin bu temel yetkisi de, Kahraman Taslak’ın 7. Maddesinde, küçük harfle yazılan adsız millete devrediliyor.

*
Kahraman Taslak, devletin üniter yapısını koruduğu iddiasında olmakla birlikte, idarenin kuruluş esaslarında üniterliğin temel mekanizması olan “idarenin bütünlüğü” hükümlerini silip atmış. “Merkezi idare”ye ilişkin laf etmeye gerek görmezken, mahalli idareleri de özerklik ilkesine göre düzenleyip, bunların “idarenin bütünlüğü”ne göre işlemesini öngören idari vesayet kurumunu ortadan kaldırmış. Kısacası bu taslak üniter devlet yerine yerel yönetimlerden yürümesini umduğu bir korkak eyalet sistemi yanlılığıyla, anayasacılıkta gayrı-samimilik örneği oluşturuyor.
*
Kahraman Taslak, neredeyse beş yıldan bu yana dilde tüy bitirmecesine söylediğimiz büyük sinsi tehdidi, kendi ağzından ortalığa döktüğü için ilgiyi hak ediyor. Bir de “laik olmayan bir devletin anayasa taslağı nasıl başlar” sorusunu gözlerinizle görerek yanıtlamaya yarayabilir. Ve elbette “Devlet Başkanı” olacak kişinin yasama – yürütme – yargı organlarıyla ilişkisindeki “saltanat rejimi” hükümleri ilginizi çekebilir.


Taslağı incelemek isteyenler http://www.birlikvakfi.org.tr/fileSource/ANAYASA-TEKLIFI.pdf adresine giderek metni görebilirler.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder