10 Şubat 2016 Çarşamba

TÜRK ULUSUNA KARŞI OMUZ OMUZA!


Ahmet Davutoğlu, TC Başbakanı unvanıyla, 5 Şubat 2016 günü Mardin’de “Kardeşlik Buluşmaları” adı verilen bir toplantıda konuştu. Kendisini izleyebildiğim kadarıyla, zihin haritasını ve siyasal hedeflerini en açık dile getirdiği konuşması bu oldu.
*
Davutoğlu’na göre tarih, iki taraf arasındaki çatışmadan ibaret. Bu çatışma "birleştirici ruh ile hareket edenler ve birleşen her şeyi parçalayıp tahrip etmek için tarihe barbarca bir yaklaşım sergileyenler” arasında geçiyor.

Birleştirici ruh Milleti İbrahim, Sultan Alpaslan, Selahaddin Eyyubi, 1920’deki birinci meclis ve şimdi kendisinin ruhu

Parçalayıcı ruh ise Haçlılar, Moğollar, sömürgeci devletler ve Türk ulusçuluğu.
*
TC Başbakanı unvanına sahip olan Davutoğlu, Türk ulusçuluğunu şöyle gördüğünü söyledi: “Tek tip ulusçu anlayış hangi formda ve hangi millette tecelli ederse etsin aynı sonuçları doğurur….Türk ulusçuluğu Arap ulusçuluğuyla aynı etnik parçalayıcılığıyla aynı kaderi yaşadı. Parçalayan, bölen ulusçuluk”.
*
Davutoğlu devam etti. Tek tipçi ulusçu anlayışın babaları gizli saklı Kuran okumak zorunda bıraktığı uygulamalarından söz etti. Ardından ağzından şu sözler döküldü: “Ve sonra güya bu tek tipçiliğe karşı, bu ret ve asimilasyona karşı olduğunu iddia eden örgütler ortaya çıktı, aynı ölçüde tek tipçi, aynı ölçüde kadim medeniyetimize savaş açan PKK ve arkasındaki zihniyet." dedi.
*
Parçalayıcı ulusçuluk karşısında, bir cephe kurma çağrısı da yaptı: “Şimdi yeni bir dönem başlatıyoruz. …. ey Kudüs'e doğru yürüyen Selahaddin Eyyubi'nin ordusundaki yiğit insanları, torunları, ey Mardin'i merkez kılıp Kudüs'e yürüyen Artuk Bey'in çocukları, ey yedi iklimi birleştiren, birleştirici ruhun temsilcisi Osmanlı'nın evlatları, ey Anadolu çocuklarını, Balkan çocuklarını, Kafkas çocuklarını bir istiklal aşkıyla birleştiren 1920 Birinci Meclis'in üyelerinin çocukları… omuz omuza gelin ve birleşin.”
*
Kime karşı ve ne için?
“İslam medeniyetinin bütün değerlerine savaş açan” dediği, “inancımıza, irfanımıza, hikmetimize savaş açtı” dediği parçalayıcı Türk ulusçuluğuna, “tek parti ideolojisine karşı” birleştirici ruhun zaferi için…

Siz kendinizi tüm dünya uygarlığının onurlu bir üyesi, Yunus Emre’nin, Köroğlu’nun, Pir Sultan’ın çocukları, Mustafa Kemal Atatürk’ün evlatları ve Türk vatandaşı olarak görenler misiniz, size karşı. Bize karşı.
*
Başbakanlar kendi uluslarına karşı böyle savaş çığlıkları atarlar mı? Atarlarsa, koltuklarının varlık sebebi olan meşruiyetleri ellerinde kalır mı?

Bu durumda olan bir hükümet başıyla “yeni bir dönem başlatıyoruz” dediği Yeni Anayasa Masası’na oturulur mu? Oturanlar, bu savaş baltalarına sap olmuş olmaz mı?

***
MERAKLISINA BİR NOT: Söz konusu konuşmayı dinledim, siz de dinleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=Ae8uvDGkgeA

Ancak okumanızı değil, dinlemenizi öneririm. Çünkü konuşmanın “tam çözümü” yapılmamış. Daha doğrusu, konuşmanın asıl mesajları yerle yeksan edilip gitmiş. Zaman bulsam da, konuşmada olup partinin sitesindeki yazılı metinde olmayan cümleleri, sitedeki yazının üstüne eklesem. Sitede yapılan işin bir haber tekniğinin gereği mi, yoksa parti bürokrasisinin patronlarını sansürlemelerinin ürünü mü olduğunu hep birlikte görsek!

 (BAG, Egeekspress, 8 Şubat 2016; Aydınlık 10 Şubat 2016)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder